Alevilik
Alevilere Yönelik İhlaller Raporu Açıklandı
Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği, AKP Hükümetinin geçmiş yıllarda olduğu gibi 2013 yılında da Alevilere yönelik ayrımcı tutum içinde olduğunu, nefret söylemi ve yok saymaların artarak sürdüğünü açıkladı.
Dersimnews.com – Hubyar Sultan Alevi Kültür Derneği’nin 2013 Hak ihlalleri İzleme Raporu yayınlandı. Derneğin özelde Alevi – Bektaşi – Kızılbaş toplulukların, inanç özgürlüğünün elde edilmesi için çaba sarf ederken, genelde ise Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 18. Maddesi “Herkesin düşünce, vicdan ve din özgürlüğü hakkı vardır” İlkesi ışığında, herkes için ve her yerde inanç özgürlüğünün hayata geçmesi için çaba sarf ettiği belirtilirken “Ülkemizde din ve inanç özgürlüğü, genel olarak uluslararası insan hakları ve anayasal güvence altında olmasına rağmen yaşanan hak ihlallerinin önüne geçilememiş, uluslararası yargı kararları ve sözleşme hükümleri uygulanmamış, etkili olmamıştır” denildi.
SURİYE VE ALEVİLER
“Türkiye Cumhuriyeti Hükümetinin” Suriye’ye yönelik yürüttüğü politikalar doğrultusunda muhaliflere verdiği destek ve sınırın muhalifler için kalbura çevrilmesi neticesinde Başta Hatay olmak üzere sınır illerinde yaşayan Alevi vatandaşların kendilerini tehdit altında hissettiklerini belirten Dernek, “Suriye’den Türkiye’ye gelen ve günü birlik giriş çıkış yapan savaşçılar bu bölgelerde yaşayan Alevi halka yönelik tehditkar tutumlarını ve sözlü saldırılarını sürdürmekteler. T.C. Hükümetinin uluslararası kamuoyunca da dile getirildiği üzere El Nusra çetelerini sağladığı desteklerle de Suriye’de yaşayan Alevilere yönelik katliamlar gerçekleştirildi. Özellik le Halep bölgesinde yaşayan Türkmen Aleviler El Nusra’nın bu katliamlarından kaçarak komşu ülkelere ve Türkiye’ye sığınmak zorunda kaldılar. Aynı şekilde yaşanan savaş nedeniyle gerek rejim güçlerinden gerekse de savaşın kendisinden kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeliler sınır bölgelerinde on bir ilde kurulan kamplara yerleştirilmişleridir. Kamplara sığmayanlar ise yurdun bir çok ilinde sokaklarda veya kendi imkânlarıyla kiraladıkları evlerde yaşamaktadırlar. Özellikle Aleviler muhalifler için ayrılan bu kamplara can güvenliği nedeniyle yerleşmek istememekte ve sokakları tercih etmek zorunda kalmaktadırlar” görüşünü savundu.
POZİTİF AYRIMCILIK
Dernek, “Her türlü inançlara ve kimliklere yönelik ayrımcı uygulamalar, sözler, hakaretler nefret söylemi kapsamında cezai yaptırımlara tabi tutulmalı ve yıllardır mağduriyete uğramış topluluklar için pozitif ayrımcılık Anayasal güvenceye alınmalıdır” önerisinde bulundu.
ALEVİ OLAYLARI KRONOLOJİSİ
AKP iktidarının tümünde olduğu gibi 2013 yılında da Alevilere yönelik ayrımcı tutum, nefret söylemi, uygulama ve yasal olarak yok saymaların devam ettiği iddia edilen raporda, 2014’e girerken Alevilerin karşılaştıkları sorunlar şöyle özetlendi.
