Alevilik
Edep Erkân Bize Doğru Yol Oldu
Alevi-Bektaşi-Kızılbaş felsefesinin “edeb” anlayışını tam anlamıyla yerine getirebildiğimiz sürece, inancımızı ve öğretimizi hep bir adım daha ileri taşıyabiliriz.
Metin Özdemir
Edeb, Alevi-Bektaşi öğretisinin temelini oluşturan bir kavramdır. Alevi-Bektaşi inancında Hünkar Hacı Bektaş Veli‘nin “eline, diline, beline sahip ol…” telkini, uyulması gereken mutlak kurallardan olduğu gibi, ayrıca insan olabilmenin de gereklerindendir.
Aleviler, “eline, diline, beline sahip olmayı” kendilerine düstur edinmişlerdir. Eliyle koymadığını almazlar. Emeklerinin geçmediği, alın teri dökmeden kazanılanı yemezler. Diliyle söylediği sözün doğruluğundan şüphe duymazlar. “Gördüklerini örter, görmediklerini söylemezler” Yola ikrar veren can, turna misali eşinden başka kimseye kem gözle bakmaz. Canı tenden ayrılana kadar ikrarlıdır…
Aleviler toplum içerisinde söylemleriyle, duruşlarıyla ve tavırlarıyla kendilerini gösterirler. Halk içinde sevilen, sayılan Aleviler yaşam biçimleriyle ve davranışlarıyla kendini kanıtlamış insanlardır. Ama her ne hikmetse, diğer kesimler tarafından hep yüze gülerek; “Aleviler iyi insanlardır. Fakat işte Aleviler…” gibi söylemlere hepimiz tanık olmuşuzdur.
Kendi yargı sistemini kurarak, kendi sorgularını görgü cemleri içerisinde yürüten Alevi toplumu yakın tarihe kadar hiç bir sorununu dışarıya taşımaz, toplum içerisinde çözerlerdi. Çoğu yörede bu halen sürdürülmektedir. Aslında olması gereken budur. Ama geldiğimiz noktada bu çokta kolay olmamaktadır.
Aleviler kendilerinden başka hiç kimsenin adaletine güvenmemiş. Bu yüzden kendi yargı-sorgu sistemlerini kurmuşlar, sorunlarını kendi toplum yapısı içerisinde aşmaya çalışmışlardır. Alevinin her sorunu mahkemede değil, cemde çözülmüştür.
Değerleriyle yaşayan Aleviler eline sahip olmak ilkesini sadece kendileri için değil, bütün insanlık için uygularlar. Hem kendi haklarını, hemde halkın tümünün haklarını savunarak, yetim hakkını gözetirler.
Günümüzde Diyanet’in devletin yani, halkın bütçesinden beslenerek, sadece tek bir kesime fayda sağlaması, diğer toplum kesimlerinin haklarını gasp etmektir. Devlet halkın parasını sadece bir kesimin yararına kullanarak halkın hakkını yemektedir. Bir yandan kul hakkından bahsederken, diğer yandan yurttaşının hakkını yemektedir.
Türkiye’de çok partili döneme geçildiği ellili yıllarda, Anadolu’da bir Alevi köyünde, köyden şehire gidecek yol yoktur. Bunu fırsata çevirmek isteyen oy avcıları bu Alevilerin oylarını alabilmek için kapılarını çalarlar. Bu gibi yaşanan örneklerle şimdiye kadar Alevi oylarını kendilerine çekmeyi amaçlamıştır.
Alevi köyüne gelen Demokrat Parti heyeti köy meydanında köylüleri karşısına alarak, “size yol yapımınız için para getirdik.” diye başlayan nutuklarını sıralarlar. Bunları dinleyen köy halkı bu konuşmalara itibar etmeyerek, “biz sizin paranızı da almayız, yolunuzdan da geçmeyiz…” derler. Köylülerin bu tavrı karşısında şaşıran siyasetçiler ısrarcı olurlar. Kendilerine bu parayı vermek için uğraşsalar da çabaları boşadır. Köyün ileri gelenleri partililerin bu teklifini geri çevirirler. “Bu parada saçı bitmedik yetimin hakkı var. Biz paranızı da almayız, yolunuzu da istemeyiz. Tarla tarla gideriz, yine sizin yolunuzdan gitmeyiz…” derler.
Yol yapımı için kendilerine verilmek istenen bu para teklifini geri çeviren bu köylüler, yaşanan bu olaydan yaklaşık on yıl sonra kendi yollarını kendi emek ve çabalarıyla imece usulü yaparlar. Hiç kimseye eğilip bükülmeden ve bir kuruş para dahi almadan.
Anadolu köylüsü, bu parayı inançlarını ve dünya görüşlerini değiştirmeye yönelik olduğunu düşünerek geri çevirirler. Paraya ve vaatlere kanmayıp, inancın öğrettiği gibi onurlu davranarak, bu rüşveti kabul etmemiştir. Yıllar öncesinde yaşanan bu olay, bugünümüze örnek olmalı, ışık tutmalıdır.
