Alevilik
Yarım Asır Sonra Dersim’de Alevilik
Aksi halde yarım asır sonra üzerine sempozyum yapılacak Alevi inancı Dersim’de kalmayabilir.
Av. CİHAN SÖYLEMEZ
Adam çıkmış diyor ki “ Hace Bektaş Veli ajandır.”
Adam çıkmış diyor ki “ Hz. Ali katildir “
Adam çıkmış diyor ki “ Bizim Hz.Ali ile ilgimiz yoktur “
Adam çıkmış diyor ki “ Dedeler, Seyitler halkı sömürüyor “
Adam çıkmış diyor ki “ Kızılbaşlık demek Kürtlüktür”
Adam çıkmış diyor ki “ Bektaşilik demek Türklüktür “
Son yıllarda yukarıda parantez içine almış olduğum tezlerin savunucuları gittikçe artıyorlar.
Bu düşünceleri sarf edenlerde açık bir şekilde yeni bir tarih yaratma düşüncesi var. Bu düşünceye sahip kesimler ellerine her fırsat geçen panelde, sempozyumda, konferansta akıllarındaki “Aleviliği” kendi ideolojik konumlamalarına göre yorumlamaktan , bu yorumları mutlak ve değişmez gerçek olduğunu kabullendirmekten kaçınmıyorlar.
Bu kesimler Alevilik üzerinden Kürtçülük, Türkçülük yapıp aslında atalarımızın bizlere bıraktığı Alevi Mirasını amansızca harcamaktan geri durmuyorlar.
Kızılbaş’lığın has Kürtlük, Türkmenlik olduğunu savunanlar şöyle yüzlerini Bir Doğuya çevirip Erdebil Dergahını araştırmıyorlar. Erdebil Dergahı pir ve taliplerinin kurduğu Savafi Devletinden haberleri yok. Savafi Devletinin ordusunun resmi adının “Kızılbaş Ordusu” olduğundan bihaberler. Bugün Anadolu’da cem ibadeti varsa bunun Savafi Devleti’nin bize mirası olduklarından haberleri yok.
Ve yine bu kesimler yüzlerini batıya çevirseler Arnavutluk’taki Dünya Bektaşi Birliği Merkezini görecekler. Amerika’da Detroit kentindeki Bektaşi Dergahını görecekler. Ama milliyetçilik gözleri o kadar kör etmiş ki Anadolu’nun ortasındaki Serçeşme Hace Bektaş Veli ışığını göremiyorlar. Onu bir kalemde Osmanlı Ajanı yapabiliyorlar.
Bu kesimlere göre “ Hace Bektaş gerici , Pir Sultan ilericidir “ . Bilmezler ki Pir Sultan Abdal , Hace Bektaş Veli Dergahından pişmiştir. Hace Bektaş Dergahından aldığı bilgi ve görgü ile , boynundaki hâce Bektaş taşı ile elinde bağlaması ile Osmanlı’nın Sarı kadılarına , Kara Kadılarına boyun eğmemiştir. O vakit deyiversinler ki Pir Sultan da “ ajandır”. Yani Hace Bektaş ve Pir Sultan gibi iki yol önderi şahsiyeti ( aralarında 200 yıldan fazla olmasına rağmen ) birbirine karşıt göstermeye çalışanlara denilecek tek bir söz var ; “ Edep yahu ! “
Şah İsmail Hatayi , Fuzuli, Seyit Nesimi , Pir Sultan Abdal ve diğer yol erenlerinin hiç birinin fikriyatında “ milliyetçilik” yoktur hele hele ki “Türkçülük” hiç yoktur. Bu büyük ozanların dilinin Türkçe olmasından yola çıkarak Alevilik gerçek Türklük’tür fikriyatında olanlar , O Ulu Ozanların bıraktıkları yolu anlamayanlardır .
Keza aynı şekilde Ebu Müslim Horasani ve Ebu’l Vefa’nın düşünce dünyasında da “Kürtlük” fikriyatı olmamıştır.
