İsmail Beşikçi ne yapmak istiyor?

İsmail Beşikçi Alevi Ocaklarının varlığından mı rahatsız? yoksa Alevilere yeni bir elbise dikmeye çalışırken engel gördüğü Alevi Ocaklarının secerelerinin engel olmasından mı rahatsız da bu scerelerin para ile alındığını yazarak itibarsızlaştırmak istiyor.

Son süreçlerde Dersim üzerine yazı, makale, kitap yazan yazana.Çoğunun yazdıkları ise Dersim’in gerçekleri ile ilgisi olmayan ve Dersim hakkında yanlış yazılar yazarak algı oluşturma amaçlıdır.Resmi tarih yazıcıları bu görevi zaten yapmış.

Birileri farklı farklı amaçları olabilir kendince Dersim’i,Dersimliler sahipsiz bırakmışken ben bu boşluktan girip sahipleneyim amacında da olabilir bunu anlıyorum, varsın yazsınlar doğru olmayan ve Dersim’e ait olmayan bilgilerin kıymeti harbiyesi de yoktur. Ancak akademisyen olan ve Kürt sorunu konusunda mücadele eden ve kamuoyunda demokrat kimliği ile bilinen Sayın İsmail Beşikçi’nin bir Panelde Alevi Secerelerine yaklaşımını okuyunca hayretler içerisinde kaldım. İsmail Beşikçi Alevilerin secerelerini para ile satın aldıklarını anlatıyor ve dinleyicilerden alkıç alıyor. Eğer alkışlayanlar Dersimli ise gerçekten utanılacak bir durum.

İsmail Beşikçi bu anlatımını başka bir gurubun inancına yönelik yapsa herhalde o salonda kovulmasa en azından protesto edilirdi.
İsmail Beşikçi Alevi Ocaklarının varlığından mı rahatsız? yoksa Alevilere yeni bir elbise dikmeye çalışırken engel gördüğü Alevi Ocaklarının secerelerinin engel olmasından mı rahatsız da bu scerelerin para ile alındığını yazarak itibarsızlaştırmak istiyor. İsmail Beşikçi şunu iyi bilsinki 1400 seneden beri saldırı, katliam ve soykırım yaşamış bu toplumu ayakta tutan Alevi Ocaklarıdır ve o Ocaklarda önderlik eden Alevi Pirleridir.Secere de onların Seceresidir. Tarih boyunca Alevileri biata zorlayan siyasi iktidarlar Sunni din adamlarının fetvaları doğrultusunda Alevi Camiasına baskı kurarak Sunnileştirmek istemiş ve bir kısım Alevi inancındaki insanlar bu baskılara dayanmayarak yol değiştirmiş ise de, Alevi önderleri,Pirleri “DÖNEN DÖNSÜN, BEN DÖNMEZEM YOLUMDAN” diyerek ölümü göze almış bildiği doğrularından vazgeçmemiş ve bugüne kadar da gelebilmiştir.

İsmail Beşikçi şunu iyi bilsinki saldırdığı ve itibarsızlaştırmaya çalıştığı secere sahiplerini hiç bir tiran yolundan çeviremedi. Herkes iyi bilsinki Dersimlilerin bir hafızası vardı. O hafıza Dersim soykırımında her kırım alanında net şekilde ortaya çıktı. En barizi ise dar ağacı altında boş meydanlara, dolu imiş gibi seslenen Seyd Rıza’nın ;“Ma Ewlade Kerbelaime Be Suzu Be Gunaime, Ayvo Zulumo Cinayeto” vasiyetidir. İsmail Beşikçi bu söyleme de itiraz ediyor. Atalarımızı katleden soykırıma uğratanların yaptığı zulüm azmış gibi 80 yıllık Dersim yarasını kanıtarak, onları birşey bilmiyor olarak göstermek sana mı düştü!

Seyid Rıza Dersim inancını bilmiyor İsmail Beşikçi bizi biryerlere çekmek için secerelerin sahte olduğunu, atalarımızın birşey bilmediklerini hangi cesaretle anlatıyor doğrusu şaşıyorum. O’nu dinleyenlerin çoğu genç ve Dersim hakkında bilgilerinin eksik olduğunu veya itiraz edersek siz İsmail Beşikçi’den daha mı iyi biliyorsunuz tepkisini alırız düşüncesi ile sessiz kalmakta ve Beşikçi de bu durumda ha bire hakaret üzerine hakaret etmektedir. Sayın Beşikçiye şunu söylüyorum. Dersim’e biçmeye çalıştığın elbise uymuyor. Dersimi tanımadığın her haliyle ortada. Dersim Alevi Kızılbaşların son kalesi idi, bu kale fetfedilmek için ta Osmanlıdan beri seferler yapıldı ama Bir türlü alamadılar, (Dersime Sefer olur ama Zafer olmaz) Bu sorun Cumhuriyet dönemine kaldı. Osmanlıdan devralınan Alevileri yoketme projesi Genel Kurmay ve Jandarma Umum Komutanlığının belgelerinde bariz şekilde yazılmaktadır. Biraz araştırın ve hakikatleri yazın size hakikatları yazmak yakışırdı. Yanlış tezlerle, Dersimde Ermeni Misyonerliği yapan yeni yetme Dersimlilere ve ben Ateistim ama Alevi kurumlarınında başkanlığını yapıyorum diyenlere benzeşme diyorum.Mazlum ve mağdur olan biz Aleviler senden doğru yazmanı beklemekteyiz.

Kaldıki Dersimliler artık atalarının neler yaşadığını tanıkların sözlü anlatımları ile çoktan kayıt altına aldılar kendi davalarına sahip çıkmaktalar.yüzlerce 38 soykırım mağdurunun anlatımları ve 38 de soykırıma karışan asker anlatımları orta yerde iken gerçekleri balçıkla sıvayamazsınız. Dersim Alevi Kızılbaş yurdudur. 1937 ve 1938 soykırıma uğratılan da Alevi Kızılbaş toplumudur.
(Bilmeyenlere veya itiraz edenlere köy köy yer yer neler olduğunu açıklayabilirim).

Hıdır Aytaç