Gündem
CHP’deki Ulusalcılar Aygün’den Rahatsız
Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün’ün geçtiğimiz günlerde bir gazeteye verdiği röportajda “Atatürk’ün Dersim harekatından haberdar olmaması mümkün değil” açıklaması parti içindeki ulusalcı kanadı rahatsız etti. MYK Hüseyin Aygün’den savunma istedi.
Dersim News/Ankara – Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün‘ün bir gazeteye yaptığı “Dersim katliamının sorumlusu devlet ve CHP’dir. Atatürk de bu olaylardan haberdardır.” açıklamaları CHP içindeki ulusalcı kanadı rahatsız etti.
CHP’nin ulusalcı kanadını temsil eden bazı milletvekileri mecliste düzenledikleri basın toplantısında Hüseyin Aygün’e tepki gösterdi.
CHP Samsun Milletvekili Haluk Koç, Partisinin Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün’ün ”Atatürk ve Atatürkçülük” hakkındaki açıklamalarının kabul edilebilecek değerlendirmeler olmadığını bildirerek, ”En başta Sayın Genel Başkanımız olmak üzere CHP organlarını bu konuda tavır almaya ve gereğini yapmaya davet ediyoruz. Sayın Genel Başkan veCHP yetkili organlarının suskunluğunu kabul etmek mümkün değildir” dedi.
Bildiride, CHP Genel Başkanı ve CHP yetkili organlarının bu gelişmeler karşısındaki suskunluğunu kabul etmenin mümkün olmadığı ifade edilerek, ”Sessizlik ve tepkisizliğin dolaylı yoldan söylenenleri onaylamak anlamına çekilebileceği unutulmamalıdır” denildi.
İmza Atanlar Baykal’ın Listesinden
Bildiriye imza ata vekiller içerisinde Deniz Baykal’ın listesinden seçilen Antalya milletvekileri ve ulusalcı kanadı temsil eden Nur Serter, Haluk Koç gibi vekillerin olması dikkat çekiyor.
Bildiriye, Samsun Milletvekili Haluk Koç, Ankara Milletvekili İzzet Çetin, Antalya Milletvekili Gürkut Acar, Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, Afyonkarahisar Milletvekili Ahmet Toptaş, Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan, Antalya Milletvekili Arif Bulut, Antalya Milletvekili Osman Kaptan, Aydın Milletvekili Metin Lütfi Baydar, İstanbul Milletvekili Fatma Nur Serter, Mersin Milletvekili İsa Gök ve Balıkesir Milletvekili Nedret Akova imza koydu.
Ulusalcılar İstedi MYK Hareket Geçti
Parti içerisinde Hüseyin Aygün’ün Dersim Katliamı’na yönelik sözlerinden rahatsız olan derin ulusalcı kanadın meclisteki basın toplantısından sonra CHP MYK harekete geçti. Akşam saatlerinde basın karşısına geçen CHP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Birgül Ayman Güler MYK toplantısı sonrasında bir basın toplantısı düzenledi ve CHP Milletvekili Aygün’den savunma isteneceğini , ayrıca Aygün’ün açıklamalarının parti görüşü olmadığını söyledi.
AYGÜN: SÖZLERİMİN ARKASINDAYIM
Konuyla ilgili Dersim News‘ e açıklama yapan Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün, “sözlerimin arkasındayım” dedi.
“Ben yeni CHP içinde siyaset yapmak için bizzat Kılıçdaroğlu tarafından davet edildim” diyen Aygün; Yeni CHP içerisinde hala değişime direnen statikocu kanadın olduğunu dile getirdi.
Atatürk’e yönelik hiçbir hakaretinin olmadığını vurgulayan Aygün, “Her şeyi tartışabilmeliyiz, bu mesele de tartışılmalıdır. Benim diğer arkadaşlarımın görüşüne saygım olduğu gibi onların da benim görüşlerime saygılı olması gerekir. Bu sözlerimle kimseyi kırmayı amaçlamadım.” şeklinde konuştu.
Aygün; “Ben Dersim davasını mecliste savunmaya geldim. Sözlerimin arkasındayım. Ulusalcı kanadın derdi başka. Partinin yenilenmesini istemiyorlar” ifadesini kullandı.
Aygün ulusalcı vekillerin kendisine yönelik linç kampanyası yürüttüğünü ileri sürdü.
AYGÜN’Ü DESTEKLEYENLER
Salı günü CHP grup toplantısında Aygün’e tepki gösteren ulusalcı vekillere karşı Adıyaman Milletvekili Salih Fırat, İzmir Milletvekili Alaattin Yüksel ve Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz gibi isimler parti içinde düşüncelerin serbestçe ifade edilmesinin bir zenginlik olduğu görüşünü kaydetti.
AYGÜN NE DEMİŞTİ?