Hz. Ali’yi diğer halifelerden ayıran özellik onun Arap olmayan halklar tarafından benimsenmesinde kendini gösterir. Çünkü Hz. Ali ve diğer 11 İmam “ Arapçılığa” karşı olmuşlardır o yüzdendir ki bugün Farslar, Azerileri, Türkmenler, Kürtler, Zazalar , Arnavutlar içerisinde “ Ehl-i Beyt taraftarlığı” yayılmış ve sürekli gelişim göstermiştir.
Hz. Ali’ye yönelik bir çok haksız ithamlar kendilerine Aleviyim diyen kişilerin kitaplarında yer almaktadır. Bu kesimlere göre Aleviler Takkiye yapmaktadır. Ancak aslı tam tersidir. Zira kendileri Aleviler içerisinde takkiye yaparak , adeta birer harici olarak Abdurrahman bin Mülcem gibi Hz. Ali’ye saldırmaktadırlar. Bu kesimler bu çalışmalarıyla sözüm ona “ Aleviler’in Sünni veya Şiileşmesini” engelleyeceklerini düşünüyorlar. Özellikle de Alevi Teolojisi üzerine ahkam keserek bir yol gösterici işlevi kazanmaya çalışıyorlar.
Yapmaya çalıştıkları aslında Alevileri, Katı Bir Kemalist Laiklik fikriyatına veyahut katı sosyalist materyalist bir laiklik fikriyatına monte ettirmekten başka bir şey değil.
Bu durum da Alevilerin hızla asimile olmasının nedenlerden biri zaten. Devletin asimilasyon politikalarına , bu kesimlerin oluşturmaya çalıştıkları Ali’siz Alevilik anlayışı eklendiğinde Alevilerin kendi inançsal kimliklerini reddedişi , inancının gereklerini uygulamaktan kaçınması ne yazık ki daha da hızlanıyor.
Özellikle de genç kuşaklar üzerindeki bu kesimlerin kayda değer etkisi göz önüne alındığında Alevi Kimliğinin, inancının, felsefesinin geleceğe aktarımı konusunda Alevi Kurumlarının, inanç önderlerinin daha fazla gayret göstermesi gerektiği kaçınılmaz bir gerçekliktir.
Aksi halde yarım asır sonra üzerine sempozyum yapılacak Alevi inancı Dersim’de kalmayabilir.
ZAZA
25/12/2011 at 21:20
ŞAH iSMAiL XATAYi VE SAFEVi DEVLETi SAFEVİ DEVLETİ,BİR KIZILBAŞ ALEVi DEVLETİYDİ TÜRKiYE TOPRAKLARIN DA ALEViLiGi TEK BENiMSEYEN ULUS DA ZAZA ULUSU DUR ( ÖNCE ZAZA ULUSU KiMDiR NERDEN GELMEDiR ) ZAZA ULUSU HAZAR DENiZi KIYISIN DA HORASAN DAYLAMiSTAN BÖLGESiN DE YA$AMAKDAYDI iLK DiNLERi ZERD$DUKLUK DUR DAHA SONRA EHLiBEYT SOYU 12 iMAMLAR DAN SAG KALAN iMAM ZEYNEL ABiDiN VE SOYU ARAP YARIM ADASINDAN DAYLAMiSTAN BÖLGESiNE YERLE$iR VE YÖRE HALKINI ÖRGÜTLEYEREK 917 YILINDA iMAM SADIK CAFERi MESEBi ALEViLiKLE TANI$DIRIR VE BÖLGE HALKI YANi ZAZALAR,GiLAN,MAZDARAN,TÜRKMENLER VS ALEViLiGi BENiMSERLER VE BURADA ALEVi iNANC VE GELENEKLERi YERiNE GETiRiRLER TAKi MOGOL iMPARATORU CENGiZ HAN iRAN A SALDIRINCA ZAZA ULUSU FIRAT DiCLE ARASINDAKi YANi $UAN Ki ERZiNCAN DiYARBAKIR BÖLGESiNE YERLE$iRLER