“-Cemevleri’nin ibadethane Kabul edilmeyişinden kaynaklı sorunlar,
-AİHM kararına ve Danıştay kararlarına rağmen Zorunlu Din Dersleri ile yaşanan
asimilasyon,
-Hacı Bektaş dergahı başta olmak üzere Alevilere ait olan dergah ve ibadethanelerin Alevilerde olmaması ve Alevilerin ihaleyle kullanımını aldıkları ibadethanelere yüksek miktarlı kira ödemeleri,
-Alevi Köylerine, Mahallelerine zorunlu veya zorunlu taleple! (Cami talep edilmesi halinde köye yatırım yapılması vadi gibi yöntemler) yaptırılan camiler,
-Alevilerden alınan vergilerin Alevilerin Kabul etmediği Diyanet İşleri Başkanlığı Kurumuna ve Devletin Din memurlarına aktarılması,
-Madımak Otelinin Müze yapılmaması,(yapılan anı evinde katiller ile mağdurların isimlerinin birlikte panoya asılması)
-Nüfus cüzdanındaki Din hanesine Alevi yazılması konusundaki AİHM kararına rağmen Alevi yazılmaması ve/veya Nüfus cüzdanlarından din hanesinin tamamen çıkartılmaması
-Alevilere yönelik kin ve nefret söylemlerinin en üst düzeyde ve yaygınlaşarak devam etmesi,
-Okullarda Alevi çocuklarına yönelik hakaret, tehdit ve dayak,
-Askerde Alevi erlere yönelik kötü muamele,
-Devlet kadrolarında çalışan Alevilere yönelik ayrımcı uygulamalar, hakaret ve işten çıkartmalar,
-Alevi kişilerin Devlet işlerine alınmaması, bürokraside yer verilmemesi
-İktidar destekli yapay Alevi Kurumları oluşturularak muhatap kabul edilmesi
-Oluşturulan yapay Alevi Kurumları üzerinden Alevi değerlerinin tahrif edilmesi, başkalaştırılması
-Alevilerin oturduğu evlerin işaretlenmesi.”
ALEVİLERE HAKARET EDİLİYOR
Alevilerin sistematik olarak güvenlik eksenli bir fişlemeye tabi tutuldukları, okul, askeriye, iş yeri, mezarlıklar, medya organlarında hakaretlerin, inkâr, tahrif ve asimilasyonların devam ettiği, Alevilere yönelik tecrit ve baskıların oluştuğu, Alevi inanç öğelerine yönelik televizyonlarda sansür uygulandığı, Cemevi yapımında sorunlar çıkartılıp, kimi yöneticilerin yargılandığı, Evlerin işaretlenmesi ve/veya tehdit içeren bildirilerin bırakıldığı kaydedildi.
Demokratikleşme paketlerinde Alevilere yer verilmezken, Alevileri eşit yurttaş olarak göremeyen rencide edici uygulamaların yapıldığını, TBMM’de de kurulan Anayasa uzlaşma komisyonunun 2013 yılında Alevilerle ilgili sunulan hiçbir öneride uzlaşılamadığını, Başbakanın kendisini dört dörtlük Alevi ilan ettiğini, İstanbul’da yapılan 3.Köprüye Yavuz Sultan Selim isminin verildiğini belirten Dernek, diğer sorunları şöyle saydı:
“-Askeriyede Alevilere hakaret ve şüpheli asker intiharları, Alevilerin işten çıkartılmaları ve sürgün cezaları, Cemevleri’nin ibadethane olmadığı bir tarafa “Ergenekon planı” olarak ortaya çıktığının iddiası, Maraş katliamı yasaklamaları ve Katliamda yaşamını yitiren canların kayıp mezarları, Kürt sorunun çözümü için başlatılan ve hedeflenen demokratikleşme sürecinde Alevilerin dışarda tutma girişimleri (Yedi bölgeden sadece birisinde bir Alevi kişi akil insan yapılırken, yapılan akil insanlar toplantısına da Alevi kurumları çoğunlukla davet edilmediler.), Suriye’den El Nusra katliamından kaçarak Türkiye’ye sığınan Suriyeli Türkmen Alevilerin sahipsiz bırakılıp sokaklara terk edilmeleri, 28 Mayıs tarihinde İstanbul Taksim Gezi parkında bulunan ağaçların kesilmesine tepki olarak başlayan, iktidarın yoğun güç kullanımı neticesinde tepki hareketine ve sonrasında yurdun her tarafında direnişe dönüşen ‘Gezi direnişi’ süresince Aleviler yaşadıkları tüm mağduriyetlerin, hakaretlerin, baskıların, tehditlerin ve yaşam alanlarına müdahalenin sonucu olarak hak arayışı için alanlara çıktılar.