Edeb felsefesini özümsemiş olan Aleviler onurlu olmayı yaşam biçimi edinmişlerdir. Çalmamış, çırpmamış, hak yememeyi hak buyruğu saymışlardır. Hiç kimsenin hakkını yemedikleri gibi, toplumun hakkını gözetmişlerdir.
Devletin Diyanet’inin hakkını yediği Aleviler, Diyanet bünyesinde kendilerine yer verilmesini isteyenlere de karşı çıkarak, Diyanet’e ayrılan payın eğitime, sağlığa yani halka aktarılmasını isterler. Cemevlerinin yasal statüye kavuşmasını isterken kendi cemevlerini kendileri, devletten yardım almadan yapmaya devam ediyorlar. Cemevlerinin giderlerini kendi toplulukları içerisinde karşılamaktadırlar.
Alevi köylerinde yıllar öncesinde, Aleviler kendilerine yol yapımı için verilen parayı bile almazken, bugün ülkenin getirildiği durumda yapılan yolsuzluğun hesabı bile tutulamamaktadır. Yol yaparken yolunu bulanlar, sayısız yolsuzluğa bulaşanlar, saçı bitmedik yetimlerin hakkını yemeye devam ediyorlar.
Aleviler kendilerinin yenilen haklarını ve insanların ellerinden alınan haklarının sonuna dek peşindeler. Haklarını bu dünyada almak için mücadele ediyorlar. Hak yemeden, haklarını almanın mücadelesini veren canlarımız halen var.
Alevi-Bektaşi-Kızılbaş felsefesinin “edeb” anlayışını tam anlamıyla yerine getirebildiğimiz sürece, inancımızı ve öğretimizi hep bir adım daha ileri taşıyabiliriz. Talibinden rehberine, dedesinden mürşidine uzanan bu yolda Alevi adını taşıyan kurum ve kurum yöneticileri de aynı anlayışta olmalıdır ki, bu yola talip olan canlar güvenlerini eksiltmesinler. Her görgüde özünü dara çeken Aleviler hep bir adım ileride olmalıdır. Böylece yapılan yolsuzluklara ve haksızlıklara karşı hep söyleyecek sözümüz olsun. Alevi duruşunu gösterebilelim.
Alevice yaşayan yol ehline. Aşk ile…
***Edep erkan bize doğru yol oldu / Pir Sultan Abdal
KIZILBASOGLU
09/01/2014 at 19:55
ARKADASLAR,DOSTLAR,HALKIMIZ NEDIR BU BILINC BULANDIRMA OPERASYONLARI ?
“Alevi .Bektasi ,Kizilbas felsefesi ” Bu kirletilmis fikir batakliga kim düser ? Bence ancak BE FAM olanlar,Zikir sakatligina sahip Türk Islam Sentez`ini gögsün de tasima niyetinde olanlar.
EDEP Demogoji degildir KIZILBAS nedir ne degil`dir öncelikle bilinmesini istemiyenlerin “Aslini inkar edenlerin Haremzade oldugunu ” söyleme fikrimizdir emme hakikat`tir.
Cözülmesi gereken bizim insanlarimiz yazdiklarin da basta inatla duygusal sosyal ve dayanisma Edebiyati`na bas vurma ihtiyacini benimserler. Dersimli`lerin Notdefteri tutarken hep böyle oluyormus duyuyoruz.
Ne hikmet`se yazdiklari`nin sonun`da kendini inkara getiren Enerjisi`ni Manevi gücünü bosa cikaran savrulmus fikirlere bulasiveriliyor.Korkak hastaligi kendi karsiti olur cikarmis biz buna itikatsizlik ve Kerametsiz`lik deyip geciyoruz.
Bu tutum halk adina yazan`la yazdiran`larin,okutanlarin acik Gericiligidir diyor Kizilbas halkin icin iki cift söz yazacagiz.
Kimlik ismi olarak “ALEVI” sözcügü son 150 yilin Materyalist Nesnel toplulugunun Antropolojik diktire üretim Adi`dir.bir ikinci ve kalici “ÜST KIMLIKTIR” Ulusal`dir. Òndan öncesi hic bir Tarih Kitabin`da bu Sözcük bu halk adina ne kullanil`di nede yazilmistir.
Buna ilaveten yeni bir Nikah`siz inanc kimligi olarak “ALEVILIK”te ondan tütetildi.
“KIZILBAS” bu halkin Anadolu tarihinde Selcuklular`dan sonra Osmanli´lar süreci dahil KIZILBAS HALK `tan tüm Asiret ve Gruplar varsa mesela
Tahtaci,Yörük,Cepni,Avsar,Sirac,Kalenderi,Abdallar,Isik`lar,Acem,Türkmen,Atmali,Sinemali,Dersim kökenli bütün asiretler de dahil vs. Bir Etniside(Etnos-soy) ÜST KIMLIGI – MILLET KIMLIGI “Tecrit Kütügü “olsada tarihe gecmis ve Uluslararasilasmistir.
