Haberler
HDP ve Cumhuriyet Gazetesi baskınları
Aleviler, başkalarına zulüm yapılırken susma karşısında kendileri zulme uğradıklarında yalnız kalacaklarını iyi biliyorlar. Şunu da bilmelidirler ki, kendi bağımsız kurumları, istikrarlı örgütleri ve savunma gücü olmayan Alevilere hiç kimsenin yararı olmayacaktır. Bunu yakın geçmişte defalarca yaşadı Aleviler.
Bir memleket te baskına, zulme uğrayanların kendi süreçlerinde başkalarına yapılan zulüm karşısında ki tavırlarını esas alarak durum değerlendirmek doğru yöntem değildir.
Kürt gazeteciler katledilirken ‘bunlar gazeteci değil militandır’ diyen başbakana sessiz kaldı diye bu gün basına yapılan zulme sessiz kalamayız. Maalesef Kürt gazeteciler katledilirken sessiz kalınan sürecin sonun da Türkiye basını diye bir sektör kalmamıştır ve Cumhuriyete de sıra gelmiştir.
Cumhuriyet gazetesine yapılan baskın, insan hak ve hürriyetine yapılan zulmü kalıcılaştırmanın kurallaştırmanın eylemidir. Cumhuriyet gazetesi ve diğer basının tarihi süreçte ki hatalarını düşünerek sessiz kalamayız, şiddetle kınamalıyız, karşı durmalıyız, çıkış yolu aramalıyız.
HDP ve Kürt hareketinin ülke ve toplum için önemli olan tüm kritik dönemlerde çeşitli nedenlerle AKP düzeninin güçlenmesine sebebiyet verdiğini, bazen tarihi hatalarla zemin yarattığını hatta bazen de açık destek sunarak AKP yi adeta kurtardığına bakarak bu gün tavır belirleyemeyiz. Ne Meclis kürsüsünde Hakan Fidana teşekkür eden HDP, ne yıllardır ‘Gelin İdris-i Bitlis-i Yavuz Selim ittifakı kuralım’ diye AKP ye Çaldıran ittifakı öneren Kürt siyasetinin tarihi ihanet önerisinin vahametini dikkate alarak bu günkü konumumuzu belirleyemeyiz, bu tavırla suç işleyemeyiz.
Meşru, insani Gezi direnişleri sürecinde altın çocuklar katledilirken, Bas bas bağırarak (Bu hükümete darbedir) deyip AKP yi kurtarmaya çalışan HDP nin ve Kürt siyasetinin o günkü tavrı kendi ayıbıdır şimdi önemli kesiminin bundan utandıklarından eminim. Onlar o gün öyle yaptılar bu gün utanıyorlar.
Biz Aleviler Gelecekte Utanmak İstemiyorsak, ne Yapmalıyız?
HDP’ye yönelik her türlü, karalama, bombalama, Şeytanlaştırarak taşlama meydanında infaz etme, Genel başkan dâhil kadrolarını kodese tıkma girişimlerinin, Anadolu da insanlık adına hak hukuk adına nefes almayı yok etme süreci olarak anlamalıyız, gerçeği budur.
Bu gerçeği böyle algılamak, ona göre tutum almak Anadolu’nun bütünü için hayatidir. Hatta Anadolu coğrafyasının çevresi için de hayatidir. Bu nedenle klişe sözlerle kınamak, yeterli değildir. 2010 referandumunda ‘ölülerinizi mezar dan kaldırıp getirin oy kullandırın’ diyen Fetullah hocasıyla bu gün kanlı bıçaklı olan bir zihniyetin gelecekte Anadolu yu harabeye çevirmekten çekinmeyeceğini anlamalıyız. Burada Fetullahçı örgüt ile uzun süre birlikteliği ile kapışma sürecinden ders almalıyız. ‘Ben susarsam zarar görmem’ gafletine düşmemek gerekir.
Bu gidişatın önünde insan hak ve hukukun temel alındığı bir Anadolu Demokrasi cephesi oluşturulmalıdır. Bu konu da CHP’nin bu gün açıklanan ‘ Cumhuriyet baskını ve HDP operasyonu Cumhuriyetimize yönelik operasyondur. Ülkesini, milletini seven her vatandaş Cumhuriyete sahip çıkmak için birlik olmalıdır’ önerisi çok kıymetlidir. Anadolu hızla kan deryasına sürükleniyor. Sahibini vuran silahlardan biri de bana ne, mantığıdır. Bu silah Kürtleri vuruyor ama, Alevileri daha beter vurmadan tavır geliştirilmelidir.
- Aleviler, koltuk sevdasındaki idarecilerin Alevileri bir yerlere pazarlama, yamama basitliğinden kurtulmalıdırlar. Aleviler, günlük menfaat ve mevki kayıklarına sığınıp akıntılara kürek çekerek orta doğunun en köklü inançlarından olan Aleviliği paçavraya çeviren hatalardan uzaklaşmalıdır.
- Aleviler, zulmün en katmerlisine maruz kalan bir Dinin mensupları olarak, Kürtlere yapılan zulme karşı çıkmalıdır ama kendi örgütlerinde, kendi değerlerinde, kendi kimliklerinde ısrarlı ve kararlı durarak.
- Aleviler, başkalarına zulüm yapılırken susma karşısında kendileri zulme uğradıklarında yalnız kalacaklarını iyi biliyorlar. Şunu da bilmelidirler ki, kendi bağımsız kurumları, istikrarlı örgütleri ve savunma gücü olmayan Alevilere hiç kimsenin yararı olmayacaktır. Bunu yakın geçmişte defalarca yaşadı Aleviler.
- Aleviler Ortadoğu da Hz Hüseyin sevgisi temelinde ittifak arayışlarının önemini kavrayamazlarsa, gelecekleri korkunç tehlike altında olmaya devam edecektir.
Mehmet Gülmez
.