Haberler
Polis Operasyonunda Savcı ve Eylemciler Öldürüldü
Çağlayan Adliyesi’nde yaklaşık 9 saat süren rehine krizi faciayla sona erdi. Polisin operasyonunda oda bulunan rehin savcı ve iki eylemci infaz edildi.
Dersimnews.com -İstanbul Adliyesi’nde rehine operasyonu sona erdi. Eylemcilerinden 2’sinin öldüğü ve savcı Mehmet Kiraz’ın ağır yaralı olarak kurtarıldığı belirtilmişti ancak savcının hastaneye götürüldüğü esnada zaten öldüğü ortaya çıktı.
Çağlayan Adliyesi’nde yaklaşık 9 saat süren rehine krizi faciayla sona erdi. Polisin operasyonunda oda bulunan rehin savcı ve iki eylemci infaz edildi.
Polisin operasyonunda rehin savcı Mehmet Selim Kiraz ve DHKC’li eylemciler Bahattin Doğruyol ve Şafak Yayla hayatını kaybetti.
Savcı Selim Kiraz’ı Çağlayan Adliyesi’nde eylemcilerin polis arasındaki çatışmanın ses kayıtları internette paylaşıldı. Yayınlanan ses kaydının bulunduğu 9 dakika 14 saniyelik videonun bazı kısımlarının montaj olma ihtimali de gözönünde bulundurulmakta. İşte 9 dakika 14 saniyelik kanlı çatışma anı videosunun son bölümü.
BİRBİRİNİ YALANLAYAN AÇIKLAMALAR
Berkin Elvan soruşturmasını yürüten savcının makam odasında rehin alındığı ve kanlı bir operasyonla sonlandırılan eyleme ilişkin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun açıklamaları konunun muhatapları tarafından çok geçmeden yalanlandı.
Erdoğan: Beş kurşun yarası var, durumu ciddi
Çağlayan Adliyesi’nde iki eylemcinin öldürüldüğü, savcının kurtarılamadığı operasyonun ‘detay’larını Romanya’dan paylaşan Erdoğan, savcı Mehmet Selim Kiraz’ın sağlık durumu hakkında şunları söylemişti: “Savcımız üç tane başından, iki tane de vücudunun değişik yerlerinden maalesef kurşunu alıyor. Şu anda hala ameliyattalar. İnşallah bu ameliyatın neticesinde sağlığına kavuşur. Ama durumu ciddiyetini koruyor. Az önce hastane yetkililerinden aldığım bilgi bu istikamette.”
Hastane yetkilileri: Geldiğinde hayatını kaybetmişti
Erdoğan’ın bu ifadelerinden dakikalar sonra Kiraz’ın kaldırıldığı hastanenin yetkilileri tarafından yapılan açıklamada ise, savcının beş değil iki kurşun yarası bulunduğu, solunumu ve kalbinin durduğu belirtildi, “Geldiğinde hayatını kaybetmişti. Geri döndürmekte muvaffak olamadık” denildi.
Davutoğlu: Silah adliyeye cübbe içinde sokuldu
Savcı Kiraz’ın yaşamını yitirdiğinin duyurulmasının ardından kameraların karşısına geçen Başbakan Davutoğlu, rehine eyleminde kullanılan silahın adliyeye avukat giysisi içinde sokulduğunu savunmuştu. Başbakan, “Adalet saraylarında güvenlik mutlaka surette temin edilecek, güvenliği polis de sağlayabilir”demişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da bu konuda Davutoğlu’na paralel ifadeler kullanmıştı.
Hakim: Biri takım elbiseli, diğeri normal kıyafetliydi
Başbakan’ın bu sözlerine karşın, olaya ilişkin kamera kayıtlarını izleyen isimlerden biri olan Yargıçlar Sendikası İstanbul Temsilcisi hakim Nuh Hüseyin Köse, İleri Haber’den Emre Deveci’ye yaptığı açıklamada, iki eylemciden birinin takım elbise, diğerinin ise sivil-normal kıyafetle adliyeye girdiğini söyledi. Avukatların töhmet altında bırakılmasının haksızlık olduğunu belirten Köse, olayda ciddi bir güvenlik zaafiyeti yaşandığını kaydetti.
EYLEMCİLERİN KİMLİKLERİ BELLİ OLDU
Şafak Yayla (solda) ve Bahtiyar Doğruyol
Çağlayan Adliyesi’nde Berkin Elvan soruşturmasını yürüten savcı Mehmet Selim Kiraz’ı rehin alan ve polis operasyonu sonucu hayatını kaybeden DHKP-C’li örgüt üyelerinin kimlikleri belirlendi. Operasyonda hayatını kaybeden örgüt üyerinin isimlerinin 1991 Zonguldak doğumlu Şafak Yayla ve 1987 Ardahan doğumlu Bahtiyar Doğruyol olduğu açıklandı.
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde eğitim alan Şafak Yayla, 2011 akademik yılı açılışı sırasında İstanbul Üniversitesi’nde törene katılan dönemin başbakanı Recep Tayip Erdoğan’ı protesto ettiği için gözaltına alınmıştı.
11 Ekim 2011 tarihinde gözaltına alındıktan sonra 14 Ekim 2014 tarihinde serbest bırakılan Yayla serbest bırakıldıktan sonra Dicle Haber Ajansı’na (DİHA) röportaj vermişti. Yayla, gözaltında polis şiddetiyle karşılaştıklarını, işkenceye maruz kaldıklarını ve 15 kişilik bir polis grubu tarafından darp edildiklerini söylemişti.