CHP KILIÇDAROĞLU İLE, DÖNEMLE YÜZLEŞİYOR
Olayların sorumlusunun devlet ve o dönem iktidarda olan CHP olduğunu kaydederek, “CHP, Kılıçdaroğlu döneminde bu konuda tarihiyle yüzleşiyor. ‘Bunu CHP yaptı’ deyip, bunun üzerinden bir politika üretmek de doğru değil, çünkü o dönem başka parti yoktu.” dedi.
DERSİM 500 YILLIK SORUN
“Dersim, etnik kimliği ve dinî inançları bakımından farklı özellikler taşıyan, bu farklılık sebebiyle de 500 yıldır yok edilme siyasetiyle karşı karşıya kalan bir bölge.” diye konuşan Aygün, “Cumhuriyet, esasen o politikada bir değişiklik meydana getirmiyor; önce merkezleşme yönünde kararlar alınıyor, bölgeyi merkezî yönetime bağlama yönünde bazı raporlar hazırlanıyor. Bu raporlar, 500 yıllık Dersim sorununu barış içinde çözmeye yönelik öneri getirmiyor. 1937-1938′de jenosite (soykırım) varan bir operasyonla Dersim meselesi tarihe havale edilmiş oluyor. Ama böyle de bitmiyor, bu sorun devam ediyor.” ifadelerini kullandı.
İSYAN OLUŞTURULMASI GEREKİYORDU
Ordu harekat yapınca insanların kendini korumak için silahlandığını aktaran Aygün, “Resmiyette ise bir isyan olduğu ve devletin de bunu bastırdığı tezi savunuluyor. Çünkü Başbakan’ın deyimiyle ’50 bin insanın öldürüldüğü’ bir operasyonun meşrulaştırılması için orada bir isyan oluşturulması gerekiyordu. Dersim isyanı, sonradan icat edilmiş bir şeydir, öyle bir şey gerçekte yoktur.” dedi.
Dersim katliamının sorumlusunun devlet ve o dönemin CHP iktidarı olduğunu vurgulayan Hüseyin Aygün, şöyle devam etti:
CHP’DEN BAŞKA PARTİ YOKTU
“Ancak CHP’de bu konuda kendi tarihiyle yüzleşme ve uygulanan politikaların toplumun önünde saydam bir şekilde tartışılması yönünde bir tavır alındığını Kılıçdaroğlu döneminde görüyoruz. Tabii ‘bunu CHP yaptı’ deyip, bunun üzerinden bir politika üretmek de doğru değil, çünkü o dönem başka parti yoktu zaten.”
ATATÜRK’ÜN KATLİAMDAN HABERİNİN OLMAMASI MÜMKÜN DEĞİLDİ
Mustafa Kemal Atatürk’ün katliamdan haberdar olmamasının mümkün olmadığını da dile getiren Aygün, “Bu dönem boyunca izlenen bütün politikalarda Atatürk devletin başındadır. Fakat Aleviler, bütün bu dönemi Mustafa Kemal’den ayırmak için onun ‘büyük lider’ kimliğine de gölge düşmemesi için fotoğrafını alıp Hazreti Ali ile yan yana asmışlardır. Bu katliamdan haberdar olmadığına kendilerini inandırmışlardır.” yorumunda bulundu.
Hidir Aytac
17/11/2011 at 08:08
Ben Hüseyinle 1999 veya 2000 yıllarında tanıştım. O süreçte Dersimde yaşıyor HADEP il başkanlığı yapıyordum. Sistem partimizin kitlesel boyut kazanmaması için amansız bir baskı uyguluyor, biz ise Dersimde legal zeminde güç olmak için çabalıyorduk. Bu çabaların en büyügü Dersim Demokrasi Platormunu kurmakla başladık, var olan STÖ, Demokratik siyasi partiler o zaman adı Tunceli kültür ve dayanışma derneği, KESK; DİSK veTürk işe bağlı sendika temsilcileri ile yazılı bir metin hazırlayarak bir basın açıklaması ile kamuoyuna deklere ettik. O günün koşullarında ses getirdi Dersimde bir araya gelemeyenleri bir arada toplamanın zorluklarını orda yaşayanlar bilir biz bu zorlukların büyük bölümünü aştığımızda bize en fazla katkı koyan destek verenlerin başında ve sonrasındaki çalışmalarda Hüseyin hep yanımızda oldu ve destek verdi. Daha sonra çatışmalardan yaşamını yitiren gerilaların cenazelerini almaya gittiğimizde de yine Hüseyin Aygün yanımızda oldu bize avukatlık yaptı destek verdi.O süreçlerde hem gözaltılarda hem mahkemelerde bize avukatlık yaptı. Bir olayı anlatmadan geçemeyeceğim. Ovacık kırsalında vurulan Suriyeli bir gerilanın cenazesine almaya Dersime Partiye ve evime gelenlerin Suriyeden 100 üzerindeki yaşıyla Nenesi Mardin il başkan yardımcısı ve Nusaybin ilçe başkanı vardı. O gün Ovacıka gidip cenazeyi almamız