Halkimiz bilmelidir siyasal ve Politik yazilar´da büyük kelime oyunlari vardir.Alevi`leri örgütlemek “Aleviligi” örgütlemek degildir.Sivil toplum kuruluslari inanc örgütlenmesi olarak alinirsa yaniltanlarin fikirlerin`de kendimizi zehirleriz,inkarimiza oynariz.
“ALEVILIK” varsa kanit gösterin ? Kitabi`ni ve ne zaman`dan beri inanc oldugunu hatta bir Din olduguna dahir iki satir yazin bilelim. tarih Düzgün okuyarak anliyarak yazarak ve ögreterek olur.Palavra meydani fikirlerinin ömrü azdir coklari yazdiklarini ya toplattirmanin pismanligi icine girecek yada elden gelse hepsini kendi yutmaya kalkacak ama Zaman herseye Dersini verecek gücte`dir.
Kizilbas Halk inanclarinin taninan ve günümüzde varligini sürdüren
Retüelleri kismi de olsa uygulanan “TARIKATI BEKTASILIK ” var.Kurallari Mekani ve Mekani ve de toplumsal yasamda ki Hak,Hukuk ve idalizminin bütün tarihi ile mesgul idialist hareket halinde olan Tarikattir. Ama bir türk inanci olmadigi gibi türklerinde inanci degildir.Hikayenin yol haritasinin diblerinde türklük icin HBV baglantisina ihtiyac duyulan komplo teorileri var.Biz bunlari ispatliyacak Saglam kaynaklara sahibiz.
Bir ikinci halk inanci Raa-Haq oder Kizilbas halkin Türkce Hidir-Elyas kendi dilin`de “RAA-HIZIR-ELI “dedigi ve Etniside soyuna dayandirilan inanc.Olmaz`sa olmazlari olan kutsanmis ocaklari olan ve kendi özgünlügü icinde Kutsal Evliyalar baglantili benzeri hic olmiyan bir inanc olarak vardir.Bave Düzgin,Mansura,Munzur Baba vs.Tüm kizilbas Evliyalar bu inancin Dogusunu Günesine uzanan yollarigösteriyor.Vayir dedigi Hiziri da icinda yasatiyor INSANE diyor noktaliyor.Baska Cennet baska Cehennem arayisi`da yok.Arabi anliyor ancak henüz Arapca`yi ne konusuyor nede anliyoruz.
Kizilbas halk`tan insanlar cikip farkli inanclara inanabilir bu o kisilerin veya Grubun cemaatin Kizilbas olmadigini yani ALEVI olmadigini getirmez.
Kizilbasa sen Alevi degilsin demektense Kafayi Tas`a vur daha fazla ziyan olmaktansa akil yüklemek daha iyi olur kanaatindeyiz.
RAA-HAQ inanci yok sayilmamali.Bu inanc Cografyasin`dan acik okundugu halde inkarcilik var.Her kesim`den ve bütün halklar`dan ve fikirler`den Respekt bekliyor.Bu inanc Islam degil`dir.Bir takim Ulemalar buna Dikme Ocaklar,Pirler,Dikme Diktirme Dedeler,Dedebabalar kalkip siyasetle Islam iciyiz deselerde bu cikmaz sokakalarda yolunu cikaramamaya es degerde ele alinmalidir.
Kizilbas olup Ocakzade olan ve aslen tanriyi insanda gören ancak Tarihsel kargasalar,toplumsal inanc kutuplasmari, Imame,Halife,kible,kitap ve Veliyat`ta tarafci olmus ve fikir belirtmislik siyasetten öte bir sey degildir.
Bugün Kizilbas halka kürt milleti veya türk milleti hatta Arap ve Arnavut diyebilecek kadar inkarla egrilmis bükülmüs daraltilmis siyaseti`de benzeri yanlis mantiga hizmet ediyor.
Artik Arap`larin,Islamistlerin Pesmal Pesmal Fotograflarini halk kürsüleri arkasin`da acmayin ve lütfen onlara Sahitlik yapilmasi icin halkimizi kandirmayin.
Kizilbas halkin Ithalat Araplara.Türklere ,Kürtlere ihtiyaci yok.
Kizilbas halkin (Alevi) var olma hakkini Dünya siyasetine ihracat ve bayragini diktirme Hakki vardir.
Bizden baska biz yok yazanlar yazdiklarinda pisman ancak KIZILBASLIK CESARETI olmadan “EDEP YOLUNA” ulasilamaz diyoruz.
Halkimiza.Dostlara varligimiza mücadele ruhumuza birimizden binimize binimizde hepimize bin bir Kizilbas selamlar….
KIZILBASOGLU