Dersim
Dersim’de “Komünist Başkan” iddialı: Sonucu kararsız seçmen belirleyecek
Maçoğlu’nun Ovacık deneyimi birçok kişinin sempatisini kazanmış durumda. Maçoğlu’nun sosyal medyadaki görünürlüğünün HDP’nin bazı seçmenleri üzerinde etkili olabileceği konuşuluyor.
Nüfusunun büyük çoğunluğu Alevi olan ve bölge halkının “Dersim” olarak adlandırdığı Tunceli’de yerel seçim çalışmaları son birkaç günde hız kazanmış görünüyor. Sol hareketten birçok farklı görüş, parti ve fraksiyonu bir arada görebileceğimiz nadir kentlerden biri Tunceli. Şehirde bu kez seçimin kaderini kararsız seçmen belirleyeceğe benzer.
Bayrakların ve seçim müziklerinin iç içe geçtiği kent merkezinde partiler arasındaki rekabet gözle görülür derecede hissediliyor.
“Tunceli’de seçimi kim alır?” sorusuna verilen birçok yanıt ise “Bu sefer durum çok karışık” oluyor. Konuştuğumuz birçok seçmen, seçime sayılı günler kalmış olmasına rağmen hangi partiye oy vereceğine henüz karar vermediğini söylüyor.
Önceki seçimlerde HDP ve CHP arasında gerçekleşen seçim yarışı bu sefer denkleme Türkiye Komünist Partisi’nin (TKP) ve Sosyalist Meclisler Federasyonu’nun (SMF) ortak adayı Ovacık Belediye Başkanı Fatih Mehmet Maçoğlu’nun dahil olması ile değişmiş.
Üç dönemdir HDP’nin elinde olan Tunceli Belediyesi de kayyum atanan onlarca belediyeden biri. Bu durum HDP seçmeni üzerinde etkili olsa da, Maçoğlu’nun Ovacık deneyimi birçok kişinin sempatisini kazanmış durumda. Maçoğlu’nun sosyal medyadaki görünürlüğünün HDP’nin bazı seçmenleri üzerinde etkili olabileceği konuşuluyor.
2014 yerel seçimlerinde Tunceli’de Barış ve Demokrasi Partisi yüzde 42,4, CHP ise yüzde 30,8 oranında oy almıştı. TKP’nin bağımsız adayı 13,4 oy oranıyla üçüncü, AKP yüzde 9,3 oy oranıyla dördüncü olmuştu.
Maçoğlu etkisi ve seçmenin kararsızlığı
Kamuoyunda “Komünist Başkan” olarak tanınan Fatih Mehmet Maçoğlu’nun Atatürk Mahallesi’nde seçim çalışması yapacağını öğrenince oraya gidiyoruz. Maçoğlu, Ovacık ilçesindeki deneyimini bu sefer Tunceli merkezine aktarmak istiyor.
Bulunduğumuz yerden birkaç sokak ötede ‘Örgütlü bir halkı hiçbir güç durduramaz” sloganları yükseliyor. En ön sırada Fatih Mehmet Maçoğlu, ardında her yaştan onlarca insan slogan, alkış ve zılgıtlarla tempolu bir şekilde sokaklarda ilerliyorlar. Sarı seçim minibüsünden yükselen sese dikkat kesilen semt sakinleri pencerelerden el sallıyorlar.
Maçoğlu’nun Ovacık’ta hayata geçirdiği sosyal projeler, kooperatifçilik, belediye yönetimi şekli, insanların sempatisini kazanmış. Bu sempati sandıkta yarışı önde götürmesine yardımcı olacak mı, onu HDP’nin alacağı oylar ve kararsız seçmenin oyları belirleyecek.
“Komünist Başkan” sokakta karşılaştığı her yaştan insanla tokalaşıp, selamlaşıp ilerliyor. Özellikle yaşlılar ve çocuklar daha büyük ilgi gösteriyor. Fotoğraf çekmek için durduranlar, sarılıp öpenler oluyor ancak oldukça organize ilerleyen grubun ne yürüyüş temposu azalıyor, ne de sloganları.
Sokaklarda CHP, HDP, TKP seçim araçları birbiriyle kesişiyor. Her parti kendi çalışmasını kendi minvalinde sakin bir şekilde yapıyor görünüyor.
Atatürk Mahallesi üzerindeki seçim bürosuna kadar yürüyen grup kısa bir mola veriyor. Akşam da ev ziyaretlerine gidecekler. Maçoğlu, içerde çay molası verip insanlarla sohbet etmeye başlıyor.
Önceki seçimlerde HDP’ye oy verdiğini söyleyen emekli bir memur, bu sefer Komünist Başkanı destekleyecekmiş. Nedenini sorduğumda, “Ovacık örneği orada, bir de halk belediyeciliğini gerçekten icra ediyor” yanıtını veriyor.
