Connect with us

Dersim News, Dersim Haber, Dersim

‘Munzur Festivali’nden Notlar’a Zorunlu Bir Açıklama

Haberler

‘Munzur Festivali’nden Notlar’a Zorunlu Bir Açıklama

‘Munzur festivalinden notlar’ isimli yazıda yapmış olduğum tespitler, tamamen gözlemler ve Dersim’de yaşayan genişçe çevrelerden oluşan insanların, festivale yönelik itirazlarının, eleştirilerinin ve izlenimlerinin aktarımı üzerine örülüdür.

 

Munzur Gözeleri Foto: İsmail Yoleri

Munzur Gözeleri Foto: İsmail Yoleri


“Munzur Festivalinden Notlar”
 isimli yazıma yönelik aldığım yoğun olumlu ve olumsuz eleştiriler üzerine bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum.   Yazı, fırsatçılık yaparak bana ve aileme hakaret, küfür ve tehditler savuran kesimlere değil, sadece tutarlı ve saygılı eleştiriler yapanlara yönelik bir açıklama ve/veya cevaptır.

Tartışma ve tutarlı eleştiri, entelektüel -siyasal-sosyal gelişimin ve fikir alışverişinin en önemli güvencesidir. Kişisel ve politik ahlaktan yoksun bireyler, teorik ve politik bir tartışmada kaçınılmaz olarak hakaret etmeyi ve saldırmayı yeğlerler. Kısır küçük burjuva polemiklerinin en şaşmaz yöntemi de budur.

Diyalektik düşünceden yoksun metafizik mantık, bir olguyu ya ‘beyaz’ ya da ‘kara’ olarak algılar ve ”üçüncü halin” var olabileceğini görmez. Bu mantık, ”Munzur Festivali’nden Notlar” yazısını da bu biçimde okumuş ve ‘kara’ya yönelik yapılan eleştirileri ‘beyaz’ın yanında yer almak olarak yorumlamıştır.  Bu sakat mantık karşısında; Kürt’ü eleştirdiğinde’ ırkçı’, Kemalizm’i eleştirdiğinde ‘AKP’li, İslam’ı eleştirdiğinde ‘misyoner’, eşcinseli eleştirdiğinde ‘homofobik’ oluverir bir anda kişi.

Tartışma ve eleştirme kültüründen yoksun kesimler, ‘haksızlığa uğramışlıklarının birliği’ni kurmak noktasında büyük sıkıntı yaşarlar. Bugün ‘haksızlığa uğramışların’ kendi aralarında sağlam bir birlik oluşturamamalarının en önemli nedeni, bu tartışma ve iletişim adabından yoksun olmalarıdır.

‘Munzur festivalinden notlar’ isimli yazıda yapmış olduğum tespitler, tamamen gözlemler ve Dersim’de yaşayan genişçe çevrelerden oluşan insanların, festivale yönelik itirazlarının, eleştirilerinin ve izlenimlerinin aktarımı üzerine örülüdür. Yazı, bana aktarılan olumsuz izlenimlerin, okuyucu ile paylaşılması ve ileriki festivallere yönelik ders çıkarılması amacını taşımaktadır.

Aslında ‘önyargı’ taşımadan yapılacak dikkatli bir okuma, yazılanların, tamamen gözlemlerin aktarılmasından ibaret olduğunu ve Dersim halkının büyük kesiminin bu husustaki görüşlerinin ya da algısının aktarımından başka bir şey olmadığını fark edecektir

Yazıda aktarılan halkın memnuniyetsizliği; insanların etnik, inançsal aidiyetine ve diline yönelik belirli hatlar taşısa da, esas olarak eşitsiz ve dengesiz tercihler üzerine kurulu bir yaklaşımın oluşturduğu festival içeriğine ve biçimine ilişkindir. Bunu sıradan bir katılımcı bile çok rahat gözlemleyebilir.

Bu eleştirileri ve görülen olumsuzlukların ifade edilmesini dikkate almak yerine, gardını alarak bu eleştirileri her zaman hakaret ve saldırı olarak algılayan anlayış, fikri olarak gelişime kapalı kalır. Bu anlamıyla bazı Kürt yurtseverleri kendilerine yönelik eleştirileri her daim, Türk milliyetçiliği ve/veya Kemalistlik olarak yaftalama tutumundan vazgeçerse ancak sağlıklı bir fikir alışverişi, eşitlik ve birliktelik sağlanabilir.

Önceki yazımın bazı yanlış anlaşılmalara yol açabilecek biçim eksikliğine, yanlış anlamalara yol açan eleştirilerine katılıyorum. Saygı çerçevesi içindeki tüm ağır eleştirileri de saygıyla karşılıyorum. Ancak;  beni milliyetçilik, ırkçılık, Kürtlere ve Kürtlerin özgürlük mücadelesine karşıtlık, Kemalizm vb. gibi gösteren suçlamaları ahlaktan ve izandan yoksun saldırı sayarım.

Milliyetçiliğin her türlüsünü hele de ırkçılığı çağın yüz karası sayarım.

