Dersimin bu özerk durumu hem Osmanlı’yı ve hem de TC rahatsız ediyor,sıkıntıya sokuyordu.
Bundan dolayıdırki 108 sefer yapılmış ama bu 108 sefer Dersimliler tarafından direnişle karşılaşıp boşa çıkarılmıştı.
Xıdır AYTAÇ
Bu ay kasım ayıdır. Bu ayda 7 Dersim önderinin asılarak katledildikleri aydır.
Bundan 75 yıl önce TC orduları Dersime girdi, ilk önce Dersim aşiret önderlerini derdest ederek Elazığ zindanlarına attılar kurdukları uyduruk mahkemelerle 7 Dersim önderi 15 Kasım 1937 tarihinde asılarak katledildi. Geri kalanların büyük bölümü müebbet habis cezalarına çarptırıldı, ve batı illerindeki ücra cezaevlerine gönderildiler. Bunların büyük bir bölümü gönderildikleri cezaevlerinde ya öldüler veya öldürüldüler.
Asılanlar;
Sey Rıza ve Oğlu Resik Hüseyin
Uşene Seydi
Hesene İvraime Qıji
Fındık Ağa
Aliye Mırze Sıli
Hesene Cıvraile Arekiye
Asılarak katledilen Dersim önderlerinin nereye gömüldüğü hala sır. Kimilerine göre Sürsürü deresinde yakıldı, kimilerine göre Hüseynik tarafında gömüldükleri, kimilerine göre Pincirik tarafında gömüldükleri,veya yakıldıkları hala muammadır.
Dersim önderleri asıldıktan 5 ay gibi bir aradan sonra 1938 ilk baharında ordular Dersimde harekete geçti,önceleri Dersimliler evlerinde çıkmadı çıkmaları içinde bir sebep yoktu,Ancak askerler hangi köye girdi ise; O köyün bütün insanlarını topluca katlettiler. Bu durum karşısında silahsız savunmasız kadın çoluk, çocuk ve yaşlı Dersimliler dağlardaki mağalara ve ormanlara sığınmak zorunda kaldılar.Ancak ormanave dağlara sığınan insanlarımızın her tarafı askerler tarafından sarılarak topluca katledildiler bu bir SOYKIRIMdı.
Peki neden Dersim insanına bu SOYKIRIM uygulandı?
1. Dersimlilerin bir Kırmanc kimliğine sahiptiler. Dersimde aşiretlerin kendi aralarında kurdukları birliği vardı. Sözkonusu bu birlik adeta bir Federasyon konumunu arzediyordu. Dersimliler bu birliğe KIRMANCİYE diyorlardı.
2. Dersim Alevi Kızılbaş inancına sahip bir toplum yaşıyordu. Dersimde kutsal Kızılbaş mekanları vardı.
3. Dersim tarihi süreçlerde belli sınırları olan bu bölgede hiçbir yere bağlı olmadan kendi öz yönetimi vardı. Bu öz yönetim aşiretlerin ortak kararı ve rızalığa dayanan bir sistemdi.
4. Dersim inancı ve geleneksel kültürü, farklı dil ve inançlara hoşgörülüydü, Dersime sığınanı korur kollardı. Osmanlının zulmünden kaçanlar Dersime sığıniyordu.
5. Yukarıda saydığım bu özelliklerinden dolayı Dersim Özerk bir bölge idi.
Dersimin bu özerk durumu hem Osmanlı’yı ve hem de TC rahatsız ediyor,sıkıntıya sokuyordu.
Bundan dolayıdırki 108 sefer yapılmış ama bu 108 sefer Dersimliler tarafından direnişle karşılaşıp boşa çıkarılmıştı.
Bu sefer TC planlı proğramlı ve kahpece siyasetlerle Dersimlileri silahlarına teslim etmeye razı etmiş ve akabinde önderlerini yakalatarak katledilmiş silahsız ve savunmasız Dersim insanı yapacak fazla birşeyi kalmadığından zalim TC orduları tarafında soykırıma uğratılmıştı.
