Connect with us

Dersim News, Dersim Haber, Dersim

Utancın fotoğrafı ve ikiyüzlülük

Alevilik

Utancın fotoğrafı ve ikiyüzlülük

Dersim’in kutsal ziyaretleri tahrip edilirken sesi çıkmayanların, Sivas’ta katledilen Canlar için yapılan anıtın Düzgün Baba Dağından kaldırılmasını savunması ikiyüzlülüktür ve utanç vericidir!

Sosyal medyada paylaşın
        
   
utancın fotoğrafı…

Nazımiye Düzgün Baba Cemevi bahçesine dikilen Hasret Gültekin heykelinin 15 Temmuz’da gizlice kaldırılmasıyla ortaya çıkan tartışmalar hala sürüyor. Bu tartışmalar devam ederken ortaya çıkan rezaleti örtbas etmek için bazı çevrelerde cemevine destek açıklamaları yapmaya devam ediyor. Olayın aslını çarpıtmaya yönelik bu açıklamalara bakıldığında hepsinin bir biriyle çelişen yalanlar silsilesi olduğu ortaya çıkıyor.

Ağdalı sözlerle süslenmiş bu açıklamaların içeriğine bakıldığında bir Alevi kurumundan çok siyasi bir örgüt açıklaması göze çarpmaktadır.

Bu yalanlar silsilesi ortaya çıkarken aynı zamanda Düzgün Baba Cemevi yönetiminin yaptığı yanlış işleri ve bunlara ses çıkarmayanların ikiyüzlülüğünü de görüyoruz. Sivas Şehitlerine karşı yapılan saygısızlık ve ortaya çıkan rezalete bir neden bulunmayınca son çare olarak ‘Dersim Aleviliğinde heykel yok, bu yüzden Düzgün Baba dağında Hasret Gültekin’in heykelinin dikilemeyeceği’ yalanına kadar varıldı.

Yalanlar ve gerçekler

Yapılan tartışmalara baktığımızda olayın nedenini ve sorumlularını sorgulamayan, tam tersine onları aklayan bir evreye doğru gittiğini görüyoruz.

Peki gerçekte neler yaşandı kısaca madde madde sırayalım:

1- Sinan Samat‘ın yaptırdığı heykel önünde poz veren dernek başkanı Sinan Kırmızıçiçek, DAD eş başkanı Musa Kulu’nun emriyle heykeli yerinden kaldırmak zorunda kaldı. Yaşanan bu rezalettin azmettiricisi Musa Kulu’dur, faili Sinan Kırmızıçiçek ve yönetimidir. Bu rezaletin sorumluları bu şahıslar ve temsil ettikleri kurumlardır.

2- Yaşanan bu rezalete karşı tepkiler gelince, bu şahıslar özür dileyip hatalarını düzeltmek yerine, bir biriyle çelişen açıklamalar yaparak yaptıkları suça ‘rızalık alınmadı’ kılıfını uydurmaya çalıştılar. Burada şunun sorulması gerekir:

Bu şahıslar kimden rızalık alarak o derneklerde yönetici oldular? Sinan Kırmızıçiçek darbe yaparak cemevi yönetimini ele geçirmiştir. Bu şahıs hangi rızalıktan bahsediyor? Yalanla dolanla, şantajla baskıyla bir Alevi kurumunun yönetimini ele geçirmek Alevi inanıncının neresine sığar?

3- DAD kimdir oluyor da Düzgün Baba gibi Dersim’in en önemli ziyareti hakkında karar verebiliyor? Düzgün Baba Cemevi DAD’ın maşası mıdır? Emri onlardan mı alıyor? Düzgün Baba ziyareti sizin tekelinizde mi?

DAD denilen dernek Alevilik adına kurulmuş siyasi bir dernektir. Etnik milliyetçilik yaparak Aleviler arasında ayrımcılık yapmaktadır.