BURADA KENDi iNANC VE GELENEKLERiNi SÜRDÜRÜRLER YiNE TAKi YAVUZ SULTAN SELiM VE $AH iSMAiL XATAYi NiN MUSiBETiN NE KADAR 1516 DA CALDIRAN MUHAREBESiNDE YAVUZ SULTAN SELiM $AH iSMAiL XATAYi Yi GÖZÜNE KESTiRiR AMA BU SAVA$I TEK BA$INA KAZANMIYACAGI NIN BiLiNCiNDE DiR $ÖYLE BiR COGRAFYA YA BAKAR LAZLARA BAKAR LAZLAR ORTOTOKS HRiSTiYAN DIR ZAZALARA BAKAR ZAZALAR SA ALEVi DiR ERMENiLERE BAKAR ONLARDA O. HRiSTiYAN DIR SÜRYANiLERE BAKAR ONLARDA O.HRiSTiYAN DIR VE SON OLARAK KÜRTLERE BAKAR ONLAR SA MÜSLÜMAN $AFi MESEBiNDE DiR VE SONRA KÜRTBEYLERiYLE MASAYA OTURUR ANLA$IR YAVUZ SULTAN SELiM 100 BiN ASKERiYLE 6 TABUR KÜRT ASKERiYLE 40 BiNLiK $AH iSMAiL ASKERLERiNE SALDIRIRLAR VE SAVA$I $AH iSMAiL XATAYi KAYBEDER ZAZALAR DA $AH iSMAiL XATAYi NiN ALEVi SAFAVi DEVLETiNi DESTEKLER LER VE BUDA ZAZA ULUSU VE DiGER ULUSLARIN KISMEN SONU OLUR BUGUN ZAZALARA BAKDIGINDA ZAZALARIN YARISI ALEVi DiR YARISI DA $AFi DiR TARiHTE ZAZALAR $AFiLiGi HiC BENiMSEDi BU KÜRTLERiN ZAZALARA KAR$I MESEBSEL ASiMiLASYON POLiTiKASI VE AYRET DEN BAZI ALEVi OLUP DA KÜRTCE KONU$ANLARDA BUNLAR DA GERCEK ANLAMDA KÜRT DEGiL DiR ZAZA DIR CÜNKÜ ARA$TIRIN KÜRTLER ZERDE$LUK TAN SONRA $AFi MESEBiNi BENiMSEMi$DiR KÜRTLER TARiH TE HiCBiR ZAMAN ALEViLiGi BENiMSEMEMi$ DiR VE BUGüN KENDiNi TÜRK ALEVi GÖRENLERDE KÖKLERi BiR COGUNUN ZAZALARDAN GELME OLDUGU BELLiDiR ( HERKESE SAYGILAR )
orhan çiçek
25/12/2011 at 22:10
İşte yaratılan bu havada bayram na- mazı bahanesiyle masumane bir şe- kilde ilk kez camiye adım attırılan Aleviler cenderenin içine sokulmuş oluyor. Camiye bir kez girdin mi artık çıkış yolları kapatılıyor. Ar- dından vakit namazları için dolaylı veya dolaysız baskılar sökün ediyor. Ayakları sağlam yere basmayan bazı Aleviler ise bu tuzağı fark etmeyip zamanla bir Sünni’den farksız hale gelip, Alevi kimliğini terk ediyor. Asıl tehlikesi burada bayram na- mazlarının. Yoksa camiye bayram- dan bayrama gitmekle peşini bırak- salar fazla bir sorun olmaz.
Ayrıca Alevi köylerindeki imamla- rın halkı camiye gitmeye zorlaması yetmezmiş gibi, son yıllarda bir de cemevleri gerçek işlevinden saptı- rılmaya başlandı. Özellikle büyük kentlerde bazı cemevleri de bayram namazları için artık cami gibi kul- lanılmaya zorlanıyor. Mahallenin Sünni halkından bir bölümü san- ki bölgede başka hiç cami yokmuş gibi, cemevi yöneticilerini “Ceme- vi de Allah’ın evi. Zaten hepimiz Müslüman’ız. Biz bayram namazını burada sizinle beraber kılacağız” diye kibarca zorlayarak, bir günlü- ğüne de olsa cemevini camiye çevir- mekte utanmaz bir şekilde sakınca görmemektedir.
