Haberler
Yine mi Alevi Mahalleleri?
“Bu tür çatışmalar, her nedense Alevi mahalleleri dışında olmuyor. Örneğin, cami önlerinde benzeri çatışmalara tanık olmuyoruz! Sünnilerin ya da “dini bütünlerin” oturduğu mahallelerde de bu tür çatışmalar duymuyoruz! Acaba neden?”
Necdet Saraç
İstanbul Nurtepe’de Halk Cephesi ve HDP çevreleri arasında bir süredir yaşanan gerilim Nurtepe başta olmak üzere Gazi, Sarıgazi ve Okmeydanı’nda çatışmalara dönüştü. Yaralama, kurşunlama ve çay ocağı yakmaya kadar uzanan tehlikeli süreç bir iki gün yaşandı… Dün, benim de içinde bulunduğum bir heyet Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF) adına çatışmaların “taraflarıyla” çeşitli görüşmeler yaptı. Bazı dernek yöneticilerini, muhtarı ve bölge halkını dinledi.
Gördüm ki; “İlk taşı atanın kim olduğu” konusunda herkes bir birini suçluyor. Halk Cephesi çevresi, “biz stant da yakmadık, bir tek kişiye de saldırmadık” derken, HDP çevresi de ”biz saldırmadık, onlar bize saldırdı” diyor. Sokaktaki halk ise çatışma istemiyor. Polis gazı halkı yormuş durumda!
Tarafların karşılıklı olarak ciddi suçlamaları ve iddiaları var: Kürtlerin Alevilere saldırısından, bölgedeki bazı kişilerin ifadesiyle “gayri ahlaki işler yapanların” bu saldırıları tezgahladığına, saldırılarda “tekbir” getirildiğine dair bir sürü iddia… Hemen gözlemimi söyleyeyim; “Gayri ahlaki işler yapanların” bu saldırılarda belki parmağı olabilir ama ne Kürtlerin Alevilere saldırması, ne de “tekbir” eşliğinde saldırı doğru değil! Ancak, ortam kararınca, kimin ne yaptığı görülmeyince ve boşluk olunca “provokasyon” için “güzel” bir zemin kendiliğinden ortaya çıkar!
Sağduyu çağrılarına rağmen, görünen o ki; Taraflar, taraftarını ve mahalleliyi sağduyu davet etmezse ve onlara hakim olmazsa özellikle Gazi’de potansiyel olarak ciddi bir çatışma ortamı var… Gerçek böyle olunca kimin ilk taşı attığının bilinmesi, kimin ne kadar haklı olduğunu ortaya çıkması da önemini yitiriyor. Nedeni de çok açık; Hadi diyelim Nurtepe’de şu veya bu nedenle “x” suçlu. Peki bu “suçun” çatışmaların olduğu Gazi’yle, Sarıgazi’yle Okmeydanı ile ne alakası olabilir? Oluyor… Çünkü “örgütsel tavır alış” hemen oralara da yansıyor…
* * *
Gezi eylemlerinin bir süre sonra yalnızca Alevi mahallelerine doğru itilmesi, polisle çatışmaların İstanbul’da Gazi, Okmeydanı, Ankara’da Tuzluçayır, Hatay’da Armutlu gibi mahallelerle sıkıştırılması tesadüf değildi. Alevi örgütleri sürece müdahil olamayınca, üye ve taraftar bileşenleri önemli ölçüde, belki de tamamen Alevilerden oluşan “sol örgütler” barikatları Alevi mahallelerine kadar “geriye” taşıdılar. Polis de, iktidar da zaten bunu istiyordu. Eylemler böylece oralara sıkıştı ve arkasından da boğuldu…
Halk Cephesi ve HDP çevreleri arasında Nurtepe’de başlayıp, yine yalnızca Alevilerin yoğun yaşadığı Gazi, Sarıgazi ve Okmeydanı gibi mahallelere sıçrayan gerilim ve çatışmalar bu açıdan bakıldığında son derece tehlikeli ve fiili olarak “polisi mahalleye davet eden”, yeni “Uğur Kurt” gibi ölümlere davetiye çıkaran bir gelişme. Daha önce de kerelerce yaşanarak görüldüğü gibi bu tür ortamlarda tarafların niyeti belirleyici olmaktan çıkar, başka faktörler devreye girer. Senin iyi niyetli ya da kötü niyetli olmanın ötesinde devlet mekanizması “kötü niyetini” hemen devreye sokar. Hele hele orta yerde çatışanlar Alevi ve sol ise. Üstelik böyle bir “fırsatla” Alevilerle Kürtleri karşı karşıya getirme şansı da varsa! Daha ne olacak?
Bu tür çatışmalar, her nedense Alevi mahalleleri dışında olmuyor. Örneğin, cami önlerinde benzeri çatışmalara tanık olmuyoruz! Sünnilerin ya da “dini bütünlerin” oturduğu mahallelerde de bu tür çatışmalar duymuyoruz! Acaba neden?
* * *
Gazi’de, Nurtepe’de kimin haklı olduğu ve ilk taşı kimin attığı tartışması hemen bir kenara itilmeli ve öncelikle çatışmasız bir ortam sağlanmalıdır. Bu konuda ABF’nin “herkes aklını başına alsın ve çatışmalar derhal sona erdirilsin” şeklindeki çağrısı umarım dikkate alınır. ABF yaptığı çağrıda şunları belirtiyor: “Geçmişte yaşanan acı olaylar herkes için yeterince derslerle doludur! Bilinmelidir ki; Bu tür çatışmaların galipleri olmaz! İktidarın Alevi mahallelerini kriminalize etme ve ‘terör yuvaları’ olarak gösterme çabası bilinirken, Gazi, Nurtepe, Okmeydanı gibi mahallelerde Alevleri Kürtlerle yada Kürtleri Alevilerle karşı karşıya getirmenin vebali çok büyüktür. Bilinmelidir ki; Çatışmaların devam etmesi yeni Uğur Kurt’ların ölümüne davetiye çıkarmak anlamına gelecektir. Buna da kimsenin hakkı yoktur. Kimse oyuna gelmemeli, herkes sağduyulu davranmalı ve çatışmalar bir an önce bitirilmeli, polis de bu mahallelerden derhal çekilmelidir…”
Yurt Gazetesi