4- Yapılan çelişkili açıklamalara tepkiler gelmeye devam edince bu kez Cemevi yönetimi yeni bir açıklama yaparak, suçu heykeli yaptıran iş insanı Sinan Samat ve Hasret Gültekin’in eşine yıkmaya kalktı. Güya Sinan Samat ve Yeter Gültekin’in cemevine sormadan getirip heykeli dikmişler. O halde sormak lazım; cemevinin haberi yoksa Sinan Kırmızıçiçek niye o heykel önünde poz verip, heykelinin açılışının duyurusunu yaptı? Oysa Sinan Samat bu teklifi cemevine sunduğunda cemevi yönetimi buna olur vermiştir. Derneğin karar defterine de işlenmiştir. Sinan Kırmızıçiçek o yönetimdedir ve imzası vardır. Görüldüğü gibi kutsal bir ziyaret adına kurulmuş cemevinin başındaki şahıs utanmadan yalan söyleyebiliyor.

5- Rezaletin sorumluları süren tepkiler karşısında bu kez yeni bir yalana sarıldılar: ‘Düzgün Baba kutsal ziyaret, heykel buranın doğallığına zarar veriyor, bu yüzden heykel buraya dikilmez, bazı kurumlar rızalık vermiyormuş’. Heykelin Düzgün Baba ziyaretinin doğallığına zarar verdiğini iddia eden dernek yönetimi meğerse kutsal Düzgün Baba Dağını inşaat şantiyesine çevirmiş. Cemevi binası, kurbanlık kesim yeri, beton otopark , parke yol, beton çeşme, tabelalar dikilmiş bu kutsal mekana. Siz zaten bu yapılarla Düzgün Baba’nın doğallığını bozmuşsunuz. Yetmemiş gibi bir de Düzgün Baba’nın mekanına giden patika yolu bozup parke döşemişsiniz. Bu yolu yaptıran Maltepe Belediye Başkanı Ali Kılıç’a teşekkür tabelası asmışsınız! Onunla da yetinmeyip çilehaneyi bile çatı ile kapatıp önüne beton dökmüşsünüz!

6- Heykelin Düzgün Baba’nın doğallığına zarar verdiğini söyleyen DAD ise 2010 yılında Dersim merkezde bulunan Ana Fatıma ziyaretine betondan duvar yapmış ve ziyaretin otantikliğini bozmuştu. Bunu yapanlar utanmadan ziyaretlerin doğallığının korunması gerektiğini söyleyebiliyorlar!

Ana Fatıma ziyaretinin beton duvarlı hali

7- Sorun çözümü için 27 Temmuz’da Düzgün Baba Cemevinde bir toplantı düzenlendi. Toplantıya Sivas Şehitleri’nin aileleri adına Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Genel Merkezinden temsilciler de katıldı. Başta Kureyşan Ocağı olmak üzere bazı ocaklardan da temsilciler katıldı toplantıya. (Bu ocaklar adına katılan kişilerin kimden yetki aldığı ayrı bir tartışma konusudur. Ocakzade olmak kimseye pirlik, analık görevi vermez. Pirlik yapabilmek için pirden el almak gerekir. Bu kişiler kimden el almıştır, gerçekten pir midirler bilinmiyor).

8- Toplantıdan ortak bir karar çıkmadı. PSAKD dışındaki kurum ve kişiler DAD ve Düzgün Baba Cemevi Yönetiminin yanlış kararını destekleyip, heykelin Dersim merkez ve ilçelerine dikilmesini önerdiler. PSAKD bu karara karşı çıkarak, öneriyi kabul etmedi. PSAKD, heykelin tekrar sökülen yere dikilmesini talep ederek, heykelin başka bir yere dikilmesine rızalık vermediğini yaptığı açıklama ile kamuoyuna duyurdu.

9- 28 Temmuz’da ise toplantıya katılan diğer kurum temsilcileri açıklama yaptı. Açıklamada ‘Dersim’deki bütün kutsal mekanlarımıza heykel, büst, mezar, reklam konulmamasına karar verilmiştir’ denildi. Oysa bu kurumlar sözde rızalık almak ve soruna çözüm bulmak için bu toplantıyı düzenlemişti. Peki PSAKD rızalık vermemişken nasıl böyle bir karar verebiliyorlar? Ayrıca siz Dersim Alevileri adına hangi hakla böyle bir karar verebiliyorsunuz? Kim size bu yetkiyi verdi?