-Gezi Direnişi süresince polisin şiddetiyle yaşamını yitiren altı genç de Alevi idi. Bunun yanı sıra yaralanıp hastanelere sevk edilenlerin yine büyük bir çoğunluğu Alevi idi. Bu süreçte polis Alevi mahallerini abluka altına alarak aşırı güç kullanımında bulundu. Bu güç kullanımı çoğunlukla ev içlerine kadar yapıldı. Alevi mahallelerinde müdahaleler gösteriyi dağıtmaya yönelik değil, göstericileri bizzat hedef alarak yapıldı. Göstericilere atılan gaz fişekleri ve plastik mermiler çoğunlukla ölüm ve yaralanmalardan da görüldüğü üzere göstericilerin kafa kısımlarına hedef alınarak yapılmıştır. Bu müdahale şekli sonucunda altı gencimiz yaşamını yitirdi, 15 yaşındaki canımız Berkin Elvan ise hala komada uyutulmaktadır. Onlarca gencimiz sakat kalmış, onlarcası da tutuklanmıştır.”
GÜLSUYU KONUSU
Kentsel dönüşüm projelerine direnen mahalleleri yıldırmak üzere uyuşturucu, fuhuş gibi faktörlerin harekete geçirildiği İstanbul-Gülsuyu mahallesinde uyuşturucu çeteleri tarafından öldürülen Hasan Ferit Gedik ile bu rant ilişkisinin daha net görüldüğü iddia edilen raporda “2013 yılında önceki yıllara nazaran Aleviler üzerinde çok farklı bir algı çalışması yürütüldü. Aleviler bu dönemde yoğun olarak kriminalize operasyonlarına tabi tutuldular. Başta Başbakan olmak üzere Ak Parti kurmayları ve iktidar yanlısı yazar çizerler bu konuda konuştular, yazdılar. Bu dönemde yoğun olarak Aleviler ve Terörizm ilişkisi kurulmaya çalışıldı. ‘Mezhebi bölücüler’, ‘Cemevleri terörist yuvası olarak kullanılıyor ‘, ‘Alevi terör örgütü’, ‘Aleviler 15 Ağustos’ta ayaklanma başlatıyor’, ‘DHKP-C Alevi örgütü’, ‘700 Dede İran’a gitti’, ‘Pir Sultan Abdal logosuna Terör simgesi denilmesi’ gibi birçok yazı yazıldı, söz söylendi. Bunun yanı sıra Çözüm sürecini PKK ve TSK içerisindeki Alevilerin sabote etmeye çalıştığı yazıldı. Bütün bunlar Aleviler ve Terör ilişkisini kurmaya yönelik ve Alevileri geleceğin teröristleri ilan etmeye yönelik algı çalışmalarıydı.”
“‘TÜRK LAİKLİĞİ’ OLMASIN”
Raporda, 2013’te Alevilere yönelik ayrımcı olduğu iddia edilen olaylardan bir kronoloji de oluşturuldu. Raporun sonuç bölümünde dini tanımlama, tarif etme ve kontrol etme mekanizmasını da elinde tutacağı ve adına “Türk Laikliği” dediği bir sistem geliştirildiği belirtilerek, “Bu ‘Türk Laikliği’ ve bu laikliğin Dini kurumu Diyanet İşleri Başkanlığı Aleviliği bir tarikat bir alt yorum olarak görmektedir” denildi. Nefret söylemlerinin yasa kapsamında suç sayılmamasının, egemen inancın dışında kalan tüm inançlara yönelik her türlü hakaretin cezasız kalmasının, atılan iftiraların ve bir algı yaratmaya yönelik düzmece haberlerin aslının soruşturulmadan itibar görmesinin Alevi toplumuna yönelik ayrımcı tutum, hakaret ve nefret söylemlerini meşrulaştırdığı kaydedilen raporda, “Yapılması zorunlu olan yeni Anayasa’nın tüm halkları, inançları kapsayan ‘Demokratik, eşitlikçi, özgürlükçü ve Laik’ bir Anaysa olması gerekmektedir. Kendi kendimizi kandırdığımız uydurma ‘İleri Demokrasi ve Türk Laikliği’ gibi içi boşaltılmış uluslar arası kavramların başına ‘Türk’ kelimesini ekleyerek oluşturmaya çalıştığımız sahte Demokrasi ve Sahte Laikliğin terk edilmesiyle bu sorunlardan kurtulmak mümkün olacaktır” denildi.