gerekiyor, ben bazı avukatlara telefonla, bazılarınada bizzat yanına giderek bizimle cenazeyi almak için Ovacık’a gelmelerini söyledim ne yazık ki ne baro başkanı ne İHD temsilcisi ve nede diğer avukatlar gelmediler gelmek istemediler.Biz Hüseyin Aygünü bu konularda sürekli çağırdığımız için istemeye istemeye son çare tekrar Hüseyin Aygünü telefonla arayarak durumu anlattım. Hüseyin başka birilerine çağrınız oldumu deyince, ben evet çağrıda bulundum ama gelen olmadı dedim. O zaman ben hazırlanıp geliyorum dedi. Bir kaç dakika sonra Hüseyin bulunduğumuz noktaya gelerek ben, eşim ve Hüseyin Aygün benim arabamla cenazeyi almaya gelen misafirlerimizde kendi arabaları ile bir kaç noktadan aramadan geçtikten sonra Ovacık’a vardık. Hüseyin Aygünün yazıp eline verdiği dilekçeyi bizimle gelen Gerilanın 100 üzerindeki yaşı ile zor ayakta duran (Ama dirayetli)Neneye verip Ovacık savcısının odasına yönlendirdik. Bir müddet sonra Bu direyetli ve cesur kürt anası dışarı çıktı. Anlaşılan ne nene savcıyı, nede savcı neneyi anlamamışlardı. Hüseyinle beraber savcının odasına girdik Hüseyin daha evel Baro başkanlığı yaptığı için Savcı tanıyordu. Bizi gören savcı Hüseyine bakarak ben bu cenazeyi veremem çünkü bu yaşlı kadının bunun nenesi olduğunu nereden bileyim dil bilmiyor pasaport Suriye pasaportu diye söylenince. Hüseyin; Savcı bey bu yaşlı kadın nenesi olmasa Suriyeden buraya kadar gelmez lütfen işlemleri yaparsanız bizde bir an önce cenazeyi alır gideriz dedi. Savcı Hüseyine eğer sen imza verirsen cenazeyi veririm sen imza verirmisin?. Hüseyin evet savcı bey getirin imzalayayım deyince iş hal yoluna girdi. Ve biz cenazenin olduğu Ovacık hastanesine gittiğimizde Nene eşimle beraber hastanenin morg kapısı önünde ağlıyor gördük. Etrafında bir hayli hastane personeli ve sivil insanlar vardı başımı kaldırıp baktığımda hastane personeli de ağlıyorlardı. O zamana kadar Ovacıklıları yanlış tanıdığımı içimden geçirdim. Ve biz cenayeyi alarak tekrar Dersimin yolunu tutuk. Bir hayli kimlik kontrolünden sonra cenazeyle Dersim çıkışına kadar geldik ve uğurladık. Dersimde kaldığım süre içerisinde sayısını hatırlamayacağım gözaltı ve tutuklamalarda Hüseyini hep yanımda gördüm eğer vijdanlı konuşurlarsa bir hayli insanın da davalarına girdi.
Hüseyin Dersim soy kırımı hakkındaki düşünceleri yeni değil söylediklerinin arkasında duracağınada eminim.
Hüseyinde farklı beklentilerim var veya Dersimlilerinde beklentilerinin bu yönlü olduğunu düşünüyorum. Hüseyin Aygün Kürt sorunu konusunda ve diğer çözülmesi gereken temel sorunlar konusunda da çalişmalar yapması,mücadele etmesi gerekir. Bu sorunların çözümü için mücadele eden siyasi partiyede destek vermesi doğru tavır alması gerekir CHP nin ulusalcı kesimine karşı demokrat bir damarın olduğunu bu pratiği ile kanıtlamalıdır.son olarak Hüseyin Aygün’ün Dersim soy kırımı konusundaki tavrı tespitleri doğrudur destekliyorum vede desteklenmelidir. Ben Hüseyin Aygüne bu doğru tavrı ve mücadeleci kişiliğine başarılar diliyorum.
orhan
17/11/2011 at 08:19
sayın Hüseyin AYGÜN’ün son zamnda yaptıkları gerçekten bizleri onurlandırıyor.CHP gibi statükocu bir partide düşüncelerini yüreklice bir şeklde dile getrmesi onurlu duruşunu gösteriyor.Konuşulacak çok şey var ama daha erken diyorum,çünkü bu gelişmelr karşısında sayın AYGÜN’ün atacağı adımı merak ediyorum.Lütfen partiden ihraç edilseniz bile onurlu duruşunuzdan vazgeçmeyip bir Dersimliye yakışır şeklde sözlerinzn arkasında olunuz.Bu durum sizi daha da saygın yapacaktır toplumda.Zaten amacları KILIÇTAROĞLU’nu da atmak olan bu ulusalcıların bir taktiğidir.saygılar….
katil chp
17/11/2011 at 21:08
hala neden chp duruyor peki istifa etsin bu faşişt partiden…