Siyaset
Bir Tokalaşma Hikayesinin Arka Planı: Dersim BDP Nereye Gidiyor?
İşe Şerafettin Hoca olayını açıklığa kavuşturmakla başlanmalı. Parti bugünlere öz eleştiri vererek geldi ve bu durumlar ile ilgilide verebilir. Bedeller ödenerek yaratılan parti değerlerini Dersim’de kimsenin ayaklar altına almasına izin verilmemeli.
Bir kaç gün önce Dersim seçimleri üzerine hararetli bir şekilde tartışırken konu her zaman olduğu gibi dönüp dolaşıp Şerafettin Halis olayına geldi. Halis olayı ben başta olmak üzere BDP’li yakın çevremdeki Dersim gençliği üzerinde olumsuz bir etki yaratmıştı. Bir kısmımız Şerafettin hocaya haksızlık yapıldığını düşünürken bazılarımız olayın tam olarak içeriğine hakim değildi ve meselenin iç yüzünün açığa çıkması gerektiğine inanıyordu.
Tartışma esnasında arkadaşlardan biri Çiçekli’ye bağlı köylerden birinde şimdiki Belediye başkan adayımız Mehmet Ali Bul ile Şerafettin hocanın bir cenazede karşılaştığını hocanın Bul’a tokalaşmak için elini uzattığını, Mehmet Ali Bul’un ise toplumun içinde hocanın elini havada bırakarak “ben seninle tokalaşmam” dediğinin kulağına geldiğini belirtti. İlk başta buna inanmak istemedik. Bu tarzın ne parti kültüründe ne Dersim kültüründe yeri yoktu. Tartışmanın yeterince sıcak olması nedeniyle olayın doğru olup olmadığını öğrenmek için Şerafettin hocayı arayıp sorma kararı aldık. Telefon numarasına ulaşıp hocaya mevzuyu sorduk. Sorumuza önce güldü. Sonrasında Radikal gazetesinde çıkan son yazısını okumamızı söyledi ve cevabının o yazıda saklı olduğunu belirtti. Kafamız iyice karıştı. Aynı soruyu Bul’a sormak istedik fakat telefon numarasına ulaşabileceğimiz bir bağlantı kuramadık. Bu yazı vesilesiyle Mehmet Ali Bul’a aynı soruyu yöneltmiş olalım.
Hocanın söylediği yazıyı açıp tekrar okuduk. Kendisine yönelik BDP genel merkez onaylı itibarsızlaştırma kampanyası başlatıldığını belirttikten sonra genel merkez yöneticilerine sekiz tane soru sormuş yazıda. Ardından da şöyle bir ifade kullanmış “Birileri Dersim’in ve Dersim’de BDP’nin geleceği ile oynuyor. Partinin değer yaratanları buna mutlaka dur demelidir. Çok yazık.”
Şerafettin hocanın sorduğu sekiz soru çok ciddi ve cevap verilmesi gereken meseleler olmasına rağmen parti bir yıldır sessizliğini koruyor. Tek bir soruya bile cevap veren olmamış. Bu durumda hocanın söyledikleri doğru kabul edilebilir. Demek ki gerçekten parti içinden birileri hocayı ölümle tehdit edip itibarsızlaştırmaya çalışmış. Bu durum ise hocanın yazısında söylediği gibi Dersim ve BDP’nin geleceği ile oynamaktan başka bir anlama gelmiyor. Öyleyse parti içinde birileri partinin Dersim’de zayıflamasına hizmet ediyor. Yoksa Şerafettin hocanın böyle bir duruma maruz bırakılmasının akla uygun bir gerekçesi olamaz.
Hocayla aynı kaygıları taşıdığımı söylemeliyim. İşte bu yüzden partinin değer yaratanlarının bu konuya mutlaka el atması gerektiğini düşünüyorum. BDP içinden birileri partinin Dersimdeki geleceği ile oynuyor. Dersim gibi bir ilin belediye seçimlerine bedeller ödemiş devrimci yurtsever bir hareketin adayı olarak giren birinin kendi partilisinin elini sıkmamasını eğer doğruysa hiç bir şekilde tasvip etmem mümkün değil. Dersim’de göz göre göre kendi partimin bu noktaya getirilmesine seyirci kalamayacağım için bu yazıyı yazma gereği hissettim. Dilerim ki partinin gerçek sahipleri emek harcayanları bu duruma daha fazla sessiz kalmaz. İşe Şerafettin Hoca olayını açıklığa kavuşturmakla başlanmalı. Parti bugünlere öz eleştiri vererek geldi ve bu durumlar ile ilgilide verebilir. Bedeller ödenerek yaratılan parti değerlerini Dersim’de kimsenin ayaklar altına almasına izin verilmemeli.
Onur Bulut
http://blog.radikal.com.tr/Sayfa/bir-tokalasma-hikayesinin-arka-plani-dersim-bdp-nereye-gidiyor-52036