Adliye Koridorlarında Dersim Mazlumları için birlikte Adalet aradığımız Seyyid Rıza’nın torunu Rüstem Polat Amcamızın vefat haberinin, sarsıntısını yaşıyorum. Mahkeme de Panellerde, Cem Meydanlarında birlikte olduğum Rüstem Amca’mmm…
Sabah Qalxeru Dağının ardında doğan ama sisle boğuşan Güneş’e ruhun için dua ettim.
Sen artık Kureyş’in Duzgi’nin Muzır’ın kucağındasın, Kureyş’in Kartalları seninle birlikte semada Duzgı’nın Kapısı açılmış, nurunla içeri girmektesin Muzır’ın Eli, Senin Elinde Sır olmaktasın Bu sabah güneş sensiz doğdu Hard u Dewres’e, Kırmanciye’ye , Şıx Hesenan’a, Dersim’e Xızır Ayına yetişemedin ama Xızır’ına yetiştin Beyaz Atının alnından öpüp, bindin Sürdün Atını, İmam Hüseyin’in Atının Yanına Elinde Adalet Sancağı ile kucaklaştın İmam Hüseyin’le Kerbela Şehidleriyle Ana Fatima’nın Eteğine vardın, niyaz aldın o diyarda Dualarından kem etmediğin On İki İmam’ın yanındasın şimdi Bu fani dünya da Adalet Kapısından girip, haklarını ve mazlumiyetlerini müdafaa ettiğin süngü ile katledilmiş bebekler, çocuklar, kadınlar, erkekler hepsi sana kucaklarını açmış Seyyid Rıza kucağını açmış “Xeyr Ama” diyorlar “Hoş Geldin” diyorlar, sana Çewres Aspare Duzgı yanında, atını koşturuyorsun, sürüyorsun sevdiklerine doğru Bava Mansur’u görüyorsun, niyaz ediyorsun Kutsal Duvarına yüz sürüp, atını sürüyorsun Ve sonra Awdıl Mursa’ ının askerlerini görüyorsun uzakta atlarını kötülere karşı sürüyorlar Pırde Momin’e varıyorsun “Ya Haq Ehl-i Haq Ehl-i Momin’im Mansur’un Nesimi’nin Darına durmuşum Matemi Kerbela ile gözyaşımla kaynayıp, coşmuşum Pervane olmuşum Orucumu tutup, On iki İmam Dergahına varmışım On iki kazan kurup, matem çorbasını pay etmişim Haq loqması yiyip, Xızır’da lokma vermişim Gağan’da çıla yakıp, Hakk’a delil olmuşum Hewtomal’de çiçek açıp, toprağıma kök salmışım Cem meydanında razı olmuş,razı olunmuşum Kemere Bımbareke’de teberik almış, alnıma secde etmişim Haskar çeşmesinden su içmiş, İmam Hüseyin’e su getirmeye gelmişim Heniye Goze’den masum-u paklara su getirmeye gelmişim Hewse Khures de pervaz edip, elim kalbimde Ya Khures Ya Khures Ya Khures deyip, Ya Wayiri Dina fırınında pişmeye gelmişim, deyip Her nisange de niyaz etmiş Kırmanciye Beleke’ye selam etmişim Yusuf gibi zindana düşmüş Yakup gibi gözyaşı dökmüş Eyüp gibi sabretmiş Yunus gibi dilimle şekerler ezmişim Aslım Naci’dendir Naciye Ana’dan nefes almış Gerçeğe “Hü” demişim Pırde Momine yolcu olmuşum” diyorsun Kanatlanan atınla Pırde Momin’den geçiyorsun Ve şimdi Hakk’ın Cemaline Cemal olmuşsun Miracını tamam edip, Hakk’ın nuruna dahil olmuşsun Cihani der ki mısralarım ağladı sana bak, ey sevgili Rüstem Amcam Şu gözü yaşlı Dersim, sana Razı senden Razı Rüstem Amcam Sen vardın Hakk’ın Dergahına Hakk’ta Nur-u Bımbarek oldun Bizleri matemine boğdun, cemaline hasret koydun Sevgili Rüstem Amcam…