Son günlerde Başbakan Tayyip Erdoğan, MHP ve CHP’nin ulusulcı kanadının hedefinde olan Hüseyin Aygün, sessizliğini bozdu. İşte Aygün’ün açıklamaları….
Dersimnews.com/Ankara – CHP Dersim Milletvekili Hüseyin Aygün, kendisine yönelik başlatılan linç kampanyasına karşı sessizliğini bozdu. Aygün, Son bir haftadır iktidarın ve CHP içindeki ulusalcıların hedefinde olan Aygün, kendisine yönelik haksız eleştirilere cevap verdi.
Aygün, facebook sayfasından eleştirilere cevap verdi. Kendisine karşı linç kampanyası yürütenlere Seyit Rıza‘nın “Ayıptır, zulümdür, günahtır” sözüyle cevap verdi. İşte Aygün’ün açıklaması.
Türkiye Kamuoyuna, CHP sevdalılarına ve Dersim halkına zorunlu bir açıklama:
Son haftalarda sosyal medyada tanıttığım bir kitaba dair ve Sakine Cansız’ın ailesine yaptığım taziye ziyareti nedeniyle başta başbakan Erdoğan olmak üzere milliyetçilik rüzgarından beslenen bazı çevrelerin çok haksız ve maksatlı eleştirilerine uğradım; bu kampanyaya üyesi olmaktan gurur duyduğum Cumhuriyet Halk Partili bazı milletvekili arkadaşlarımın dahli ve basın önünde şahsıma karşı kimi beyanları beni ziyadesiyle yaralamıştır; basın önünde arkadaşlarıma cevap vermem; bizim iç işimiz içimizde konuşulur; ancak haksız bazı söz ve eylemlere cevap vermem zorunludur.
Benim “CHP’li olmadığımı”; “partiden gönderilmem gerektiğini” söyleyen milletvekili arkadaşlarıma Tunceli’deki 2011 seçim sonuçlarına tekrar bakmalarını öneririm. PKK’nın baskıları altında başlayan kampanyamızın yüzde 60’ya yakın bir oy çoğunluğuyla sonuçlandığını, seçildikten sonra da CHP’yi kırlarda, ilçelerde, dağ başlarında, mezralarda anlattığım için; mesela Ovacık’ın en yüksek noktasındaki arıcıların sorunlarını dinlemeye gittiğim için PKK’nın hedefi olduğumu da kamuoyu iyi bilmektedir.
2007 SEÇİMLERİNDE DERSİM’DE VEKİL ÇIKARAMADINIZ!
Bir önceki 2007 seçimlerinde CHP’nin Tunceli’den milletvekili çıkaramadığı sanırım hatırlardadır. Ben bu partiye bağlıyım, amacım partimizin daha da güçlenmesi ve iktidarıdır; ancak bu partide daha sol isimlerden biri olarak var olduğumun da bilinmesini isterim. Tanıttığım kitap 1913’ten itibaren Rumlara yapılanları anlatır, bu dönemin sorumlusu herhalde Atatürk ve arkadaşları değildir. 1. Dünya Savaşı sırasında Anadolu’da yaşanan korkunç zulümleri Kurtuluş Savaşı’mızla ilişkilendirerek benim sözlerimi çarpıtanları anlamıyorum. Kötü niyet taşıyan eleştirileri zaten kabul etmem; Dido Sotiriyu’nun romanının adının bile Türk-Rum kardeşliğini anlattığını bilmem söylememe gerek var mı?
“Benden Selam Söyle Anadoluya” yazarının 1982’de “Türk-Yunan Dostluğu” adına Abdi İpekçi Ödülü aldığını da hatırlatıyorum.
ANALARIN GÖZ YAŞINA SAYGIN BU MU?
Son sözüm de taziyeye dair: Bazı konular vardır siyaset dışıdır; ölenle birlikte “suçu”, “günahı” da “ölür”, aileye taziyeye gitmek ne zamandan beri siyasetin konusu oldu? Paris cinayetleri sadece 3 kadının yaşamına son vermemiş, Türkiye’nin barış arayışını da hedeflemiştir. Durmadan propagandasını yaptığınız “anaların göz yaşına” saygınız bu mudur? Yoksa Tuncelili ana “ana” mı değildir? Bunu diline dolayan başbakan Tayyip Erdoğan ve onunla aynı düşünceye sahip olanlara son sözüm şu: Ayıptır, zulümdür, günahtır!
