Dersim
Literatürde Bunlar Var mı?
Daha önce yaptığınız bir hatadan dolayı hiç birisinden özür dilediniz mi? Peki, biri sizden hiç özür diledi mi? Aslında şöyle sorayım; özür nasıl dilenir?
CEREN ATAŞ
Karşısındakine insan üzüntüsünü nasıl aktarır? Kendisini nasıl affettirir?
Başbakan geçtiğimiz günlerde, Dersim’den özrünü şu cümle ile diledi: “Eğer literatürde varsa ben özür dilerim ve diliyorum.” Eğer literatürde varsa Başbakan özrünü diledi. Çok sert bir konuşma ile, başkalarına “Sıra sende, dile bakalım” tavrı içerisinde, eğer literatürde varsa… Orada yaşanan acılardan, çeliken eziyetlerden, zulümlerden bahsetmek istemiyorum; ama böyle mi olmalıydı? Olmamalıydı elbet. Özür dilenecekse eğer Dersim’den, o yangın hiçbir zaman sönmeyecek ama bir kova da olsa su dökülebilirdi! Hiçbir zaman sevmemişimdir bir şey için “bu olmamış” deyip susanları, bu yüzden böyle yapmayacağım. Nasıl olmalıydı, kendi açımdan anlatayım:
1- Halk tarafından kabul edilmeyen Tunceli ismi artık tabeladan sökülsün, Dersim adı iade edilsin. Dersim ismi hayata döndürülsün artık, insanlar çocuklarına bu adı verebilsinler. Hâlâ 2011 senesinde, İstanbul Zeytinburnu’nda çocuğuna “Dersim” adı vermek isteyen bir adam uğraşıp veremiyor bu adı. Çok büyük bir tehlikeymiş gibi!
2- Dersim olayını aydınlatacak “bütün” arşivler açılsın, saklı olan tek bir dosya kalmasın. Madem katliamı kabul ediyoruz, hakkını da verelim!
3- Sürgüne gönderilen yüzlerce insan vardı ve evlatlık olarak çoğunlukla askerlere verilen kız çocukları… Akıbetleri hâlâ belli değil. Birinin çocuğunu, anasını, babasını, kardeşini söküp almak, başka yerlere yollamak, onu yok etmeye çalışmak büyük ayıp, vicdansızlık. Bu akıbeti belli olmayan tüm “canların” yerleri ve isim listeleri açıklansın.
4- Taşına toprağına kurban olduğum Dersim’e gittiğimde eğer Seyit Rıza ve yoldaşlarının nerede olduklarını bilseydim eğer, her gittiğimde bir kez öpmek isterdim topraklarını, alnımı koymak… Ailesi ve sevenleri için, mutlaka Seyit Rıza ve yoldaşlarının mezar yerleri açıklansın.
5- Mahalle isimleri vs. Sabiha Gökçen, Fevzi Çakmak, İnönü… Her gün cellatlarının isimlerini görmek nasıl bir duygudur, her gün onları hatırlamak… Belli ki bilmiyor kimseler bu duyguyu! Bu isimler Dersim’den silinsin.
6- Bu topraklar üzerinde yakılmaya alışmış bir halk olan Alevilerin, Kızılbaş Alevi inancına karşı yapılan baskılara dur denilsin.
7- Bir Dersim katliamı daha yapmamak için, Munzur Barajlar Projesi iptal edilsin! Net olarak!
Bu 7 madde aynı zamanda Dersimlilerin talepleri… Bunlar olmadığı sürece Dersim’den özür dilenmez. Bunlar olduktan sonra özür dilenir ama affedilmez. Kimse kusura bakmasın, dürüst olmak zorundayız, 1938’in acısı affedilemez…
Bitirirken, ben bir Dersimli olarak Dersim’den özür dilenmediğini düşünüyorum.
Saygılar.