HALİL
02/02/2014 at 13:27
Göksel dinleri , devleti , köşeyi tutup beraber semirenleri vesaire gezegendeki mevcut sistemler , yapılar dejenere olmuş hepsi benzerse neden bunların ardına takılcanki heyhat , herşey tüketilmiş , çevre , kültür tarumar edilmiş seküleride , dindarıda farketmez koltuğa geçince azmanlaşıyorsa kardeşlerim terk edin semavi dinleri , seküler agaları , herşeylerini bırakın
Artık sizlere ne denirse densin nihilist yada varoluşçu ne denirse densin önlerine hangi ad konursa konup türlü suçlamalar olsada takmayınız . Kardeşlerim bunlar ne adına üste çıkıp iyiz , pakız nidaları çekmekte İslammı , hristiyanlık , yahudilikmi , budizm namınamı hepsi iğval edilip içine sıçılmıştır . Sekülermi , solmu temizmiş bunların , ortanın , yanın , liberalin vesaire içine edilmiş .İnsanlar yüzleşmeli , tartmalı , tuğla örer gibi arayışlarda olmalı , yeni sözler hiçbirisine benzemeyen olmalı .
dersimli steve
02/02/2014 at 14:32
Degerli canlarin goruslerine katiliyorum.Biz aleviler bir yahudi gibi tek yumruk cok caliskan ve ticarete atilmaliyiz.Turk,Kurt,zaza,Roman,ne olursa olsun bir olmaliyiz.Baska yol YOKTUR.
ALEVI DEVLETI
03/02/2014 at 19:00
Alevi halkinin bir tek kurtulusu kendini Devlet olarak örgütlenmesidir.
Halkimizin her türden akimlara ne yörünge nede paralel siyasi güc olmamasi gerekli.
Alevi`leri emiren idolojilerin bataginda bocalama.Bos yere bu sosyalizm Alevi`lere özellikle de Dersimlilere yüklenmedi. Alevi`leri yipratan Ejnebi uluslarin cikarlari icin mücadeleler ve sosyal dayanisma faliyetlerin yükünü üslenmektir. Alevi`leri kendi öz güclerein den enerji kaybettiren baska halklara yol göstereyim derken kendini unutmasidir.
Aleviler bir halk olarak gelecek nesillerin kendisinden hesap soracaginin bir an farkina varmasidir.
Israililer nasil devletlesti topraklarin capina bakin Nüfus sayisina bakin.PlO nasil kuruldu ve kac kez Devlet merkezlerini bir ülke den öbür ülkeye tasidi.Libya,Cezayir,Tunus,Ürdün ve saire .Ismaililer 18 milyon halk topraksiz Devlet 18 milyon vatandasi var 20 ayri ülkede örgütlü Devletin temsilcileri Fransa`da yasiyor.Cingenelerin bile Krali var.Dünya da topraksiz halklar devletleri uluslararsi ortak teskilatlara sahip.Gülen paralelden ziyade bir Devlet.Kürtler nasil örgütlerini bazi bazi baska merkezlere tasimak zorunda kaliyor ortada.
Bizim mültü cogradyamiz ortada onun bilincinde olmasak ta öyledir.Ama kendini hayali bir dini inancla sifatlandirmak ez zayif halka sayilmalidir.
Bir Devlet Teskilatinin kurulmasinin projeleri gelistirilmeli ve bu uzun vadeli olmali.Tarihte sergilenmis bütün ihanet ve dönekliklerden ders cikarmaliyiz.Hücrelerle molekülleserek akimin dozunu yükselterek atilimlar yapmaliyiz.
Devletsme Fikri Alevi halki icin bir tek projedir.Düsmanlarimizin basarili olmasin da biz kendi sorunumuzu Dogru koyamamamizdir.
Kimse bizi tanimiyor.Kendimizi biz tanittirmasak kimsede bizi anlamiyacaktir.