Dersimin özerk durumuna son vermek için yapılan bu soykırım bazı devletlerin itirazları ve tepkileri üzerine 1938 güz aylarında sözde af çıkardık safsataları ile kısmi durdurulsa dahi, özünde 1943 yılına kadar devam etmiştir. Soykırım artığı insanlarımızın elleri kolları bağlanarak kara vagonlara doldurularak batı illerine sürgün edilmişlerdir.
Bu toplu katliamlarda ölülerin altında, dağlarda ve evlerde alınan küçük yaştaki kız çocukları subay ve askerlere ganimet olarak batı illerine kaçırılmıştır.
TC devleti başladığı soykırım planı gereği Dersimlilerin ana dilleri olan Kırmancki /Zazaki dili bitirmek ve asimilasyon planını uygulayarak kalan Dersimli insanların kız çocuklarını ellerinde zorla alarak bir kısmını TC askerlerine ganimet olarak, geri kalanını ise Yatılı Bölge Okullarında ana dilleri değiştirldiği gibi Alevi Kızılbaş inancının çok kötü olduğu ve terk edilmesi gerektiğini eğitimini vererek toplumumuza zorla camiyi dayatmışlardır.
Bu dini ve kültürel soykırım halen günümüzde asimilasyon zorla göçertme ve özellikle baraj projeleri ile devam etmektedir. Dersim soykırımı öyle bir boyuta geldiki bu bölgeyi insansızlaştımak için devlet binbir hile ve entrika oyun ile devam etmektedir.
Dersim soykırımı yapılırken o dönem devletin tek parti politikalarına itiraz etmedikleri gibi Dersim önderlerini saki sergerde, insanının isyankar ve vahşi olduğunu yayma görevini basın üstlenmiş iç ve dış kamuoyunu yanıltarak katliamcı Kemalist sistemle ne kadar iç içe olduğunu kanıtlamıştır..
Dersimde olup bitenlerin sorulması üzerine; TKP nin verdiği rapor ise insanlığın yüzkarasıdır.Sözkonusu bu rapor şöyle bitmektedir‚Genç Türkiye Cumhuriyetine karşı gerici bir ayaklanma olduğunu’ söyleyerek katliamcı ve soykırımcı T.C. yana tavır almışlardır. TKP li kemalistlere sormak gerekir yahu TKP liler Dersimliler isyan etti de nereye saldırdı? nereyi işgal etti? Sol adına hareket eden bir hayli unsur ve grupa Kemalist zihniyet o kadar ruhlarına işlemişki bu gün hala devam etmektedir diye düşünüyorum.
T.C. bakanlar kurulu 4 Mayıs 1937 tarihinde aldığı karar; Dersim soykırım kararıdır..
Yakın tarihlerde Dersimliler 4 Mayıs kararlarını protesto mitingleri yaptılar, ne yazık ki bu mitinge katılmama, desteklememe gibi uğursuz bir çalışmanın içinde oldular.
Bütün bu saldırı ve soykırım politikalarına karşı duruş gösteren, atalarının davasına sahip çıkan Dersim evlatları ve AABF ortaklaşa soykırımın 75 yılı anmalarını yapmaktalar. Her Dersimlinin,her Alevi ve demokratın bu anmalara katılması destek vermesi bir insanlık gereğidir.
Serd u Germ
21/11/2012 at 22:06
Alevi/Zaza/Kızılbas katliamlarından uyak ve yakın tarihden bazı örnekler. Bizim tarihi hafızamız oldukça çok zayıf, neredeyde yok gibi.
Kızılbaş (Zaza/Alevi) Katliamlari
1514 Yavuz Sultan Selim ve Sah Ismail arasindaki savasin hemen ardinda Dogu Anadoluda 100.000 (yüzbin) Kiızılbas (Zaza) öldürüldügünü güvenilir tarihi kaynaklar yazıyor.
