Hasan Beyaz’a Dair

Onun aniden son bulan ve hepimizi kedere boğan ömrü nasıl yaşamak gerektiğinin yanıtıdır. Ölümü ise  nasıl insan olunurun yalın bir özetidir.

Onu ne zaman tanıdım hatırlamıyorum. Murat Kaymaz’ın sayısız gözaltısından birinde bilgi almak için büroma geldiğinde mi, kızı Gülseren 12’lerle birlikte vurulduğunda cenazede mi? Hüsnü Yıldız’ın 66 gün süren ölüm orucunda mı, Hayata Dönüş Operasyonu protestolarından birinde mi? DHKP-C’li Fidan Kalsen’in cenazesinde mi, barajlara karşı yapılan sayısız eylemden birinde mi? Öğrencilerin basın açıklamalarında mı, TAYAD’lı ailelerin direnişlerinden birinde mi? Hepsinde mi? Hatırlayamıyorum.

Hasan Beyaz! Adı gibi pürü-pak adam! Aşk olsun sana! Ölümün de tıpkı yaşamın gibiydi! Karınca nasıl kocaman bir yangına ağzında su taşırsa sen de öyleydin işte. “Temel Haklar” adına neredeyse tek başına topladığın battaniyeleri, yatakları, giysileri, yiyecekleri taşırken Vanlı kardeşlerine “şehit” düştün! Eğer varsa “bir dava” için “şehitlik” O en büyük mertebeye ulaştı! Bugün Dersim cemevindeki dedenin sözleriyle: “O, Hazreti Hüseyin’in insanlık mücadelesi yolunda yürüyen günümüzün şehididir!” Evvelki gün ölen Japon kardeşi Miyazaki gibi..

Hasan Beyaz son 20 yılın devrimci mücadelelerinin tümünde yer almış bir “nefer”dir. “Sıra neferi”. Yaptığı işin hakkını veren; kâh Behiç Aşçı ile kol kola; kâh TAYAD’lı annelerin yanıbaşında; kâh Çemişgezek toplu mezarında Hüsnü Yıldız’ın yanında ve yakıcı sıcak altında..

Onu bir “insanlık abidesi” ve bir Dersim işçisi yapan şey kuşkusuz ki sadece “parti-cepheli” kızının genç ölümü değildir. Dersimlilerin yaşadığı acılar, köyünden sürülenler, yoksulluk, işkence ve hapishanedeki gençlerin sahipsizliği, “parti-cephelilerin” açlık grevi ve ölüm orucu eylemleri, kısacası her şeydir. Onun hayatı Dersim sevgisinin, Pir-İkrar yolu’na inancın ve halka bağlılığın ürünü ve ifadesidir.

Onun aniden son bulan ve hepimizi kedere boğan ömrü nasıl yaşamak gerektiğinin yanıtıdır. Ölümü ise  nasıl insan olunurun yalın bir özetidir.

Şimdi sesleniyor Malatya Hapishanesi’nden Murat, Halkın Hukuk Bürosu’ndan Taylan, TAYAD’lı analar, Dersim’de on binler: “Rahat uyu yüreği kocaman adam! Gittiğin yoldan yürüyeceğiz!”

Önünde saygıyla eğiliriz.

13.11.2011

Hüseyin Aygün

Dersim Milletvekili