Yazarlar
Ayaz ve Nupelda'nın ardından…
Ozanlarımız vardı,
Dağı taşı konuşturan, dilsize dil, toprağa ruh veren
Bizi kurtarmaya geldiler
Ozanın elinden sazı alıp silahı verdiler
Haydar KARATAŞ
Bizi kurtarmaya geldiler, kırk yıl önceydi!!!
Güzel çocuklarımız vardı, çocukluğumuz.
Dere kıyılarında oynar, kuzular ve oğlaklar güderdik…
Bizi kurtarmaya geldiler, dediklerine göre çizdiğimiz sek sek oyunumuza ayaklarıyla basan askerleri kovacaklardı,
mayın döşediler oyun yerlerimize…
ben öldüm..
Güzel derelerimiz vardı, meşe ormanları ile kaplı
yağmurcuk kuşlarının sulara dalıp çıktığı serin sularımız vardı!
Bizi kurtarmaya geldiler,
Sularımızın kıyılarında barınaklar yaptılar,
asker geldi yaktı ormanı, kuşu, böceği.. kaplumbağayı…
Güzel köylerimiz, komşularımız vardı
bizi kurtarmaya geldiler kırk yıl önceydi, biz henüz yoktuk…
Babam çocuktu.
Ekmek vermeliydik bizi kurtaranlara
Ekmek verdik, asker geldi ekmek vereni hapse attı
Babasız büyüdük…’
Bizim de büyük anne ve babamız vardı
bin bir masalları vardı
Bizi kurtarmaya geldiler,
‘Masalınız feodal gerici’, dediler.
Anneannemiz masalsız kaldı,
Büyük babamızın dili sustu…
Ozanlarımız vardı,
Dağı taşı konuşturan, dilsize dil, toprağa ruh veren
Bizi kurtarmaya geldiler
Ozanın elinden sazı alıp silahı verdiler
Odur budur, bizim memlekette
Ağaçlar fideyken yanıyor
kuşlar yuvada ölüyor
sular akmıyor
büyümeden ölüyoruz..
Bizi kurtarmaya geldiler,
Hata yaptık demeye dilleri varmıyor, özürleri yok!
Çocuklar biz gidiyoruz siz oynunuza kaldığınız yerden devam edin, demiyorlar…
Bu yazı 2019 yılında yazılmıştır.