CHP Dersim Milletvekili Hüseyin AYGÜN
Koo Sur
20/01/2013 at 13:00
Miletvekilimiz Hüseyin Aygün ve zor günlerde bir Dersimli olmak üzerine aşağda bir not:
´————————————————————-
Paris´de vahşice üç katl edişin ardından Dersim miletvekili H. Aygün, Dersimli Sakine Cansız´ın ailesine bir taziya ziyaretini yaptığı basından öğrendik.
Bu başsağlığı dileme ziyareti, hem hükümet partisi çevresinde hem de CHP içinde bazı eleştirilere uğradı.
Aynı tepkiyi bugün çevremde görüştüğüm sayın K. Kılıçdaroğlun´u ve sayın H. Aygün´ü seven ve çalışmalarını gururla izleyen diğer şehirlerin Alevileriden (mesela Malatya, Erzincan, Bayburt, Çorum, Maraş ve gibi, yani Zazaca kanuşmayan kesim, bugün bir Alevi Kültür Merkezinde görüştüklerimden de gördüm, onlar da bu durumu iyi bulmuyorlar. Yani bu taziye olayını Dersimliler gibi değerlendirmiyor.
Gerekçelerin özeti kisaca buydu:
a) Kürtler eskiden beri (hem Osmanlı imparatorluğu döneminde, hem de bugün) Alevilere karşıttırlar.
b) Kürtler Alevilere karşı daha çok tahamülsüzdirler.
c) Aleviler Kürt gruplarıyla dayanışma gösteriyor, onlar için ölüme bile gidiyorlar, ama Kürtler Alevilerle hiç bir zaman dayanışma halinde değiller. Kürtler, sırf kendi çıkarı için Alevilere yakın görünüyorlar, kendi çıkarı dışında Alevilere yaklaşmıyorlar.
d) PKK´ ye giden Aleviler, Alevilikten kopmuş insanlardır. Aleviliği red eden, Aleviliği küçümseyen insanlardır.
Bu açıklamalararıylan birlikte bu üç kadının hunharca katledilmesinden dolayı da üzüntülüler. Bu durumu yakından izliyorlar, hem öfkeli ve hem de üzüntüler.
Bir Dersimli olarak miletvekilimiz Hüseyin Aygün´ün taziye ziyaretini ben iyi buluyorum. Çünkü Dersimli bir insanın Dersimli bir hemşerisine bu acı olaylar karşısında bu ailelere başsağlığını dileme zorunluğu vardır ve bu zorunluğu kendi içinde hep hisseder. Bu Dersimde temel bir insani görevdir, bir komşuluk görevidir. Bu durumda politik görüş arka plandadır. İnsanların politik görüşleri ne olursa olsun bunu yapmak zorundalar, bu durum aynı zamanda bütün Anadoluda´ da yaygın bir görevdir, içten gelen görevdir.
Ben de Dersimde olsaydım, aynı şeyi yapacaktım. Sakine´nin anne ve babasına ve akrabalarına sahşi olarak başsağlığı diliyecektim. Aynı Milletvekilimiz Hüseyin Aygünün yaptığı gibi, üzüntüsüne destek olacaktım. Sırf bir Dersimli olarak ve bir hemşeri olarak. Ve bir Anadolulu olarak.
Sayın Hüseyin Aygün bir Dersimli olarak bu acıyı paylaştı. Bugün (18.01.13) Dersim´de bütün Dersimliler bu acıyı Sakine´nin annesiyle ve babasıyla paylaştı.
Önemli olan nokta budur:
Dersimliler bu bu dayanışmayı bugün birer hemşeri olarak yaptılar. Dersimde bu dayanışma, bu başsağlığı, bu üzüntüye ortak olmak bir komşuluk görevidir. Bir akrabalık, bir hemşerilik görevidir. Bu Anadoluda bir insani görevdir.
Bu ne PKK´nin Dersimle bir dayanışmasıdır, ne de Dersimin PKK ile bir dayanışmasıdır.
Bu cenaze töreni PKK´nin bir gövde gösterişine, bir güç gösterme merasimine dönüşmüş olsa da, Dersimde yaşanan bu durum:
Ne PKK´nin Dersimle bir dayanışmasıdır, ne de Dersimin PKK ile bir dayanışmasıdır.