Connect with us

Dersim News, Dersim Haber, Dersim

Tunceli Emniyetinden Alevi Açılımı

Alevilik

Tunceli Emniyetinden Alevi Açılımı

Tunceli Emniyet Müdürlüğü’nün kentteki polislerin Aleviliği tanıması için  ‘Alevi İnanç ve Kültürü Semineri’ düzenledi.

Dersim News/Dersim
– Açılım modasına bir yenisi daha eklendi. Bu kez  açılım Tunceli Emniyet Müdürlüğü’nden geldi.
Tunceli Emniyet Müdürlüğüne 2 ay önce atanan  Hayati Yılmaz, emniyet içindeki polislerin Alevilik hakkında bilgi sahibi olmadığını, Alevilere karşı önyargılı davrandıklarını görünce “Alevi İnanç ve Kültürü Semineri” düzenlemeye karar vermiş.

Geçtiğimiz perşembe günü düzenlenen seminerde  bazı Alevi Dedeleri, polislere Aleviliği anlattı. Onlar anlattı polisler dinledi.

CEM VAKFI DEDELERİNDEN SEMİNER

Tunceli Emniyet Müdürlüğü’nün Tunceli Hacı Bektaş-ı Veli Cemevi ile kentteki polisler ve ailelerinin Aleviği öğrenmesi, ön yargıların yıkılması amacıyla düzenledi ‘Alevi İnanç ve Kültürü Semineri’  Ulusalcı ve İslamcı çizgide olan Cumhuriyetçi Eğitim Vakfı’na  (CEM VAKFI) yakın olan Alevi Dedeleri Ahmet Uğurlu, Ahmet Yurt, Ali Rıza Uğurlu ve Eşref Doğan tarafından verildi.

VALİDEN İTİRAF: BURAYA ÖNYARGIYLA GELDİM

Seminerde  konuşan Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, kente atanması sırasında önyargılı bir şekilde geldiğini itiraf ederek, “Şunu itiraf edeyim ki bölgede uzun yıllar görev yapmama rağmen, buraya belli bir önyargı ile geldim. Ben Alevileri kısa sürede tanıdım o kafamızdaki önyargıların zerresi bile yok” dedi.

“Geçmişte Tunceliler’e büyük haksızlıklar yapılmıştı. Burada bir kez daha ve özellikle farkına vardım ki ülkemizde yani Anadolu topraklarında yaşayan insanlarımız, aşure gibidir. Her yerde birlikte, aynı topraklarda kardeşçe yaşamanın bizim için çok önemli ve gerekli olduğunu ve bu önemi de en çok Tunceli’de görev yaptığım sürede fark ettim. Halkın iştirak etmediği hiçbir girişim asla başarılı olamaz

YILMAZ: POLİSLER ALEVİLERİ TANIMIYOR

Tunceli Emniyet Müdürü Hayati Yılmaz da kolej döneminde Alevileri sürekli ayırt ettiğini, ancak teyzesiyle yaşadığı bir anısından sonra bu düşüncesinin tamamen değiştiğini anlattı.

Tunceli Emniyet Müdürü Hayati Yılmaz, kent merkezindeki halkın çoğunlukla Alevi inanç ve kültürüne sahip olduğunu söyledi. Türkiye’nin siyasi hayatında Aleviliğin en hassas konulardan biri olduğuna dikkat çeken Yılmaz, şöyle konuştu:

“Siyasi tarihimizde Alevilik en hassas konulardan biri olmuş, iyi anlaşılmamasından veya art niyetle kullanılmasından dolayı, yöneticilerimizi ve halkımızı çokça üzmüştür. Mensubu bulunduğum emniyet teşkilatının en bariz özelliği, halkın içinde olması, halkın hizmetinde olarak, en önemli kişilik haklarından biri olan güvenli yaşama hakkını, devlet adına sağlamasıdır. Ayırımcı zihniyetler, tarihimize, unutulmayacak acılar yazdırmıştır. Maalesef kardeşliğimizi bozdular, biz onarmak zorundayız. Bozanlar elbette biz değildik, mühendislikler yapıldı, kandırılanlarımız oldu, ama onaranlar biz olacağız, ve bakın, işte burada oluyoruz. Alevilik çok saygın bir inançtır. İnanmaktayız ki Alevilik her insanın içinde birer polis gibi, suç ve suçluyla mücadele etmektedir. Alevilikten uzaklaşılması polisin yükünü arttıracaktır. Hizmetimizi yürütürken yanımızda olan Alevileri iyi tanımalı, hizmet kalitemizi arttırmak için tanışıklığı fırsat bilmeliyiz.”

