Haberler
Cumhuriyet Gazetesi davasında 7 tahliye
Cumhuriyet gazetesi çalışanlarına yönelik açılan davada mahkeme heyeti, sanıklardan 7’sinin tahliyesine, 5’inin ise tutukluluğunun devamına karar verdi.
Cumhuriyet gazetesi yazar, yönetici, muhabir ve avukatlarının “terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek” iddiasıyla tutuklu veya tutuksuz olarak yargılandıkları davada ara karar verildi.
Sanıklardan karikatürist Musa Kart, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyeleri Bülent Utku ve Önder Çelik, vakfın Danışma Kurulu Üyesi Avukat Mustafa Kemal Güngör, Okur Temsilcisi Güray Öz, köşe yazarı Hakan Kara ve Kitap Eki Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay tahliye edildi.
Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, muhabir Ahmet Şık, yazar Kadri Gürsel, gazetenin İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ve Jeansbiri adlı Twitter hesabını kullanmakla suçlanan Kemal Aydoğdu‘nun ise tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.
Mahkeme başkanı, ‘Cumhuriyet davası’ kapsamındaki bir sonraki duruşmanın 11 Eylül’de yapılmasına karar verdi. Mahkeme ayrıca, avukatların cezaevinde görüşmesi konusunda kısıtlılık kararını kaldırdı.
‘Adalet fışkırsın diye beklemiyoruz ama hukuksuzluktan da ölüyoruz’
İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın Cuma günkü duruşmasında, savcının mütaalasından önce avukatlar ve sanıklar tahliye taleplerine ilişkin söz aldı.
Cumhuriyet’in avukatlarından İlkan Koyuncu, “Biz buraya Norveç’ten gelmedik. Adalet fışkırsın diye beklemiyoruz. Ancak hukuksuzluktan da ölüyoruz. 9 aydır tutukluyuz” diye konuştu.
Söz alan avukatlardan Ali Rıza Dizdar ise, sanıkların özgürlüklerinin kısıtlanmasını gerektiren delillerin dosyada olmadığını söyleyerek, “Derhal beraat kararı verilmelidir” dedi.
Ahmet Şık’ın savunmasına suç duyurusu talebi
Kadri Gürsel’in avukatı İlkan Koyuncu da, müvekkilinin 9 aydır tutuklu olduğunu hatırlatarak, “Cemaat örgüttür diyen Kadri Gürsel sanık, Fethullah Gülen’in kitaplarını okudum diyen tanık” ifadelerini kullandı.
Hikmet Çetinkaya’nın avukatı Burak Oder ise, müvekkilinin Bylock’lu telefondan aranmış olmasının delil olamayacağını söyleyerek, “Hikmet Çetinkaya iddianameye göre Bylock’cu bir polis memuru ile görüşmüş. Numarayı aradığımızda karşımıza karakol çıktı” dedi.
Ahmet Şık’ın avukatı Can Atalay ise, “Ahmet Şık’ın özgürlüğünü talep ediyorum” diye konuştu.
Ayrıca savcı, Ahmet Şık’ın savunmasında kullandığı ifadeler için suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.
Şık: Söylediklerim savunma değil ithamdır
Cumhuriyet çalışanları, “Terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına ve anayasal düzene karşı suç işlemek” iddiasıyla yargılanıyor.
Aynı zamanda Basın Bayramı olan 24 Temmuz Pazartesi günü başlayan davada tutukluluğunun devamına karar verilen Ahmet Şık’ın yaptığı savunma en çok ses getiren konu olmuştu.
Şık, yaklaşık iki saat süren savunmasında, hükümet ve Fethullah Gülen yapılanması arasında yıllarca çıkar ilişkisinin devam ettiğini ifade etti ve “Söylediklerim savunma veya ifade değil, aksine ithamdır” dedi.
11 EYLÜL’E ERTELENDİ
Dava 11 Eylül’e ertelendi ve bilirkişi oluşturulmasına karar verildi. Mahkeme heyeti kararında, “Dava Ekim Kasım Aralık’ta celse koyarak bu davayı bu yıl bitirmeyi planlıyoruz. Gayrimenkul değerlemesi için bilirkişi incelemesi yaptıracağız. Açık kaynak incelemesine gerek yok. Bu davada örgüte yardım kararını vakıf senedine göre değerlendiriyoruz” ifadelerinde bulundu.
AHMET ŞIK: KARAR, ‘SİZE DİZ ÇÖKTÜRECEĞİZ’ DİYOR
Kararın açıklanmasının ardından tutukluluğuna devam edilmesi kararlaştırılan Ahmet Şık, “Çıkan karar diyor ki ‘size diz çöktüreceğiz’. Bütün zorbalar tüm tetikçileriyle bu organize örgütün tüm adamları bilsinler, kendi adıma diyorum buna tüm arkadaşlarım da dahil ben sadece anne babamın elini öpmek için eğildim, bundan sonra da böyle devam edeceğim” diye konuştu.