Alevilik
Madımak Davası’na bakacak AYM üyesi Celal Mümtaz Akıncı katillerin avukatı çıktı!
Madımak Davası’na bakacak olan Anayasa Mahkemesi üyeleri arasında yer alan hakim Celal Mümtaz Akıncı’nın, Madımak Katliamı’nın faillerinin avukatı olduğu ortaya çıktı!
Davaya, Madımak Katliamı davasına bakacak Anayasa Mahkemesi üyelerinden hakim Celal Mümtaz Akıncı’nın sanıkların avukatı olduğu ve sanıkların uzun yıllar davanın avukatları arasında bulunan CHP Milletvekili Şenal Sarıhan’ın bürosunda aranmış olması damga vurdu.
Sivas’ta 2 Temmuz 1993 tarihinde, Pir Sultan Abdal Kültür Etkinlikleri kapsamında gelen davetlilerin konakladığı Madımak Oteli’nin ateşe verilmesi sonucu 33 aydın ve 2 otel görevlisinin katledilmesinin üzerinden 23 yıl geçti. Katliamla ilgili haklarında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istenen Murat Sonkur, Eren Ceylan ile Murat Karataş’ın yargılandığı dava Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Duruşmada, Madımak Katliamı davasına bakacak Anayasa Mahkemesi üyelerinden hakim Celal Mümtaz Akıncı’nın sanıkların avukatı olduğu ve sanıkların uzun yıllar davanın avukatlarından CHP Milletvekili Şenal Sarıhan’ın bürosunda arandığı anlaşıldı.
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi, firari sanıklar Murat Sonkur, Eren Ceylan ile Murat Karataş’ın Almanya’dan tekrar istenilmesine karar verdi. Mahkeme Başkanı Dursun Yalçınkaya, 3 sanık hakkında çıkarılan gıyabi tutuklama ve yakalama kararının infaz edilmediğini bildirdi.
Adresler “sehven” yazılmış
Mahkeme Başkanı Yalçınkaya’nın sanık Murat Sonkur’un Emniyet Genel Müdürlüğü aracılığıyla bazı adreslerden sorulduğunu, adreslerin kapalı olduğunun ve şahısların teminin mümkün olmadığının bildirildiğini kaydederken, uzun yıllar davanın avukatlığını üstlenen CHP Milletvekili Şenal Sarıhan, sanıkların bürosunda ve müşteki dernek adreslerinde arandığını söyledi. Mahkeme Başkanı Yalçınkaya ise adreslerin mahkeme kalemi tarafından sehven yanlış yazıldığını savundu.
Sanıkların bulunması beklenecek
Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi sanıklar hakkındaki yakalama kararının beklenmesine karar verdi. ‘’Müşteki avukatları sanıkların yurtdışındaki adresleri ve bulunabilecekleri yerleri bildirdiğinde’’duruşma günü beklenmeksizin Adalet Bakanlığı Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdürlüğü’ne yazı yazılarak sanıkların iadesi için yeniden Almanya yetkili makamlarından girişimde bulunulması istenecek. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi ayrıca sanıkların istenmesi için yazılacak olan yazıda, sanıkların Türkiye’de gerçekleştirdikleri eylemin ayrıntılı ve yüklenen suçların tek tek belirtilmesiniz, sanıkların ‘Madımak Katliamı’ olarak bilinen olay sebebi ile istenildiğiniz ve yargı sisteminde askeri yargıçların bulunmadığının ifade edilmesine de hükmetti.
Sanıkların yanlış adreslerde tespit edilmeye çalışıldığını belirten Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi işlem yapan kalem personelinin uyarılmasına da karar verdi.
Zamanaşımına bakacak hakim zanlı avukatı
CHP Milletvekili Altıok, 93 yılında Madımak Oteli’nde 33 yazar ve ozanın yakılarak katledildiği Madımak Katliamı davasına bakacak Anayasa Mahkemesi üyelerinden hakim Celal Mümtaz Akıncı’nın sanıkların avukatı olduğunu belirtti.
Zamanaşımı kararının AYM’ye taşındığını anımsatan Altıok, “AYM üyelerinden hakim Celal Mümtaz Akıncı, zanlıların avukatıdır. Tıpkı AKP’nin kabarık bakan, milletvekili, baro başkanı, belediye başkanı, AKP il başkanı, çeşitli kurumların başındaki kişiler listesine ek olarak böyle bir durumu dün öğrendik” diyerek tepki gösterdi.
İade talepleri usulsüz ve yanlış bilgilendirme yapılmış
Duruşmayı değerlendiren Altıok, şunları söyledi:
“Davanın avukatı Cem Yılmaz, bunca yıldır kırmızı bültenle aranan 3 sanığın aramalarının usule uygun olmadığını, iade taleplerinin yabancı makamlardan adresleri belli olmasına rağmen usulüne uygun yapılmadığı için bu sanıkların iadesinin gerçekleşemediğini adreslerinin teslim edildiğin net olduğunu dile getirdi. Bugüne kadar Türkiye Cumhuriyeti, Alman makamlarına 12 iade talebi yapmış. Bunların 8’i usule uygun düzgün bir başvuru yapılmadığı için zaten alınmamış. Diğer 4’ün de usule uygun iade talebi yapılmış ama orada da iadenin gerekçesi doğru bilgilendirilmemiş. Yani insanların yakıldığı bir katliamdan değil, gösteri yürüyüş yasasını ihlalden arandıkları bildirilmiş. Dolayısıyla demokratik ülkeler Türkiye’de olayın yaşandığı dönemi takip eden yıllarda askeri hakimlerin olması darbe sonrası bir hukukun olması idam cezasının olması gibi durumlarda Türkiye’nin demokratik bir ülke olmaması nedeniyle yürüyüş hakkını kullanan insanları iade etmeyeceğini belirtiyor. Yani orada da çok ciddi bir sorun var.
“Sivas katliamı diri diri insan yakmak değildiyse neydi?”
Bu davanın yıllardır skandal niteliğinde kararlarla geçtiğini ifade eden Altıok, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a Adliye önünden de seslenerek, “Bakan geçtiğimiz gün yaptığı açıklama, Türkiye’nin geçmişinde Almanya’da olduğu gibi diri diri insan yakmak olmadığını söyledi. Bakan’a soruyorum, Sivas katliamı nedir? Nasıl tanımlıyorlar? Bu katliamın tanımını yapmaları gerekiyor. Sivas katliamı diri diri insan yakmak değil de neydi?” diye sordu.
23 yıl gösterdi ki sıradan yanlışlık değil
Davanın uzun yıllar avukatlığını üstlenmiş olan CHP Milletvekili Şenal Sarıhan ise bürosunun aranmış olmasını şöyle değerlendirdi:
“Buna sıradan bir yanlışlık diye bakılabilir elbette ama bunun sıradan olmadığını 23 yıldır yaşamış olduğumuz benzer olaylar nedeniyle biliyoruz. Bu öyle bir süreç ki bu davada adeta zaman aşımı sürecini doldurabilmek için ne gerekiyorsa ne nasıl ihmal edilebilirse, ne nasıl geciktirilebilirse onun yolları ve yöntemleri aranıyor. Yıllardır adreslerini bildirmiş olduğumuz 15 sanığın iade edilmemiş olması bunun ilginç bir örneğini oluşturuyor. Düşünün ki Polonya’da ele geçen bir sanığın süresi içerisinde iadesi istenmediği için Polonya sanığı Almanya’ya iade etti… Tekrar iade talep ettik.”
BirGün