Yazarlar
Dersim toplumunu ve coğrafyasını yıkıma uğratan zehir dili ve zihniyetinin tarihsel sürekliliği
Dersim toplumunu ve coğrafyasını yıkıma uğratan bu zehir dilini ve zihniyeti kınıyorum.
Ali Haydar Çatakçin
Dersim’de seçim politikalarını Dersim ve Tunceli arasında diyerek toplumsal kutuplaşma üzerine kurmak dahası toplumu ayrıştırmak, iç bağlarını zedeleyerek zayıflatmak ve üstelik zaten büyük bir yıkım ve insansızlaşmanın girdabında olan toplumumuza karşı bu yıkıcı dili kullanmak hiçbir şekilde kabul edilemezdir.

Dersim toplumunu bu ayrıştırıcı, birbirine karşı karşıtlaştırıcı,toplumsal iç bağlarını zayıflatarak kutuplaştırıcı dil ve zihniyetin AKP’den ne farkı var?
Gazetenin temsil ettiği zihniyetin ne tür bir öze sahip olduğu kullandığı yıkıcı dil ile açıklık kazanmıştır.
Dersim’de bunca yıkım, bunca toplumsal sorunlar söz konusuyken bu tarz toplumu ayrıştırıcı tutumları, dili ve politikalar kimden gelirse gelsin şiddetle kınamak gerekiyor.
Zira zaten yeterince Dersim toplumu bu tarzdan zarar gördü ve maalesef halada görmektedir.
Öyleki resmen insansızlaştırıldığı halde hala bu gibi toplumun iç bağlarını zedeleyecek, ayrıştıracak yıkıcı dil ve yaklaşımların olması dahası bunun tekabül ettiği zihniyeti kabul etmek mümkün değildir.
Bunca ağır bir şekilde yaşanmış toplumsal yıkımın neticesinde bir vekil temsiliyetine düşürülmüş bir milletvekilliği için bu yıkıcı dil ve zihniyet toplumu ayrıştırmaktadır.
Ve birde ısrarla her Dersimlinin bu dil ve zihniyetin sahiplerine sorması gerekir,bu tarz toplumu ayrıştırıcı, yıkıcı bir dili, bu tarz toplumun içsel bağlarını, dayanışmasını zedeleyecek, zayıflatacak bir dilin neden şaşmaz hedefi hep Dersim oluyor???
Sahi neden hep Dersim hedefte???
Bu ayrıştırıcı, toplumsal dayanışma, birlik ve beraberlik bakımdan son derece yıkıcı dili ve de arkaladığı zihniyeti, bir Dersimli olarak şiddetle kınıyorum.