‘TEYZEMİN TEPKİSİ ÇOK FARKLIYDI’

Emniyet Müdürü Hayati Yılmaz, genç yaşta insanların önyargılı olduğunu belirterek, Alevilik inancıyla polis kolejinde okuduğu yıllarda tanıştığını anlattı. Kolejde bazı arkadaşlarının, “Yok bak bu Alevidir, onunla ne işin olur?” dediğini ve kendisinin de artık Alevileri ayırt etmeye başladığını anlatan Yılmaz, şunları anlattı:

“Ayrılarak, uzaklaşarak geçti kolej yıllarım. Ancak bir gün İstanbul’a okul kampına gittiğimizde, yağda yumurta yiyebilmek için kamptan kaçıp teyzeme gitmiştim. Daha kapı açılır açılmaz, ‘Teyze bana yağda yumurta yap’ deyince, O da ‘İn o zaman aşağıdan bakkala, taze ekmek al’ dedi. Bakkalda sıra beklerken önümdeki kişi bakkala, ‘Hıdır amca’ diye seslendi. ‘Tamam bakkal Alevi’ dedim. Hemen harekete geçip, ‘Dine düşkün, pür tesettür olan teyzeme bunu yetiştirmeliyim’ diyerek hızla çıktım merdivenleri. Sanki doğal olarak ayrıştırmakla görevliymişim gibi. Genç olmama rağmen ne kadar bilgili olduğumu da hissettirmek istiyordum. Daha kapıyı açmasıyla teyzeme neredeyse haykırdım, ‘Teyze sizin bakkal Alevi’ diye. Teyzemin, ‘Eyvah, artık alışveriş yapmayalım, sen nasıl da anladın?’ diye sormasını bekledim. Ama o öyle demedi. Söylediğim şeyin hiç önemi yokmuş gibi, ‘O bizim Hıdır amcamız, 20 yıldır ondan bir kötülük görmedik.’ Şaşırmıştım. Okuldaki, siyasi ortamdan ne kadar da uzak bir tepkiydi. Ayrılık, farklılık teyzemde, hiç demekti. Bu hikayem benim hayatımda önemli bir yer aldı. Belki de bu yüzden buradayım. Çünkü o günden sonra Alevi sınıf arkadaşlarıma yakınlaşarak, ne kadar da samimi olmuştum. Ayrılıktan beslenen kitlelerden bu sefer, ben ayrılmıştım.”

Sosyal medyada paylaşın
        
   
2 Comments

2 Comments

  1. hallac dersim

    23/01/2012 at 12:40

    UMUT ADALARINDA İNSANSILAR

    temizdi , eşittik o günlerde

    çevremizi tanımak , ateşi ,yazıyı bulmak vardı

    insansılar diğer hısımlardan farklıydı

    şempanzelere saygı biraz , düşünen hayvanat değilmiydik

    herşeyin ilki nedense kirlenmemiş oluyor

    zamanla pas , çamur tutuyor beyazlar

    devletide böyle görmeli

    nerden nereye gelmiş insansılar , dünya

    tahlil etme bilgeliği varmı herşeyi böyle ?

    büyük düşüncelerle dans etmek yokmu ?

    yoksam sendemi kirlendikçe resmileşen ,

    bozuldukça hafızasızlaşan , memurus olanlardanmısın

    oyuncağı olmayacağım bu evrimsel sistemin

    kendi fikriyatımı oluşturmak istemek

    ibni haldunu , darwini süzmek neden suçlu

    dün minik , haylaz bebek hayvanat bahçesinde

    demir kapıyı kırıp özgürlüğe uçurdu şempanzeyi

    utanın , kirlenmiş , yozlaşmış büyük devletler

    çevre kirlendi , kuşların boynu bükük , ağaçlar hüzünlü

    böylemi olmalıydı , durumlar , sonuçlar

    yerli – yabancı ortaklı resmi akp devleti

    heryana çamur çalıyor , herşeyi biz biliyoruz demekte

    sopalı , armalı korumaları hakkı – beyazı isteyenleri

    kodese atıyor , yıkıyor , vuruyor , dağıtıyor

    halbuki ne umutlarla güne uyanmıştık

    gül olup heryan cennet olacaktı

    diğer zalımlar gibi oldular

    gelen gideni arattı dostlar

    sömürü , zulm sanki kader dendi

    kalk ayağa can müslüman , hesaplaşmak günleri çattı

    Ebuzerin yolu aydınlıktır , sevgidir

    inanma bu hanefi – turani – askeri zalımlara

    yelken olup okyanuslara çık

    umut , sevinç kalmadı ülkede

    robenson gibi yeni adalar var çok uzaklarda

    oralarda bozulmamış , ilklerde kalan mutlu insansılar olmalı

    vicdanlar yanıyor , ciğerler çürümeden çıkış varmı ?
    pul , makam için kıçınızı ettirmeyin tunceliler ne olur ?
    geçmişten ders alınmazmı ne demeli marx size ?

