Dersim 38
Dêsım, Sey Rıza ve kara gömlek
Dêsıme biçilmek istenen Ermeni gömleğinin terziyanlarına, Dêsım’i yok etmek isteyen barbarların soykırımlarından kurtulanları da Ermeni sayarak Alpdoğanların eksik bıraktığını asimilasyonla tamamlamak isteyenlere karşı tek cümle ettiklerini gördünüz mü?
Anadolu coğrafyasına ayağı değen her zulümkarın, her barbarın ortak hedefi Dêsım’e darbe vurmak olmuştur. Bunun binlerce yıllık tarihi nedenleri vardır. Geniş Dêsım coğrafyası küçültülerek bu günkü Tunceli’ye hapsedilmişitr. Asur döneminde Muzır ülkesine yapılan zulümden sonra, en kesintiziz ve korkunç zulüm Hırıstiyanlığın coğrafyamıza gelmesiyle başlamıştır. Bu kısmı ayrıntılara girmeden noktalıyorum.
Bugün internette gördüm. Seyit Rıza da (‘Ermeni listesine eklenmiş’) Ben bu edepsizlik çıtasının bu kadar yükseltileceğini yıllar önce görmüştüm. Bir internet sitesinde (Ermeni soykırımından ötürü Ermenilerden özür dileme kampanyası) vardı. Bu kampanyanın zırva beyanatçıları Dêsımliydiler. Ama kampanyayı kimin başlattığını bilmeden, arkasındaki çirkin fesatlığın ne olduğunu anlamadan daldılar. Kampanyanın organizatörleri sahte isim kullanan karanlık unsurlardı. Bizim Dêsım iler ise bazıları mahlas isim kullansalar da biliniyorlardı. Yusuf Hallaçoğlu nun ısmarlama Alevi ve Dêsım tezlerine dayanak yaratmak için seferber olmuş karanlık unsurların nerelerin uzantıları oldukları belliydi.
O zaman birkaç defa yazdım. Beyler Dêsım -liler Ermeni soykırımı yapmadılar, alet olmadılar. Ermeni tarihçilerin yazıları, kurtulan Ermenilerin beyanları ortadadır. Siz neden Ermenilere yapılan zulmün suçluluk halkasını Dêsım lilerin boynuna atıyorsunuz? Bunların kimilerinin oynanan oyunu anlayamayacak kadar çapsızlığı, kimilerinin de menfaat hesapları uğruna kimliksizliği devam etti. Sonra, Erivan açıklamaları, Rum Patriği açıklamaları, ‘Ermeni türkülerini derledik’ yalanlarıyla Ermenistan da aldıkları türküleri pazara sürme canbazlığı yapan Dêsımli ‘sanatçı-lar’. Ermenilik alanında para aramaya çıkan ‘yazarlar’. Mezar taşlarıyla Dêsım de ‘’çoook eski Ermeni köylerini’ tespit eden baylar. Bazı köy isimlerinden Ermeni köyleri sonucunu çıkaranlar. Velhasıl saymaya devam etsem bir kaç sayfayı dolduracak bollukta bu cennahta menfaatçılık ve yamama peşinde olanlar mevcuttur.
Vicdan terazisinin kefelerinde tartılacak şey bellidir. Hak ile haksızlığı, doğru ile yanlışı tartar vicdan terazisi. Vicdan terazisinde tartıldıktan sonra, insani görev adabıyla dilden ilan edilerek doğru olan, haklı olan, hakkın kelamı olarak söylenir.
Menfaat ve kimliksizliğin, vicdan terazisi yoktur. Anasını, atasını, üstadını, ecdadını bir yerlere pazarlama, yamama kimliksizliğinin bir duruşu olmaz. O türlerin doğru, haklı, diye bir dertleri yoktur. Onlar paranın kokusunu çekerler. Metalin mıknatısa koşması gibi, paraya, menfaate popülerliğe koşarlar. Kimin arabasıyla yolculuğa çıksalar, onun dilinden gazel atarlar.
Seyit Rıza’ya ‘Ermeni’ gömleği giydirme edepsizliği benim için sürpriz olmadı. Devletli ailesine, Beğdo Ailesine, Ovanês ailesine ve Dêsım lilerin sayesinde kurtulan diğer Ermenilere saygı sevgi duyduğum kadar, Seyit Rıza’ya ‘Ermeni’ gömleği giydirmeye uğraşanlardan nefret ediyorum, lanetliyorum. Yukarıda kategorilerini ve amaçlarını belirttiğim şu Dêsım li baylar ve bayanlara da şunu söylemek istiyorum. Anneniz ya da babanız. Neneniz ya da dedeniz, ya da aileniz toptan Ermeni olanlarınız varsa, çıkın kendi adınıza açıklayın saygı duyarım, hürmet ederim. Aksi takdirde binlerce yıllık tarihi belli olan, inancı belli olan bir toplumun kimliğiyle bu denli edepsizce oynayanların lanetleneceği günler gelecektir.
Bir konuya dikkat çekerek Dêsım lileri uyarmak istiyorum. Bakın biz 1937-38 soykırımı Alevi soykırımıdır dediğimizde bize her türlü haksızlığı hukuksuzluğu zulmü yapmak için harekete geçen Dêsım kökenliler vardır. Dêsım liler kendisini Kürt olarak tanımlamıyor dediğimizde, yazılarıyla talimat veriyorlar, başımıza taş yağdırma operasyonu başlıyor.
Genç avukatımız Cihan Söylemez’in Dêsım soykırımı Alevi soykırımıdır demesinin ardından, yine bir Dêsım kökenli yazarın yaptığı yazılı çağırı üzerine, aylardır Cihan Söylemez’e söylenmeyen çirkin laf yapılmayan tehdit kalmadı. Üstelik Cihan söylemez’e yönelik bu karalama, yıpratma ve tehdit furyasını başlatan hemşerimiz, Cihan Söylemez’in babasından hemen hemen (15) on beş yaş büyüktür. Yazıklar olsun, Dêsımlilik bu mu be?
Biz atalarımızın, ana ve babalarımızın, Pir ve Mürşid-Masırrlarımızın söylediklerini dile getirirken bize zulmeden bazı menfaat misyonerleri Dêsıme biçilmek istenen Ermeni gömleğinin terziyanlarına, Dêsım’i yok etmek isteyen barbarların soykırımlarından kurtulanları da Ermeni sayarak Alpdoğanların eksik bıraktığını asimilasyonla tamamlamak isteyenlere karşı tek cümle ettiklerini gördünüz mü?
Bunlar niye suskun biliyor musunuz? Bunların da hayali, Dêsım’in kendi özünden, Aleviliğinden, İqrar deryasından çıkması yok olmasıdır. Dêsım özünden çıksın da kime yamanırsa yamansın.
Dar ağacına giderken “EWLADÊ KERVELAYME BÊ XETA U BÊ GUNAYME” diyen Seyit Rıza‘ya başka gömlekler biçmeye kalkanlar edep ve haya yoksunudurlar.
4 Aralık 2016
Mehmet Gülmez (Dersim 38 Sözlü Tarih Derneği Başkanı)