“Selahattin Demirtaş faktörü çok önemliydi, onu çok seviyordum. Yazık ettiler ona. O olsaydı belki yine HDP’ye oy verirdim ama Dersim’de HDP üç dönemdir belediyecilik yapıyor ve görüyorsunuz. Ama Ovacık örneği ortadayken, bence bu sefer Maçoğlu burayı kazanacak” diyor.
‘Adam kayıran değil, herkese eşit hizmet eden bir yönetim anlayışı olacak’
Fatih Mehmet Maçoğlu, partiden çok kendi adının öne çıktığı görüşüne katılmıyor.
“Ben değil bir başka arkadaşım da olsa yine öne çıkacaktı ismi. Eğer pozitif bir katkısı olacaksa iyi olur ama sadece popüler yönü üzerinden geçici bir ilgi ise kabul görmem” diyor Maçoğlu ve ekliyor:
“Uzun süredir demokrasi kuvvetleri buralarda, onlarla genel ve yerel seçimlerde ittifak ettik, dayanışma gösterdik. Zaman zaman bir araya geldik, zaman zaman ayrıştık. Bu süreçte Dersim halkı bize şu sebeplerden destek vermeli: Biz burada yüzde 63 işsizliğinin farkındalığıyla hareket ediyoruz, biz burada üretimin bittiği, tüketimin ekonomisinin hakim olduğu bir anlayışla hareket ediyoruz. Burada hayvancılığın yok olduğu, insanların sağlıklı temel gıda hakkının yok edildğinin farkındalığıyla hareket ediyoruz, eğitimde Türkiye’de bir numarada olmamıza rağmen, ekonomik nedenlerden dolayı çocukların eğitim haklarının neredeyse duracağının farkındalığıyla hareket ediyoruz.”
Maçoğlu, çocuklara ve gençlere burs vererek eğitimi destekleyeceklerini, kentin mimarisi, sokağı ve doğasına dair Tunceli halkının sözünün olması gerektiğini ifade ediyor:
“Rantsal bir yerel yönetim değil, halkına katkısı olan, destek veren bir yerel yönetim anlayışı temsil ediyoruz. İstihdam ve işin hızlı yürümesi için hantal yanının bitmesini isteyen yerel yönetim anlayışı olduğumuz için Dersim halkı bize destek vermeli, halkın kazanacağı bir yerel yönetim olacak, şeffaflık olacak, adam kayıran değil, herkese eşit hizmet eden bir yönetim anlayışı olacak” diyor.
Aday belirleme sürecinde genel beklenti, Maçoğlu’nun HDP’den aday olmasıydı ancak yapılan görüşmeler olumsuz sonuçlandı. HDP, Emek Partisi (EMEP), Ezilenlerin Sosyalist Partisi (ESP) ve Partizan grubu “Dersim Devrimci Güç Birliği” adıyla ittifak kurdu.
Maçoğlu, HDP ittifakı kurulduktan sonra partisinin deklarasyon vererek kendi adaylığının öne çıktığını söylüyor:
“SMF olarak sadece HDP ile değil birçok dost kurumlar ve demokrasi kuvvetleri ile ittifak tartışması sürdürdük. İttifak tartışması sonucunda yerlerde anlaşamadılar. Yerelde herkes kendi siyasal anlayışının programının daha iyi olduğunu düşündü.
“Ben ittifak tartışmalarına katılmadığım için söyleyeceğim her bir söz eksik ya da fazla olabilir. Bunun için bu konuda çok konuşmuyorum. Ama SMF, ittifak tartışması sonlandıktan sonra, benimle ilgili alınan karardan sonra deklarasyon yayımladı. Tek başıma bu benim kararım değil, temsil ettiğim siyasetin kararı bu.”
Belediyecilik hizmeti yetersiz
Maçoğlu’nun sosyal medyadaki görünürlüğünün HDP’nin bazı seçmenleri üzerinde etkili olabileceği konuşuluyor.
HDP tarafı ise yapılan hizmetlerin reklamı ve propagandası ile seçmenin karşısına çıkmanın parti siyaseti ile örtüşmediğini savunuyor.
Kent merkezinde görüştüğümüz birçok seçmen, HDP ve TKP’nin ortak adayla yerel seçime katılması gerektiği görüşünde. HDP ve TKP’nin farklı adaylarla seçime giriyor olmasının oyların ve gücün bölüneceği düşüncesini hakim kılmış görünüyor. Bu durum ile birlikte siyasi bölünmelerin canlanıp toplumda kutuplaşmanın artacağı endişesi de öne çıkıyor.
HDP’li olup bu sefer Maçoğlu’na oy vereceğini söyleyen insanlarda; partinin üç dönem yaptığı belediyecilikte hizmetlerde yetersiz kaldığı, istihdam alanı yaratamadığı, ideolojiyi ve kimlik siyasetini merkeze alan bir anlayışla hareket ederek “Aleviliği geri planda bıraktığı” eleştirisi öne çıkıyor.
Hangi partiye oy vereceğine karar verememiş insanlar ise HDP ile TKP arasında tercih yapmakta güçlük çekeceklerini ifade ediyorlar.
BBC.com