Doğu Anadolu bölgesi Sasani/Zazaniler döneminde Malatya´ya kadar Iran hükümdarığı sınırları içindeydi. 1514- den itibaren Osmanlı Imparatorlugu eline geçti. O günden bu güne Iran kapısı kapandı.
Osmanlı dşneminden beri ağır katliamlar Kızılbaşlara (Alevilere/Zazalara) karşı hep sürdü. Aleviler bu tarihten itibaren yer yer sırf sünnileşmediler, ayakta kalabilmek için zamanla dillerini de değistirdiler, milliyetini de değistirdiler. Bu asimilasyon halen bitmeyen bu korkudan dolayı devam ediyor. Hayatda kalabilmek için dilini ve dinini saklayarak Türkleşiyorlar, Kürtleşiyorlar ve Sunnileşiyorlar.
18. Yüzyılda/19. Yüzyılda Osmanlıların Balkanlarda ve Dersimde yaptıkları bir çok Alevi katliamları vardır. Mesela Alevilerden oluşan New Çeri (Yeni Kahramanlar/yiğitler, çer: yigit, mordemo çer: yiğit adam).
Cumhurriyet dönemi katliamları:
1921 Kocgiri katliamı
1927 Palu sunni Zaza katliamı (üç Kürt aşireti Zazaları Türk devletine mağlup etmek için yardımcı oluyor)
1938 büyük ve köklü Dersim katliamı.
Bundan sonra, nasıl ki günümüzde insanlar televiyonların önüne oturup diziler seyrediyorsa, Alevilere karşı bugüne kadar hep dizi dizi, hep seri, hep artçı, hep sürekli katiamlar yapıldı, bazı örnekler (tarihleri tam doğru olmayablir, bu konuda Alevi internet sayfalarına bakınız)
Maras Katliamı (24.12.1978)
Çorum Katliamı (1980)
Sivas Katliamı (1993)
İstanbul/Gazi Osman Paşa Katliamı (12.03.1995)
18. Nisan 1978 Malatya Alevi katliamı, bu katliamın amacı Alevileri ve Kürtleri (Hamido olayları olarak da bilinir) olaylarını karşı karşıya getirtmek. Yaklaşık 40 bin Aleviye kan kusturuluyor, bu haberi bu günlerde bir katil çekinmeden itiraf etti, gazetelere bakınız).
Başka seri/dizi/katliamlar
1975 Erzincan da Alevilere saldırılar düzenleniliyor, Alevi (Zaza) mahaleleri hücüma ve yağmaya uğruyor
1976 Elazıgda (Alevi ve Sünni )çatışmaları yaratılıyor, Alevi mahaleleri yağma ediliyor, işyerleri basılıyor.
………..
Tekrar özet
————-
1512 Doğu Anadolu’da (100 bin Kızılbaş/Zaza) katliamı
.
.
1921 Koçgiri katliamı
1927 Palu sunni Zaza katliamı (üç Kürt aşireti Zazaları Türk devletine mağlup etmek için yardımcı oluyor)
1937/1938 büyük ve köklü Dersim katliamı.
1975 Erzincan’da Alevilere saldırılar düzenleniliyor, Alevi (Zaza) mahaleleri hücüma ve yağmaya uğruyor.
1976 Elazığ´da (Alevi ve Sünni)çatışmaları yaratılıyor, Alevi mahalleleri yağma ediliyor, işyerleri basılıyor.
18. Nisan 1978 Malatya Alevi katliamı, bu katliamın amacı Alevileri ve Kürtleri (Hamido olayları olarak da bilinir)karşı karşıya getirtmek. Yaklaşık 40 bin Aleviye kan kusturuluyor, bu haberi bu günlerde bir katil çekinmeden itiraf etti, gazetelere bakınız).