Görüldüğü gibi namazları hariç bayram coşkusunu paylaşmak Ale- viler için büyük bir sorun teşkil et- mese de, bu sahipleniş saptırılmakta ve Alevi öğretisinin içi boşaltılmaya çalışılmaktadır. Aleviliğin bütün değerleri açık bir saldırı ve tehdit altındadır. Baksanıza 10 binlerce cami yetmiyormuş gibi, bir de Ale- vilerin bayramlara gösterdiği zaafı kullanarak cemevlerini bile işgal ediyorlar namaz kılmak için…
O halde şunu açık ve net şekilde or- taya koymak gerekiyor: Alevilikte Sünnilerin anladığı şekilde ne Ra- mazan ne de Kurban bayramlarına yer vardır. Hele hele Alevilikte, bay- ramlar çoğunluğa ayak uydurmak güdüsüyle kutlansa bile, bayram namazı diye bir ibadet kesinlikle ve kesinlikle yoktur. Alevilerin pek çoğu bilmese de aynen Hıristiyan ve Yahudilerin bayramları kadar uzaktır Alevi inancına Ramazan ve Kurban. Bu gerçeği bazı Alevilerin aynı Sünniler gibi bayram yapması ve bunları sahiplenmesi de değiştir- mez.
cengiz yilmaz
26/12/2011 at 07:02
Sn.Av Cihan SÖYLEMEZ beyin söylediklerine katıldığımı öncelikle belirtmek isterim.Dersimde aleviligin yeterince ögretilmedigi özellikle gençligin bu konuda duyarsızlastığı bir gerçek.12 Eylül darbesi dersimde insanlara uygulanan baskı ve iskencelerden dolayı insanlar bu baskı ve zülümlerle mücadele etmenin pişkolojisi içinde yaşarlarken yeni doğan nesiller alevilik konusunda yeterince bilgilendilirmedigi bu nesilin biraz kürt kimligine sarıldığı dersimde son beş altı yıldır yapılan munzur festivallerinde halkın kendi kültürünü inançlarını dillerini konuşmalarını daha çok istedigi ortaya çıkmıştır.Dışardan gelip dersimde dersime sahip çıkmak istiyenlere dersimliler izin vermemeli. Dersimin alevi kimligi korunmalı.Bunuda yapacak olanlar dersimin okumuş aydın kesimleri daha çok bu konulara zaman ayırmalılar.SN Hüseyin Aygün ve sn Cihan söylemez gibi insanlarımız dahada çoğalmalı bu konularda topluma öncelik etmeli.
Kerbelara Venge Yeno
26/12/2011 at 09:59
Sayin Söylemez bir yerde Hz. Alinin Halife oldugunu söyliyorsunuz. Sizde öylese biraz asimile olmussunuz cünkü Alevilikte bizim bildigimiz Müslimanlikta Halife kavrami yoktur bizde Imamlik-Pirlik vardir…..
Murat KANTEKİN
26/12/2011 at 14:19
Alevilik araştırmaları ile uğraşan, dahası profesyonel işi bu olan birisi olarak söylüyorum; yazının sahibi Sn. Av. Cihan Söylemez, üç aşağı beş yukarı altına imza atabileceğim türden bir yazı kaleme almış. Yüreğinize, nefesinize sağlık.
Sn. Söylemez yumuşak bir geçiş yapmış ama ben isim belirtmekte tereddüt etmiyorum; Erdoğan Çınar gibi isimler, Aleviliği bambaşka mecralara sürükleme gayreti içinde, “Pir Sultan diye biri yoktur. Pir Sulvanis adında bir papaz vardır” ya da “Hacı Bektaş Veli aslında Hristiyan bir keşiştir” gibi, akla ziyan sözlerini ortaya saçabiliyorlar. Acı olan şu ki, isminda Alevi ulularının isimlerini barındıran bazı kurumlarımız da bu türden arkadaşları çağırarak, genç beyinlere bunların asılsız iddialarını yüklemeye çalışıyorlar. Sn. Söylemez gibi yüreklerin çoğalması dileği ile aşk olsun…
Be Rae
26/12/2011 at 16:32
Baştan sona çelişkili bir yazı. Sayın Söylemez bence “asimilasyon” diye belirttiği ahtapota bizzat kendisi yakalanmış çünkü başta ne demek istediği belli değil sadece tek anlaşılan insancıllığı, hümanizmi savunduğu. Bir yazarın bir eleştri düzenlerken sonuç kısmında kendi düşüncelerinide yani kendi doğrularını da eklemesi lazım aksi sırf yazmak için çizmek için karalamaya benzer. Evet son dönemde Desimlilerin kimliği konusunda yapılan tartışmalar sonucunda oklar Aleviliği gösterdi ve bugün doğal olarak herkes bunu tartışıyor ve 2 ana yol ayrımı var bu konunun :
1- Alevilik, İslam’ da adı geçen Hz.Aliciler mi ?