    23 . 01 . 2012 HALLAC DERSİM

  2. hallac dersim

    23/01/2012 at 13:42

    SÖMÜRÜCÜLERE KAFA TUTAN ASİLLER

    affet ne olur çiğdim , cahıldım
    sırça maskelere aldanmak vardı serde
    artık hergece kutsal kitapla , daskapitalle bir oluyorum
    yoksullar , mazlumlar birbirleriyle uğraşmasın artık
    büyük sömürgecilerle ,
    büyük zalımlarla kafa tokuşturmak olsun
    eski bayatlamış tezgahlara düşmek yoktur
    hadin o vakit gökkuşağının ardında bilgelik ateşleri yakalım
    gökyüzünden dünyaya asalet yağmurları akıtalım
    yıkalım zalımların , resmi işgalcilerin saltanatlarını
    konuşak , gelişek , birbirimizi sarak
    deruni kadim geçmiş bunu iletir
    sana yaraşan budur ,
    artık ecdadın kemiklerini mezarda çiğnetme sakın !

    Neden ezilenler , garipler , zenciler , dışlanmışlar birbirleriyle didişip enerjilerini – zamanlarını kurutup iskelete dönerler . Ne zamana kadar bu cehalet , ukalalık , tetikçilik devam edecek ? Biraraya gelme erdemi , kucaklaşmak , helalleşmek niçin cılız ? Ne derse densin herşey değişiyor , başkalaşıyor , evriliyor , yaşlanıyoruz , ölüyoruz . Kimimiz kemale eriyor kimisi aynı tas aynı hamam . Bunca gözyaşlarından , yalanlardan , maskelerden , tecrübelerden sonra bişeylerin değişmemesi olanaksız . Bugüne kadar resmi egemen semirmişlere taşıdığımız cephaneler yeter değilmi ? Ne zaman kendimize , geleceğimize , çocuklarımıza , çevremize , yoksula faydalı olacağız ? Malum eskide çift kutup üzerinden taraflar yerlerini buluyordu oda kalmadı neo liberal vahşi kapitalizm yerli – yabancı resmi devlet ortaklarıyla heran halkın ocağını sömürüyor . Demi aklı selim yorumlamalı gaza gelmemeli , yani hangi muhalif hareket , kimse olursa olsun – istersen ne kadar ters düşünsende – egemen işbirlikçi işgalci sömürücülere karşıysa tarafın muhalifin , ezilenin yanı olmalı karşılıklı saygı , sevgi içerisinde güçlerinizi birleştirmelisiniz . Zaten durum bunları gerektiriyor yoksam toptan bütün muhalifler , ezikler , zenciler silinir . Egemen zulum odakları daha arsızlaşıp , kudurur . Umarım kendimi ifade edebilmişimdir . Yukardaki şiirde iki örnekten çıkarak bişeyler karaladım . Okuyanlar bu fikirleri dahada geliştirip ,yorumlayıp , zenginleştirip evrensel kalitede felsefi duruşlar sağlayabilir . Aslında bu makaleyi yazmamın nedeni birbirlerini suçlamalar , seni derinler kurdurdu , yok sen benden daha kirlisin , ben daha berrağım . Sen böyle etmiştin , sende şunu yapmıştın geçmişte . Tamam acılara saygım var , anlıyorum fakat bu tavırlar , suçlamalar kaybettirir , bişey sağlamaz , önümüzü açmaz . Aksine başka hesapları olanların işlerine gelmiştir . Topyekün bütün enerjileri , birikimleri birleştirip büyük külhanbeylerine diz çöktürme varken küçülmemek gerek diye düşünmemek elde değil . Garibe , muhalife , ezilene kabadayılık etsen ne yazar ? bumu soylu , erdemli duruş yoksam farklı bir duruşmu ne olmalı diye soruyorum ? Ne yapalım herkes kenarlaramı çekilsin , meydanı resmi zalım işbirikçileremi terk edelim yani . Muhalifler , mazlumlar , garipler birbirlerini kırmamalı son tahlilde geçmişten dersler çıkarıp , kirden arınıp geleceğe daha birlik içinde , topyekün , kararlı ilerlemeli diye düşünüyorum . Geberecek halimiz yok , dayanağımız olmalı , böyle kendimizi suçlayıp , birbirimize yapışıp suyun altına çekmek olmamalı . Suçlular , aşımıza , geleceğimize , herşeye göz koyanlar ortada utanmadan resmi çizmeleriyle namusları , şerefi , ekmeğimizi çiğnemekteler işte bunlardır senin kafayı takıp hesaplaşman gereken , etme soyuna laik ol , oyuncak olmamalı yeter demeli bu yönsüz , ham savrulmalara …..

    22 . 1 . 2012 ….. EZİKLERİN BİRLEŞİP , SETLERİ DEVİRME PLATFORMU ADINA HALLAC DERSİM

    Alçak deyecem ama ne olduklarını herkes bilir velakin tarih aynen tekerrür etmekte adam diye bilinip artlarına takılanlara aslında acıyorum , hangi birine söz yetiştirecen öyle çokki ….ne desen ?

Leave a Reply

Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

two × one =

More in Alevilik

To Top