Maraş Katliamı (24.12.1978)
Çorum Katliamı (1980)
Sivas Katliamı (1993)
İstanbul/Gazi Osman Paşa Katliamı (12.03.1995)
Bu katliamlardan Türkiye’in ve ayrıca biz Alevilerin/Zazaların çıkaracağı dersleri var mı?
————————-
Serd u Germ
21/11/2012 at 22:16
Alevi/Zaza/Kızılbas katliamlarından uzak ve yakın tarihden bazı örnekler. Bizim tarihi hafızamız oldukça çok zayıf, neredeyde yok gibi.
Kızılbaş (Zaza/Alevi) Katliamlari
1514 Yavuz Sultan Selim ve Şah Ismail arasındaki savaşın hemen ardinda Dogu Anadoluda 100.000 (yüzbin) Kiızılbas (Zaza) öldürüldüğünü güvenilir tarihi kaynaklar yazıyor.
Doğu Anadolu bölgesi Sasani/Zazaniler döneminde Malatya´ya kadar Iran hükümdarığı sınırları içindeydi. 1514- den itibaren Osmanlı Imparatorlugu eline geçti. O günden bugüne Iran kapısı kapandı.
Osmanlı döneminden beri ağır katliamlar Kızılbaşlara (Alevilere/Zazalara) karşı hep sürdü. Aleviler bu tarihten itibaren yer yer sırf sünnileşmediler, ayakta kalabilmek için zamanla dillerini de değistirdiler, milliyetini de değistirdiler. Bu asimilasyon halen bitmeyen korkulardan dolayı devam ediyor. Hayatda kalabilmek için dilini ve dinini saklayarak Türkleşiyorlar, Kürtleşiyorlar ve Sunnileşiyorlar.
18. Yüzyılda/19. Yüzyılda Osmanlıların Balkanlarda ve Dersimde yaptıkları bir çok Alevi katliamları vardır, mesela Alevilerden oluşan New Çeri (Yeni Kahramanlar/yiğitler, çer: yigit, mordemo çer: yiğit adam).
Cumhurriyet dönemi katliamları:
1921 Kocgiri katliamı
1927 Palu sunni Zaza katliamı (üç Kürt aşireti Zazaları Türk devletine mağlup etmek için yardımcı oluyor)
1938 büyük ve köklü Dersim katliamı.
Bundan sonra, nasıl ki günümüzde insanlar televiyonların önüne oturup diziler seyrediyorsa, Alevilere karşı bugüne kadar hep dizi dizi, hep seri seri, hep artçı, yani kısa aralıklarlan, ama sürekli katiamlar yapıldı, bazı örnekler (tarihleri tam doğru olmayablir, bu konuda Alevi internet sayfalarına bakınız)
Maras Katliamı (24.12.1978)
Çorum Katliamı (1980)
Sivas Katliamı (1993)
İstanbul/Gazi Osman Paşa Katliamı (12.03.1995)
18. Nisan 1978 Malatya Alevi katliamı, bu katliamın amacı Alevileri ve Kürtleri (Hamido olayları olarak da bilinir) olaylarını karşı karşıya getirtmek. Yaklaşık 40 bin Aleviye kan kusturuluyor, bu haberi bu günlerde bir katil çekinmeden itiraf etti, gazetelere bakınız).
Başka seri/dizi/katliamlar
1975 Erzincan da Alevilere saldırılar düzenleniliyor, Alevi (Zaza) mahaleleri hücüma ve yağmaya uğruyor
1976 Elazıgda (Alevi ve Sünni )çatışmaları yaratılıyor, Alevi mahaleleri yağma ediliyor, işyerleri basılıyor.
………..
Tekrar özet
————-
1514 Doğu Anadolu’da (Çaldıran Şavaşında) 100 bin Kızılbaş (Zaza) katl edildi
.
.
1921 Koçgiri katliamı
1927 Palu sunni Zaza katliamı (üç Kürt aşireti Zazaları Türk devletine mağlup etmek için yardımcı oluyor)
1937/1938 büyük ve köklü Dersim katliamı.