2- Alevilik adı altında yürütülen yol bir takiyye, İslam öncesi bir yol mu ? .
1-)Bu soruları gerçekten alanında uzman ve objectif, tarafsız kişilerin araştırmasını bizlerde isteriz ancak göz var nizam var derler. Eğer Alevilik İslam sonrası çıkan mezhepsel savaşlar sonucu Alinin tarafını tutanların oluşturduğu bir topluluğun insanları ise :
*) Neden Desım’ de kutlu doğum haftalarına karşı çıkılıyor yol önderleri tarafından ? Oysa Hz.Aliyi Hz.Muhammed değil, tam tersi Hz.Muhammed’in ölümünden sonra ve bihaber şekilde Muaviyeciler ve Yezit(d) tarafından öldürülmüştür o zaman burda Hz.Muhammed’in suçu ne ? Neden onun kutlu doğum haftasını bizde kutlamıyoruz eğer biz islam için bir mezhepsek ve o da bizim peygamberimiz ise ? ?
*) Ne tuhaftır yukarı da Aleviliği İslam önceside sonrası da kabul edenlerin kabul ettiği Pir Sultan Abdal’ ın piri olarak ” Hace ” Bektaşi veli gösteriliyor. Peki sizce bir cami hocası bir pir yetiştirebilir mi ? Yani eğer Bektaşi Veli ” hace-hacı ” ise nasıl aleviliğin o denli güçlü olduğu o dönem Aleviliğe damga vurmuş bir Pir Sultan Abdal öyle bir hacı tarafından yetiştirilebilir ?
Peki hiç bir sunninin,hacının,hocanın,hacenin bir DERHAH’ta yol sürdürdüğünü duydunuz mu sayın Söylemez ? Eğer Bektaşi Veli bizden diyorsanız neden ” Hace-Hacı” takısını getiriyorsunuz başa ? Doğrusu ” Hünkar ” olmamalı mı _? Bu sizin bu asimilasyondan kötü etkilendiğinizi gösterir mi acaba ? Yarın da dersimde Seyyit Rıza’ ya Şeyh Seyyit Rıza öbürgün de Şeyh Rıza diyebilir miyiz ?
2-) Eğer Alevilik Ali’ den önce ise .. ?
Adam çıkmış diyor ki “ Bizim Hz.Ali ile ilgimiz yoktur “ .. Bırakın böyle desinler sayın Söylemez. Korkmayın devletin kucağına oturmayız. Ancak eğer insanlar böyle kaygılarla yazılar yazıyorsa toplumda bir uyanış söz konusudur, doğru yöneltilmesi gerekir. Ama dünyanın farklı yerlerinde ama çok az sayıda Aleviliği farklı kıtalarda çok yaşlıca dergahlarda yönetenler nerdeyse dünyanın pangea dönemine dayanan ve sonra ayrılan her bi tarafta farklı kalan.. Artık bu konularda konusmaktan bıktıgımdan kısa kesiyorum ancak her önüne gelen bir kitap okuduktan sonra farklı düşüncelere kapılıp kendi pandorasını yaratmasın lütfen.
Bommosor
26/12/2011 at 19:32
Alevilige yarim asir vermişsiniz bence kec kalmişsiniz Alevilik yarim asir önce yok olmakla bire bir kalmiş ve sizin aktartiklariniz bunun Eseritir siz farkinda bile degilsiniz.
Kızılbaş Safevi Devletinin özel ordusu.
Devlet-i Alîye-i Osmânîyenin Özel Ordusu Bektaşiyen(Yeniceri)Ne işse Zitligi kavramakla zorluk ceken insanlar var Alevilkde ne Peygamberlik Halifelik nede imamlik vardir.Var olan diyenler yarim asir önce YOLUNU KAYBETMIŞ INSANLARTIR.