Halkları biri birine düşman kılan her türlü düşünceyi insanlık dışı bulur ve lanetlerim. Kürt mazlumiyetinin ve hak arayışının yanındayım. Bununla beraber Dersim halk gerçekliğinin ve toplumsal özgünlüğünün olduğunu ve bu özgünlükten kaynaklı yaratılmış eksikliği görerek, yapmış olduğum eleştirileri de kimse hakaret ya da saldırı olarak algılamamalıdır. Tüm halkların tam eşitliğinden yana olan bir zeminden bakarak, ‘haksızlığa uğramışların’ birliğinin sağlanmasını savunanlardanım.

Kemalist değilim, seküler/laik düşüncelerimden dolayı da kimse beni Kemalist olarak değerlendiremez.

Önümüzdeki Dersim Festivalleri’nin, kültürlerin ve halkların tam eşitliğini gözeterek, eşitsiz, tercihlerden soyutlanmış bir içeriğe sahip olması dileğiyle.

https://dersimnews.com/kultur/munzur-festivalinden-notlar.html

Serhat Halis

Sosyal medyada paylaşın
        
   
4 Comments

4 Comments

  1. mamekiye

    20/08/2013 at 10:37

    diyarbakır’dan kürt komiserler gelip tunceli’de “festival” yaptıkları sürece o “festival” degil; olsa, olsa tunceli’nin kürtleştirilmesinin araclarından biridir.

    bizim tuncelili yazar, çizerlerde tunceli’deki kürt istilasına “devrimci teorik” kılıflar uydurmaktan vazgeçerlerse hayırlı bir iş yapmış olurlar.

  2. Özgür Bektaşoğlu

    21/08/2013 at 12:47

    AKP, Kemalizm ya da İslamı eleştirebilme hakkınız kesinlikle en tabi hakkınızdır. Ancak bir Kürdü ya da eşcinseli eleştirdiğinizde size ırkçı, faşist ya da homofobik denilebileceğini bizlere söyleyen evrensel kriterler, bir insanın kendi doğal tercihi olmayan ve doğuştan gelen özelliklerini eleştiremeyeceğiniz tezine dayanır. Eğer insan olma iddiasındaysanız, hiçkimseyi Kürt, Ermeni ya da eşcinsel diye eleştiremezsiniz zaten. Yok böyle bir iddiam yok diyorsanız, zaten söylediklerini hiçkimse bu kavramlarla tanımlamayacaktır. O güne kadar, insanların doğal aidiyetleriyle ilgili yaptığınız her eleştiri ırkçı ve homofobik faşizmdir. Aleviliğin 72 millete bir gözle bakma iddiasına da tezattır.

  3. ALİ IŞIKCEVAHİR

    27/08/2013 at 12:56

    ‘Festival’ süresi boyunca Belediye’ye yöneltilen eleştirilerin hemen çoğunun haklı bir zeminde olduğunu gördüm. ‘Festivali’in dili ve ruhu, bu hususta yöneltilmiş eleştirileri haklı çıkaracak biçimde; Dersim’e uzak, Diyarbakır’a ve/veya Kürdistan’a yakındı. Bu durum, görüşünü aldığım birçok Dersimli tarafından da hoşnutsuzlukla karşılanmış ve çoğu tarafından şiddetli sayılabilecek biçimde eleştirilmiştir. Bu mevzuya yönelik (genel) eleştirel söylemin ise; ”Sanki ‘Dersim Festivali’ değil de, ‘Diyarbakır Festivali” biçiminde olduğu tarafımca gözlemlenmiştir.

    Yıllardır yapılmak istenen işte tam da budur.Her fırsatta Kürtler arasına bariyer koymak.Haydi devlet bunu yapıyordu, yapıyor…
    Sizde fırsatını kaçırmamışsınız…..Ayıptır,Günahtır…….

  4. Yoldas Dersimli

    28/08/2013 at 19:26

    Arkadaslar amac ve zihniyet su: Ilerici, Devrimci ve kizilbas bir Dersim halki olacagina suni dindar kürt Dersim halkinin olusturulmasidir.. Kisacasi AKP-PKK-BDP itifagi bir tasta birakin iki kudu üc kusu vurmaya calisiyor.. cünkü amaclari yani bu denli asimlasyon girisimlerinin gerceklesmesi üclü itifagin isine gelir.. Belediye Baskani ise amaclarina ulasabilmeleri icin oynatilan bir kukladir.. Peki olan biteni kime borcluyuz, yani bu bayan neden Dersimin belediye baskanidir..? Hic sordunuzmu kendinize..? Ben sordum ve su düsünceye vardim: sorumlulari Memleketimze ithal düsünceleri yerlestirip otoritesi altinda yssamimiza yön veren Dersimdeki sol örgütlerdir..! NEDENMI? Cünkü onlarin itifagi ve destegi olmamis olsayadi Dersimde bu cirit atilmazdi, cünkü onlar olmasaydi bu bayan belediye baskani olmazdi.. cünkü siyasi cikarlari ggeregidir.. Cünkü bunlar Dersim örgütü veya partisi degil, Türkiyenkn örgütleri ve partileridir.. cünkü zamani geldiginde sözkonusu cikarlari geregi Dersimi satan mütefiklerdir.. Lakin DRSIM HALKI UYANDI ARTIK..BUNDAN BÖYLE UYANIK OLDUGUNU DÜSÜNENUYUYANLAR DÜSÜNSÜN..!

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

1 + 6 =

More in Haberler

To Top