1975 Erzincan’da Alevilere saldırılar düzenleniliyor, Alevi (Zaza) mahaleleri hücüma ve yağmaya uğruyor.
1976 Elazığ´da (Alevi ve Sünni)çatışmaları yaratılıyor, Alevi mahalleleri yağma ediliyor, işyerleri basılıyor.
18. Nisan 1978 Malatya Alevi katliamı, bu katliamın amacı Alevileri ve Kürtleri (Hamido olayları olarak da bilinir)karşı karşıya getirtmek. Yaklaşık 40 bin Aleviye kan kusturuluyor, bu haberi bu günlerde bir katil çekinmeden itiraf etti, gazetelere bakınız).
Maraş Katliamı (24.12.1978)
Çorum Katliamı (1980)
Sivas Katliamı (1993)
İstanbul/Gazi Osman Paşa Katliamı (12.03.1995)
Bu katliamlardan Türkiye’in ve ayrıca biz Alevilerin/Zazaların çıkaracağı dersleri var mı?
Torné Thuji
23/11/2012 at 12:08
ŞUARA SERRA HOWTAU PHONCİNE (75.) –
SERVA DAREESTENA RAYVER U AĞAUNÊ DÊSIMİ- 15. 11. 1937.
Seyidi, rayveri, ağayé mı mevo mevo
Hirıs u héşt Désımi ro zulmo de bé sevevo
Tarix u teqvim dina sero newe vo
Hirıs u howt, hirıs u heşt tede çinevo
Ağa u rayveré mı! No sené fermano
Kata şéré, dıma ro, mezal cı nédano
Peyé hazar u kou ra zulm dano we, ano
Pil u qıji bégorn, békefen, bémezel verdano
Qomé ma bé ca u bé ware verdano
Ne kokımé howtay, ne doman vano
Dıcanu zerre de sungi hurdi hurdi tadano
No mordemiye ré ayvo de gırano
Hata ve key insoniye bın de bımano
Teyniya rayver u ağayé ma négureti
Zor u zexti ero Désımi çarnayi her heti
Xoseri, xozonayi, goni u qomqéreti
Qırr kerdi baqıli, wayiré fam u feraseti
Domané soeyi, kerdi békes u bébexti
Bé ma u bé pi domoni kerdi vıle çewti
Azuzé Désımi berdi ca u welatu ro veti
Wes nébiyé, wes nébené undéré dırveti
Torné Thuji
Qenderve mıxeneté, zulmi verde vıle çewti…..
Tarix u teqvim de nus u nuxs u neqs bıvo /
Vengdar
02/12/2012 at 20:42
Dersim’in bugünkü durumu nasıl?
Dersimli gençler avlanıp, dağlara, mağaralara hapis edilip, kendi halkına katil ettirilip, korku içinde hapsedilip, sonra kendileri kismen direk öldürülüyor, kismen yakalanıp hapis ediliyorlar, orda çürüyorlar, kısmen yurt dışına çıkarılıyorlar.
Bu zülüm çarkı böylece son 40 yıldır devam ediyor. Son 40 yıldır güzelce dönüyor. 1938 katliamında sonra biraz filizlenen Dersim 1972 tarihinden itibararen sürekli tehdit, öldürme, sürme, katledilme süretiylen nerelere geldi.
Ve nihayet Dersim boşaltıldldı.
Diğer şehirlerden Dersime yolu düşüpte gelen yabancıların kullandığı ilk cümle: “Burası artık askeri eğitim alanı olmuş, korku ve terör yuvası! olmuş” diyorlar.
Aynı şeyi bir Kayserili bey, askerliğini Dersim de yapmıştı, yakın akrabası bir Dersimliylen evliydi, bir misafirlikde şöyle demişti: “Siz Dersimlilerin üzerinde çok oyunlar dönüyor, siz fark etmiyorsunuz!”
Bunları 6-7 yıl önce söylemişti bu bey.