Alevilik
Adaletin, Hürriyetin, Tevhidin sesi: Ali
Bir bakmışsınız Dersim’de Düldül Tepesinde görülmüş , bir bakmışsınız Kemah Vadisini kılıcı ile yarmış , bir bakmışsınız Adriyatik kıyılarında görülmüş , bir bakmışısınız Pamir Dağlarında gezmiş.
Av. Cihan SÖYLEMEZ
Değerli Canlar ,
Söyler misiniz , ne kadar Ali’yi tanıyoruz ? Ali’nin resmini evimizin duvarlarına , cem evlerimizin –türbelerimizin duvarlarına asıyoruz. Kahvehanelerde , bakkallarda,fırınlarda ve cümle bir çok ticari işletmede Ali’nin resmini görüyoruz.Çocuklarımıza Ali’nin ismini veriyoruz.
Sabah kalktığımızda Güneş’in ilk ışıkları cemalimize değdiğinde Ali’nin ismini anıyoruz , “Ali” Adına sayılamayacak kadar şiir yazılmış ve halen yazıyoruz. Dünya üzerinde hiç kimse yoktur ki ; “Ali” kadar üzerine şiir yazılsın , o şiirler deyiş olsun , duvazdeh olsun , mersiye olsun , tevhit olsun , miraçlama olsun dillerde anılsın , bağlamanın-temberun gövdesinde ellerin tellere değdiği ses olsun.
Yine var mı , “Ali” gibi zamanı zamansız kılmış , mekanı mekansız kılmış atıyla Anadolu’da , İran’da, Pamirlerde gezmiş olsun. gezdiği yerlere ismi verilsin , ziyeratgah olsun.
Bir bakmışsınız Dersim’de Düldül Tepesinde görülmüş , bir bakmışsınız Kemah Vadisini kılıcı ile yarmış , bir bakmışsınız Adriyatik kıyılarında görülmüş , bir bakmışısınız Pamir Dağlarında gezmiş.
Daha Dünya var olmadan ismi anılan “ Ali “ değil miydi , Harici’nin zehirli kılıcı, boynuna değdikten sonra adı ebediyete kadar anılan yine “ Ali “ değil miydi ? Nasıl bir aşktı ki bu dört kitapta “ Ali “ adı zikrediliyordu ?
Tevhidin ismi “ Ali “, Adaletin ismi “ Ali “, Hürriyetin ismi “Ali “ dünya var oldukça Arş-ı Rahman’da ismi her daim yankılanan bir seda değil mi “ Ali “ ?
Mustafa’nın Asuman’a yolculuğunda karşısına çıkan “ Ali “ , Kırklar Ceminin başı “ Ali “ , Allah’ın Nur’unun temsili “ Ali “ , kendisine Mustafa’dan daha fazla Sırr-ı Hak tebliğ olunan yine “ Ali “ değil mi ?
Mustafa’nın Şehrinin Kapısı “ Ali “ , Hayberde Cebrail’in ismini andığı “ Ali “ , Medine’de Mustafa’nın hayatı için kendini feda eden “ Ali “ , fedakarlığın adı değil mi “ Ali “ ?
İbrahim’in Evinin içinde gözlerini dünyaya açan , anası Fatima’nın babası Ebu Talip’in Nuru yine “ Ali” değil mi ?
Yine “Ali” değil mi , Allah’ın Veli’si ve Dostu. İnsanların Şahı , Tanrı’nın Aslanı , Toprağın , Hasan’ın Hüseyn’in ve Zeynep’in babası.
“Ali” değil mi , Kevser-i Kur’an’ın Fatima’sı ile evli , Fatima’yi bir gece vakti babasının yanına göz yaşı içinde uğurlayan.
Mustafa’nın naaşı başında bir tek “O” kalan , Amcası Abbas’ın , Ebu Süfyan’ın iktidar heveslerini kursaklarında bırakan “Ali” değil mi ?
Yine “O” değil mi , 33 yaşında Mustafa’sız Fatima’sız bir hayata başlayan , Mustafa’nın ardından taht kavgalarını gören , yalnızlığa sığınan ve kılıcını taht için kınından çıkarmayan , gece kuyu başlarında bir başına ağlayan ?
Mustafa’nın vefatından önce “Lahmike Lahmi, Cismike cismi , Ruhnike Ruhni,demmike demi” ile işaret ettiği “ Eti , etim , bedeni bedenim, ruhu ruhum, kanı kanım “ dediği “Ali “ değil miydi ?
Mustafa’nın hırkası altında olan yine Ali, Fatima, Hasan , Hüseyin değil miydi ? Ve yine ailesini Hak ve Hakikat uğrunda kurban eyleyen yine “ Ali “ değil miydi ?
“Ali” değil mi , Gözünde diken , boğazında kemik 25 sene sabreden ve ancak halkın reyiyle hükümet başına gelen.
Mustafa’nın vefatı ile bozulan düzeni , adı unutulan Adaleti , halklar arasında eşitliği , gönüllerde kaybolan tevhidi , zalimlere karşı Hürriyeti kendisine şiar edinen yine “Ali” değil mi ?