9- Dersim’deki kutsal mekanlara heykel yapılmasın diyen bu kurumlar ve kişilere sormak lazım:
Düzgün Baba Dağı’ndaki yapılara karşı neden sesinizi çıkarmadınız? İlkin o yapıları yıkalım diyebiliyor musunuz? Gole Çetu ziyareti baraj altında kalırken siz neredeydiniz? Neden sesiniz çıkmadı? O zamanın BDP’li Belediye yönetimi park karşılığında Golê Çetu ziyaretini Limak’a satarken niye sesiniz çıkmadı? Ana Fatıma ziyaretine beton duvar yapılırken neredeydiniz? Ana Fatıma ziyaretinin yanına yapılan kafe ve otele neden karşı çıkmadınız? Munzur Baba Gözeleri piknikçilere kurban ediliyor niye sesiniz çıkmıyor?

Dersim’in kutsal ziyaretleri tahrip edilirken sesi çıkmayanların, Sivas’ta katledilen Canlar için yapılan anıtın Düzgün Baba Dağından kaldırılmasını savunması ikiyüzlülüktür ve utanç vericidir!

10- Düzgün Baba’da her şey dört dörtlükte Sivas Katliamında barbarca katledilen canların heykeli ve anıtı mı ziyaretin doğallığını bozuyor!

Kurban rantının merkezi haline gelmiş Düzgün Baba’daki cemevinde yaşanan olumsuzluk sizi incitmiyor da Hasret Gültek’in heykeli mi sizi incitiyor?

Alevilikteki yeri ‘yol düşkünlüğü’ olanların suçunu örtbas etmek, yapılan saygızlık ve rezaleti savunmak bir Aleviye hele hele bir ocakzadeye yakışmaz! Yapılan açıklama en basit tabirle ikiyüzlülüktür. Yapılan açıklama, DAD’ın ve Cemevi yönetimin suçunu aklamaktır. Onların suçuna ortak olmaktır. Bu açıklama ile bir kez daha Sivas Şehitleri incitilmiştir!

Sivas Şehitleri’ne karşı yapılan saygısızlık kabul edilemez! Hasret Gültekin ve Sivas Şehitleri, Alevilik yolunda serini verdiler peki siz bu Yol için ne yapmışsınız?

Hasret Gültekin büyük bir Alevi ozanıdır, adı yüzyıllarca nesilden nesile soylenecektir. Onun heykeline dil uzatanlar ise tarihin çöplüğünde unutulup gidilecekler.

Kendinizi bir kez olsun incittiğiniz insanların ailelerinin yerine koyun. Siz olsaydınız ne düşünürdünüz?

Ne yapılmalı?

1- DAD ve Cemevi yönetimi başta Sivas Şehitleri’nin aileleri olmak üzere Alevilerden özür dilemelidir. Bu saygısızlığın sorumluları istifa etmelidir. Bunların yaptığı saygısızlığın cezasını Dersim toplumu çekmemelidir.

2- Hasret Gültekin’in heykeli tekrar yerine konulmalı. Bu utanca son verilmelidir. Ailelerin talebi budur, Dersimlilere yakışan da bu talebi yerine getirmektir.

Alevilerin kutsal ziyaretlerini ve Sivas Şehitlerini siyasi çıkar ve ranta alet eden, bunlar üzerinden siyaset yaparak hamaset üreten, Alevileri birbirine düşman eden, kutsal ziyaretlerimiz üzerinden din ticareti yapanların inancımızda yeri olamaz. Bu kişi ve kurumlar Alevilerin temsilcisi olamaz. Haram lokma yiyen din bezirganlarının sürdürdüğü yol Muaviye’nin Yezit’in yoludur.

Alevinin yolu Pir Sultan’ın yoludur. Pir Sultan’ın izinden gidenler Sivas’ta canlarıyla bedel ödediler. Onların aziz hatırasına saygısızlık yapanların yolu ancak Hınzır Paşaların yolu olabilir.

Dersimnews.com


Sosyal medyada paylaşın
        
   
Continue Reading
You may also like...
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

eight + two =

More in Alevilik

To Top