Haberler
Sorun mülteciler değil devlete güvensizlik
Maraş’a yapılması planlanan çadırkent projesine yönelik halkın tepkisi sürüyor. Alevi toplumunu yakından tanıyan Turan Eser,“Projeye sünniler de karşı çıkıyor, devlete karşı güvensizlik var” diyor.
Alevi toplumunu yakından tanıyan araştırmacı ve BirGün gazetesi yazarı Turan Eser, Maraş’ın Sivricehöyük mahallesinde Suriyeli mültecilerin konaklaması için yapılması planlanan Çadırkent projesine ilişkin BirGün’e konuştu. Bölgedeki izlenimlerini anlatan Eser, halkın; AFAD ve devlet eliyle yapacağı mülteci yardımına ilişkin ciddi kaygılarının olduğunu belirtirken insan hakları dernekleri aracılığıyla mültecilere yardım yapılmasını istediklerini ifade etti.
Herkes tepkili
Söz konusu projeye Maraş’ta Sünni halkın da tepkili olduğunu belirten Eser, “ Dün akşam Sünni köylerin muhtarları toplantı düzenledi ve köylülerin tepkilerinin haklılığına dair destek olacaklarını ve projeye karşı çıkan halkın yanında olduklarını söylediler. Burada sadece Alevi nüfusun çoğunlukta olduğu halk değil, Sünni nüfusun çoğunlukta olduğu köyler de tedirginlik yaşıyor. 20 bin kişilik mülteci grubu havaalanına yakın bir çadır kentte bekletildiğini söyleyen Eser, Bu çadır kentin konumlandığı arazinin Maraş’taki işadamlarının ve sanayicilerin sahip olduğu bir arazi olduğun ifade etti. Eser mültecilerle ilgili oldukça çarpıcı bir ayrıntıyı da dile getirerek hükümetin desteklediği proje kapsamında bölgeye yerleştirilecek mültecilerin ucuz işgücü olarak kullanılacağının altını çizdi.
‘AFAD korkusu’
Kampın Maraş’a yapılmasının birkaç vahim sonucu olacağını belirten Eser, “ Buraya mülteci kampının yapılmasıyla demografik yapı bozulacak, halka ait olan verimli araziler yok edilecek. buradaki Alevilerin mevcut bir aradalığını bozmaya yönelik dayatmalar, mahalle baskıları ile zorunlu göçe kadar gidebilecek. Bir de buradaki sanayi kuruluşlarının mültecileri emek gücü olarak kullanması hesaplanıyor. Türkiye’de kurulan mülteci kamplarındaki haberlerin yansıttığı olaylar insanların hafızaların kazınmış durumda. Kamplarda Selefi ve IŞİD ailelerin yer verildiği, Eğit-Donat kamplarındaki kadro devşirmelerinin olduğu, IŞİD’e dağıtılan AFAD kimlikleri algıları başka yöne çekiyor. AFAD kampları denilince buradaki insanlar endişeleniyor doğal olarak.” diye konuştu.
Ayrım yapılıyor
Halkın Maraş’ta zaten Suriyeli mültecilerle dayanışma içinde olduğunu söyleyen Eser, “Halk burada şunu soruyor: ‘Devlet madem o kadar yardımsever, neden mülteciler arasında ayrım yapılıyor?’ Bunun örnekleri de var. 2013’te Fatih Belediyesi, belediyeye ait parklarda Lazkiye’den gelen ‘Aleviler’i ilçemizde sizi istemiyoruz’ diyerek yerinden etmişti. Daha sonra İstanbul’daki Alevi dernekleri bir kampanya başlatarak bu insanları Cemevlerine yerleştirmişlerdi.” ifadelerine yer verdi.
‘Devlet varsa biz yokuz’
37 yıl önceki Maraş Katliamı’ndan sonra halkın yeni bir katliam çıkmasından korktuğunu söyleyen Eser, “Halk kesinlikle mültecilere yardım edilmesine karşı değil, burada hükümete karşı bir güvensizlik var. Halk burada yardıma ihtiyacı olan mültecilere kapımızı açarız fakat AFAD ve devlet eliyle bu yardım yapıldığı zaman biz yokuz diyor. Burada yaşayan insanlar insan hakları dernekleri, kadın hakları dernekleri ve çocuk koruma dernekleri aracılığıyla mültecilere yardım edilirse her türlü yardıma hazır olduklarını ifade ediyorlar” diye konuştu.
Sevil Aslan – BirGün