Tarlada elinde kürek çalışırken , yanına gelen ve kendisinden yolsuzluk ve iltimasa göz yummasını isteyen kardeşi Akil’i reddeden , Zübeyr ve Talha’nın makam-mevkii taleplerini dinlediği sırada odada ki mum ışığını boşa yanmasın diye söndüren , zengin-fakir arasında ki ayrımı ortadan kaldırmak isteyen , herkese eşit akçe dağıtan ve zenginlerin-komutanların-makam-mevkii peşinde koşanların hışmını üzerine çeken yine “Ali” değil mi ?
Talha-Zübeyr-Ayşe’nin kin,kibir,düşmanlığına rağmen “Ali” değil mi, Ayşe’nin kılına zarar vermeyen Ayşe’yi sağ-salim ordusu ile geldiği yere gönderen ? Talha ve Zübeyr kılıç çekmediği sürece , kılıcını kınından çıkarmayan yine “Ali” değil mi ?
Mustafa’nın yıktırdığı Camiiyi , Şam’da inşa eden Batılın Halifesi Muaviye’ye karşı çıkan Hakkın İmamı Ali değil mi ?
Kuran-ı Tahrip eden Ebu Süfyan oğlu Muaviye’ye karşı “ Ben Konuşan Kuran’ım” diyen “Kuran-ı Natık Ali” değil mi ?
“Kuran’ın özü Fatiha , Fatiha’nın özü Besmele , Besmele’nin özü B Harfi , B harfinin özü altında ki Nokta” diyen ve “ ben , B harfinin altında ki noktayım “ diyen Batini yorumun rehberi Ali değil mi ?
Zahiri , bağnaz ve yobaz Emevinin ve Haricinin karşısında olan yine “Ali” değil mi ?
İran-i , Turan-i halkların ve coğrafyaların kahramanı “Ali” değil mi ?
Cihan var olmadan , Bırak cismi , ismi var olmadan Tanrı ile “ bir “ olan ve Tanrı’nın ışığı olan “Ali” değil mi ?
Dostları silahsız ve fakir hurmacılar olan , düşmanları zengin ve silahlı cahiliye Arapları olan “Ali” değil de kim ?
Arap Irkçılığına karşı hayatı boyunca mücadele eden “Murteza” değil mi ?
Haksızlık karşısında susmayan , Kişiye göre Hakkı değil , Hakka göre Kişiyi değerlendiren “Haydar” değil de kim ?
Kerbela’da torunları ve çocukları susuz şekilde katledilen , oğlu Hüseyin’in başı kesilen , oğlu Abbas’ın elleri kesilen , kızı Zeynep ve tornu Zeynel’in boyunlarına zincir vurulan kim ?
Harici kılıcıyla hayata gözlerini yumduğunda , mezar yeri saklı kalan , kendi tabutunu kendi bir deve sırtında çeken kim ?
Dünya var olmadan ismi anılan , ebediyete kadar da anılacak olan “Ali” değil mi ?
Tüm bu soruların tek cevabı var ; O’da Şah-ı Merdan Ali’dir.
Peki tüm bu sorulara ve cevaba rağmen neden bir çok “ Alevi “ derneğinde ve vakfında “Ali “ değil de başka şeyler ve başka kimseler anlatılıyor ? Neden Cem İbadetlerinde “ Ali “ anlatılmamaya başlandı ? Kuzu postuna bürünmüş , para-makam-mevkii hırsıyla bu toplumu Yezitleştirmek isteyen kurtlar dikkatinizi çekmiyor mu ?
Bu kuzu postunda ki makam-mevkii-güç-iktidar-para hırsı olan kurtlar yüzünden , “ Ali “ ismi daha az duyulur oldu , “ Ali “ ismi daha fazla sansürlenir oldu , Ali’nin hayatını, sözlerini,sözlerinin manasını bilmeyenler , bilmekte istemeyenler ismini Ali’den alan Alevi Toplumuna karşı teolojik ve tarihsel ihanetin içine girdiler , Ali’ye ve Ailesine hakaret edenlere “ aferin “ dediler , “ alkış” çaldılar , Ali’ye ve Ailesine hakaret edenleri “ panelist” yaptılar. Alevi Toplumunu “ Türk-Kürt-Zaza-Arap “ diye parçalara bölmeye çalıştılar ve halen de çalışıyorlar.
Sevgili Pirler, Dedeler, Rehberler, Talipler zaman Ali ve Ailesine uygulanan sansürü karşı çıkma , ismini Ali’den alan derneklerde ve vakıflarda Ali’nin Işığını kendi siyasi ve iktisadi amaçları için yok etmek isteyen karanlığa karşı mücadele etmenin günüdür.
Çünkü zaman Adaletin, Hürriyetin, Tevhidin, Kardeşliğin, Eşitliğin Sesi; Şah-ı Merdan Ali’ye ve Ailesini daha fazla anlama ve anlatma zamanıdır.
İhtiyacımız olan tek şey varsa O’da Yemini’nin, Hatayi’nin, Pir Sultan’ın, Virani’nin, Kul Himmet’in , Fuzuli’nin , Nesimi’nin dile getirdikleri üzere ; ALİ’dir…
Başka bir kimse veya şey değildir.
Sevgi ile kalın…
06.06.2016
Dersim