Haberler
76. Yılında Dersim’in Acısı…
Nasıl seveyim ki Hazan mevsimini, 76 yıl geçti Dersim büyüklerinin Elazığ Buğday Meydanında idam edilişleri. Mezar yerleri nerede bilinmiyor. O tarihten bu yanadır Dersimlinin payına düşen, ölüm bir de sürgündür…
76. Yılında Dersim’in Acısı:
Dersimli Bilemezdi, Dünyanın Kendisine Karşı Birleştiğini!
Kasım ayı Hazan mevsiminin en yaman, en zalim ayıdır. Doğanın döşüne son darbeyi vurarak olan her şeyi silkeleyip kurutur. Ağaçlar çıplaklığından utanır hale gelir, orman ise yalnızlığından korkan olur. Dağın kaderine düşen ise, gri sis, soğuk beyaz kar, yalnızlığın kederi birde kurt ulumaları düşer payına.
Hazan mevsiminin bu ayındadır Dersimlinin yüregini dağlayan hançer. Dağılmamıza, kendimizi kaybetmemize, darağacında idam edilen büyüklerimizle Kırmanciye memleketinin yetim ve başsız kalmasına sebeptir Kasım.
Nasıl seveyim ki Hazan mevsimini, 76 yıl geçti Dersim büyüklerinin Elazığ Buğday Meydanında idam edilişleri. Mezar yerleri nerede bilinmiyor. O tarihten bu yanadır Dersimlinin payına düşen, ölüm bir de sürgündür…
Dersimlinin acısına kulaklar sağır, yürek kıpırtısız, gözler kör olmuştu. “Yediden yetmişe hepsi ölmeli”ydi, böyle buyurmuştu ferman. Ordu ordu, nasılda geldiler üzerine. Dersimin her karış toprağı potinlerin altında inledi. Potin sahipleri zalım, bir de o kutsal toprağı güzelleştiren güzel insanları öldürmeye gelmişlerdi.
Bugün gözlerime dolan… Usenê Seydi’nin asi atı hala gözyaşları içinde hala sahibini bekleyendir… Atalarımın anısı önünde saygı ile eğilir, secde eder, ellerinden öperim…
Bugün gözlerime dolan… Usenê Seydi’nin asi atı hala gözyaşları içinde hala sahibini bekleyendir…
Atalarımın anısı önünde saygı ile eğilir, secde eder, ellerinden öperim…
Dersimlinin dostları yoktu. Munzur Irmağı nın yatağına doldurduğu Kırmanciye memleketinin acı çığlığını duyan olmadı.
Oysa Fırat´ı doğuran Munzur’du.
İnsanlığın kurtuluşu için kendi ülkelerinde devrim yapan, ya da devrim için yola koyulmuş Komünistler de birleşmişti Dersimliye karşı. Kısa adı Komüntern olan Komünist Enternasyonelin yayın organı Rundshan (1937) şöyle desteklemişti Dersimlilere yapılan soykırımı “Dersim de olan feodalizmin tasfiyesidir…”
Aşiret büyükleri, inanç temsilcilerinin her biri birer feodal ağa, derebey, inancın gericiligini temsil ediyor anlayışıyla Dersimlinin yok edilişini desteklemek kendi idolojileri doğrultusunda kendilerini haklı çıkarıyorlardı.
Dersimliyi yok etmeyi planlayanların en başta Dersimin özerk kendi kendisini yönetmesiyle sorunluydular. Genç Cumhuriyet demir yumruğunu tüm halkların kafasına vurup “tek millet Türk, tek inanç Safilik/sunnılık” yaratmak istiyordu. Bunun yolu ise öldürerek yok ederek kendisini sağlamlaştırıp, hakim kılmaya çalışıyordu. Dolayısıyla en başta o toplumun liderlerine yönelmesi gerektigiydi. Başsız kalan toplumları yok etmek en kolay olandı. Dersime de uygulanan buydu.
Sorun Kemalizm ve Cumhuriyet tarafında anlaşılır haldedir. Anlaşılmayan ise Komünist Enternasyoneli benimseyen o idolojiyle donanan kesimlerin Dersime karşı ne yapmaya çalıştıklarının anlaşılmamasıdır.
Aşiretler, inançlar, ziyaretler feodal ve gericiligin kolarımıdır degilmidir? Onların lider ve temsilcileri kendi konumlarını korumak için çabalarken Cumhuriyete karşıda bu konumlarıyla karşı dururlarken feodal, gerici bireylermi degilermi?
Komünist Enternasyonel Dersim e karşı tutumu buyken bugün Dersimin idam edilen büyüklerine kendi idolojik donanımıyla sahip çıkmak ve anmak bir çelişki degilmi? Çelişki degilse idolojik anlayışlarından ve Komünist Enternasyonelin bu tutumundan dolayı Dersimliye karşı bir özür gerekmiyormu….
Kemalistlerin, Cumhuriyetin, Din temsilcilerinin, Kürtlerin, Komünistlerin, Sosyalistlerin hepsi Dersimliye karşı özür borçludurlar. Dersimlinin bunu isteme hakı vardır.
Oysa Dersimli kendi Jar u Diyarlarına sarılmış Raa Haq’ı benimsemiş Xızır’ını çağırmış cem bağlayıp semah dönmüş, sorunlarını Cemeat toplantılarıyla hal etmiş kendine has kültür, inanç, diliyle donanmış bir halk olmaktan başka günahları olmadığından kendilerine “asker gelecek Dersimi yerle bir edecek” denildiginde, demişlerdiki “asken neden gelip bizi öldürsünki biz günah işlemedikki her toplum kendi kurallarıyla yaşıyorsa bizimde kendi töremizde yaşam hakımız var” diye söylenenlere inanmamış yaşamlarını sürdürmeye devam etmişlerdi.
Dersimli bilemezdi, dünyanın kendisine karşı birleştiğini!
Bugün Dersim büyüklerinin idam edilişlerinin 76 cı yılı. Herkesin Dersim acısını kulanma yerine saygılı olması gerektigidir.
Sey Rıza nın kamilligi dik duruşu Dersimi korumanın telaşıdır…
Reşik Usen in gençligidir…
Usenê Seydi nin Xızır ile bütünleşmesi idama doğru götürülürken asi atının gözyaşlarıdır….
Hesene İbrahimê Qıji’nin cem bağlayıp deyiş çağrışıdır….
Aliye Mırzaliyê Sılemani’nin yüceligidir…
Fındıq Ağa’nın yakışıklılığıdır…
Bugün gözlerime dolan… Usenê Seydi’nin asi atı hala gözyaşları içinde hala sahibini bekleyendir…
Atalarımın anısı önünde saygı ile eğilir, secde eder, ellerinden öperim…
NURETTİN ASLAN
KIZILBASOGLU
16/11/2013 at 15:00
15 Kasim 1937 DERSIM Kizilbas Soykirimin`da
Zalim`ce katledilen Atalarimizin
Direnis Ruhu UNUTTURULMIYACAK !
Barbar`ligin katliami`ni unutmadan
Medeniyet katliami geldi gecmedi
Idoloji katliamin`dan kurtulmadan
Irkci,bölücü katliam geldi gecmedi
Var`lik katliam`lari ile bitmedik
Inkar,ilhak,ihanet katliami geldi gecmedi
Kendimize inandik bir azaldik bir cogaldik
Katli Fermanimiz geldi gecmedi
Krali`na,Sultani`na,Patronice`lerine lanet !
Mesrutiyet`ine,Hürriyet`ine,Cumhuriyet`ine lanet!
Ya Hizir,dik durduk KIZILBAS kaldik.
LACE SERESURI