KURULAN YOL TALIP ÜZERINE KURULMUAlevilige yarim asir vermişsiniz bence kec kalmişsiniz Alevilik yarim asir önce yok olmakla bire bir kalmiş ve sizin aktartiklariniz bunun Eseritir siz farkinda bile degilsiniz.
Kızılbaş Safevi Devletinin özel ordusu.
Devlet-i Alîye-i Osmânîyenin Özel Ordusu Bektaşiyen(Yeniceri)Ne işse Zitligi kavramakla zorluk ceken insanlar var Alevilkde ne Peygamberlik Halifelik nede imamlik vardir.Var olan diyenler yarim asir önce YOLUNU KAYBETMIŞ INSANLARTIR.
KURULAN YOL TALIP ÜZERINE KURULMUAlevilige yarim asir vermişsiniz bence kec kalmişsiniz Alevilik yarim asir önce yok olmakla bire bir kalmiş ve sizin aktartiklariniz bunun Eseritir siz farkinda bile degilsiniz.
Kızılbaş Safevi Devletinin özel ordusu.
Devlet-i Alîye-i Osmânîyenin Özel Ordusu Bektaşiyen(Yeniceri)Ne işse Zitligi kavramakla zorluk ceken insanlar var Alevilkde ne Peygamberlik Halifelik nede imamlik vardir.Var olan diyenler yarim asir önce YOLUNU KAYBETMIŞ INSANLARTIR.
KURULAN YOL TALIP ÜZERINE KURULMUSTUR.
MÜRSIT-RAYBER-PIR:
Balaban Hayaloglu
27/12/2011 at 00:21
Tabi ki Ali bir katildir.Bir katile peygamber demenin Dersim kizilbas inancina da sigmaz. Bu tipki bir zamanlar kendini Devrimci sananlarin Enver Hoca diye bir miliyetci katile önder demelerine benziyor.Ayrica Ali peygamber de degil.Bana göre bir arabin Dersimlilere peygamber olmasi da bir hakarettir. Ve Bektasiler de türktür. Anadoluda türklerden baska bektasi bulmak mümkün degil. Sayin Av. Cihan bey de bir zahmet Arnavutluga gidip ordaki Aleviligide bir görse ve Dersim inanciyla benzerliklerini yazsa cok sevinirim.Adamlar namazin da niyazin da ve 300 yil geri kalmis kultursuz bir toplum. Onlarada Alevi demek ve inanclarini Dersim inanciyla bir gördükten sonra hic kendinizi yormayim.Biz Müslümaniz deyin ve sizde onlar gibi namazinizi kilin! Meselede kapanmis olur ! Neye kendinizi yoruyorsunuz ki? Not:Av. bey kendini yorup Arnavutluga gitmiyorsa Alman tv.sinin yaptigi dökümantar filim var. Onu seyretsin ve Arnavutluk “aleviligi” ve Dersim inancini karsilastirsin,benzerliliginide bize yazsin.sayesinde bizde öyrenelim.
baran
27/12/2011 at 16:19
gerçekte bütün bu yapılan yorumlar herkesin okuduğu farklı farklı kitaplara,hatta kulaktan dolma,kökü emevi öğretisi olan kendisinden başakalarını horgören süniliğin alevileride sünnileştirmek için uydurduğu palavralar,bilgisizlikten kaynaklanıp kendine göre yorumlanan ve bu yazıda değinilen aleviliği asimile için bazı kürt-türk-zaza vs ırklarla birleştirip bağdaştırmanın ve herhangi bir millilleştirmenin yanlış olduğu ve böylece aleviliğin gerçek öğretilerinden uzaklaştırıldığı ısrarla vurgulanıyor ama hala çoğu alevi bu cahilliklerinde ısrar ediyor.mesela aleviler horasan dan gelmiştir diye saçma sapan, tutarlılığı bir toplu iğne ucu kadar bile olmayan yine o tezi şayet bir kitapta okumuş iseler o kitabında aynı asimilasyona maruz kalmış olduğu kuvvetle muhtemeldir.Ve yine bilmem alevilikte imam yok şu yok bu var diyenlerde bilmiyorlarsa o imamların cami hocası değilde’yol gösteren’ anlamında kullanıldığınıda bilsin.