Tüm kurumlarimiz.bütün kültürel sekillenmelerimiz.tüm Cepheler`den farkliliklarimiz birlesmeleri icin mücadele bilincinde olalim.
Alevi halk inanclari gücleri,kurumlari,idologlari,siyasetcileri,örgüt görevlileri legel illegal dünyanin neresinde olursa olsun faliyet yürüten tüm dünya Alevi`leri birlestirilmesinin siyaseti yapilmali.
Alevi`lerin yapay örgütlenmelerini kitalar arasi merkezi bir Devlet kurumuna dönüstürmeleri icin Propaganda faliyetleri gerekiyor.
Sosyal medya ve iletisimi cok daha Üstün kullanir asamalarina varirisak hedefe daha hizli ulasiriz.Yani hangi Kitadaki Alevi alesinden yada asiret kabilesinden cikacagi henüz belli degil.Birilerinin sartlar olustugunda liderlige oturacagina inanmaliyiz.
TEK YOL ALEVI DEVLETI
DERSIM ÜLKEDIR
05/02/2014 at 18:59
DERSIM MERKEZ NEDEN KÜCÜK PARIS OLMASIN NEDEN BURSA GIBI OLMASIN ?
KAC KATLIAMA KAC KERE SOYKIRIMLAR GECIRDI BU“ WELAT DERSIM“ BU KIZILBAS YÜREK BU DIRILIS BU ÖLÜMSÜZLÜK RUHU DAYANDI .KAC BEDEN DEGISTI KACTA YÜZYIL BURAKTI GERIYE ,YINE DE KÖK SALDI YINE DE BOY VERDI HER KURDU YENDI VE BIR DAHA YENECEK.
KIZILBASLAR OLARAK ULUSLARARASINI YENIDEN ATESE VERMENIN ZAMANINI GEC YAKALADIK ANCAK BU MESALE HIC SÖNMIYECEK.
BILINMELIDIR KI HALKIMIZ YAKISMIYAN SIYASAL MIRASI KENDINE YAKISTIRMIYOR.SIDDET YENILECEK DERSIM KAZANACAK PROVAKASYONCULAR SONUNDA DERSIMI TERK ETMEK ZORUNDA KALACAK. DIYARBAKIR DA GÜLTEN KISANAK BELEDIYE BASKANI SECILMEZ BIZ ISLAMIST OLMADIGI VE ALEVI OLDUGU ICIN ISTERIZ ANCAK CAMI CEMAATE YÖN VERECEK SONUC BELLI AKP HIRHIZ OLARAK MÜHÜR ALIP OTURACAK.KAZANIMIN NETICESI ACIKCA SOYGUN SEBEKELERINE KUCAK ACMAK OLACAKTIR. ALEVI KÜRTÜN KASASININ ANAHTARINI MÜHÜRÜNÜ ALDIMI OLMAZ.ZATEN ALAMAZ AMA BILMEK GEREKIR KI DERSIMLININ KASASINA BILE GÖZ DIKENLER AYNI ZIHNIYET OSMAN VE KUHR OYUNU BOZULMALIDIR.
AKP liler artik yavas yavas istedikleri kadar`da DTP lileri dövecek Hizbullah (Hüda-Par )Ahmet Türkün ikinci partimiz dedigi güclere kapilar acik ama Alevilere acik tutulan kapi kulluk kapisi. “Kürdistan Allah Partisi” gelecegin gücü oldugu belli.Kürtlerin kac paralel devleti olacagi belli degil.Yol mu Harita olur Harita mi yol olur ? görecegiz.Biz yolumuzun harita olacagina inaniyoruz.Aleviler Haritalarin yol olacagina pek güvenmez.
BIZ HER ALANDA MÜCADELE ICINDE OLMALI VE ÖRGÜTLENMELIYIZ. KIMSEYE BENZEMEDIGIMIZ ICIN KIMSE DE BIZE BENZIYEMIYECEGINE GÖRE YOLUMUZ ACIK. SECIMLERDE BEN ALEVIYIM DIYEREK CESARETLI OLAN KÜRT VE TÜRK MILLIYETCILIGINE KARSI ACIK TAVIR KOYAN ADAYLAR KAZANDIRACAKTIR.
ALEVILER KAZANACAK