Haberler
Saan Ağa ve Şerafettin Halis…
Şerafettin Halis’e yönelik yürütülen linç kampanyası ile ilgili ibret alınacak bir ders… Mehmet Gülmez yazdı…
Saan Ağa ve Şerafettin Halis
Mehmet GÜLMEZ
Yıl 1938’dir. Bahtiyarlı Saan Ağa askerle girdiği çatışmada vurulmuştur.
Amcası Haydar Ağa Hozat askeri zindanında tutukludur. Bir süre sonra Khureşanlı Memé Hore, (Horiye) ile Haydar Ağanın oğlu Hozat yakınlarında vurulurlar. Sırf Haydar Ağayı kahretmek için zindandan alıp oğlunun cesedinin üzerine getirirler. Komutan böbürlenerek sorar.
-Bak bakalım bu senin oğlun mudur?
“Benim oğlum beş candarmaya vurulmazdı. Neden böyle oldu bilmiyorum?” der ve oğluna bir küfür savurur.
Oysa gerçek o ki, köyde askerle çatışmadan kaçmayı tercih ederler çünkü köyde asker öldürürlerse, sonradan ordu gelip köyü yakıp yıkacaktır. Bu nedenle çatışmasız misafir kaldıkları köyden çıkmak isterler. Haydar Ağa işin içinde bir iş olduğunu anlar ve kızar oğluna.
Komutan derki:
-Yeğenine haber ver gelip teslim olsun, yoksa Şahin çetesi gibi onun da kellesini alırım.
Haydar Ağa cevap verir.
-Yeğenim Saan’ın yiğit bir Dersim ağası olduğunu herkes bilir. Halen aradığınız yeğenim de reşit aklı başında biridir. Ne yaptığını bilen birine akıl vermem.
Komutan bu duruş karşısın da çılgına döner ve emir verir:
-Tek ferdin kurtulmasına fırsat vermemek şartı ile bu ailenin kökünü kazın.
Haydar ağa o gün öldürülür ve Bahtiyarlı Yusuf Ağa soyuna sürek avı başlar.
Tabi o ailenin kökünü kazımayı başaramaz caniler. 1938 soykırım sürecinin içinden Yusuf Ağa ailesinden kurtulan bir zatın oğludur Sayın Şerafettin Halis.
BDP’den aday olup milletvekili seçildi. Yolunu BDP’den ayırınca linç kampanyasına başladılar, üstelik linç alt tabakadan değil üst tabakadan sürdürülüyor. Tam bir vahamet örneğidir.
BDP’nin tüm milletvekilleri, Şerafettin Halis’in amcazadelerinin, dedesinin, 1938 soykırım sürecindeki duruşlarına baksınlar ve düşünsünler.
1938 soykırım ordusunun gücü bu aileyi linç etmeye yetmediğini hangi cümlelerle anlatayım, bilmem ki.
cevo
02/05/2013 at 22:54
Sahan Aga’nin çatismada vuruldugun ilk defa duyuyorum. Bu konuda bir yanlislik olsa gerek çunku halk anlatimlari ve Sahan Aga agidi farkli: uyurken uvey kardesi tarafindan olduruldugu, basinin kesilip Elazig’da turk ordusu yetkililerine verildigi…
mamekiye
03/05/2013 at 05:07
şu ahmet kahraman 11 haziran 2011 seçimlerinden sonra dersimlilere “tecavüz çocukları” dediginde: sayin Şerafettin Halis’in tavrı neydi?
metin
03/05/2013 at 13:49
Şerafettin Halis, Özgür Politika gazetesindeki bir röportajda partisindeki Alevileri “biyolojik Alevi” Ahmet Kahraman ve benzerlerini ahlaksızlıkla itham etmişti.
mehmet Gülmez
03/05/2013 at 14:17
(Désım ra ve dareestene Seyd Rıza) adlı kitabımı 1996 yılında yayımladığımda, bende halk anlatımlarına göre üvey kardeşi tarafından vurulduğunu yazmıştım. Sağ olsun sevgili Haydar Karataş Saan Ağa nın çatışmada vurulmuş resmini bulup olayın aslını ortaya çıkarmıştı.
Haydar üstat bir yerde yazdı mı bilemiyorum. Eğer yazmamışsa, kendisinden özür dilerim ondan önce yazdığım için.
Neden üvey kardeşi tarafından vurulduğu yayıldı ve hakikat gibi sunuldu?
O konuda detaylı yazmak sevgili Haydar Karataş’a düşer.
Saygılarımla.
Mamekiye adı ile yazan hemşerim.
A Kahraman denen bunak meselesinde Halisin neden sessiz kaldığını sorguluyorsun. Hala adını saklayarak yorum yazdığın konularda Halisi biraz anlasan olmaz mı?
mamekiye
07/05/2013 at 06:42
sevgili gülmez sevgili kamer özkan pkk tarafından alcakca öldürüldügünde sanirim sende bdp türevi partinin mamekiye yönetiıcisiydin…
birkaç gün önce şu mardinli khurr ahmet türk dersimlilere dayılanırken onu huşu iciınde alkışlıyan edibe vb oldukça ben ve benim gibi mamekililer allah bilir khurr ve khurra payanda olmuş bizimkilerin zülmünden daha ne kadar saklıyacagız kendimizide adımızı da…