Connect with us

Dersim News, Dersim Haber, Dersim

Aleviler ve Gereken Hakikat Komisyonu

Alevilik

Aleviler ve Gereken Hakikat Komisyonu

Oysaki devletin resmi tarihi ile Alevilerin tarihi arasında gerçek bir kırılma vardır. Cumhuriyet Türkiye’sinde Alevilerin devletle olan ilişkilerini katliamlar tarihi olarak okumak mümkündür.

Dersimnews.com
– Dersimli akademisyen Doç. Dr. Bedriye Poyraz Milliyet Gazetesi’nde yayınlanan “Düşünenlerin Düşüncesi”  bölümünde yayınlanan makalesinde devletin Alevilere yönelik yapılan katliamlarla yüzleşmesi gerektiği i yazdı.

İşte Doç. Dr. Bedriye Poyraz’ın o makalesi:

Siyasi iktidar, toplumsal travmalarla yüzleşme konusunu sadece politik hesaplaşma olarak kullandığı için Alevi katliamları ile yüzleşmesi beklenemez. Alevi katliamlarına ancak Alevi sivil toplum örgütleri komisyonlar kurarak hakikatin tespiti için gerekli çalışmalar yaparak daha sonra bu çabaların resmi zemine kavuşmasını sağlayabilirler.
Bir toplumun demokratik olup olmadığını ölçen çeşitli ölçütlere, son yıllarda bir de geçmişle yüzleşme konusu eklenmiştir. Bununla birlikte hatırlamak gerekir ki Türkiye’de hâkim olan anlayış bugüne kadar kutsal, tartışılmaz bir resmi tarih yaratmış ve ona tapınmayı tercih etmiştir. Kimseye hesap vermeme üzerine kurulu olan tarihsel bir gelenekle beslenen egemen ideoloji, başarısını ve becerisini bugüne kadar kırmızıçizgiler, tabular yaratma ve geçmişin üstünü örtme üzerine inşa etmiştir.

Resmi tarih ve tarih
Oysaki devletin resmi tarihi ile Alevilerin tarihi arasında gerçek bir kırılma vardır. Cumhuriyet Türkiye’sinde Alevilerin devletle olan ilişkilerini katliamlar tarihi olarak okumak mümkündür. Bu nedenle, Türkiye Cumhuriyeti yakın zamana kadar Alevi toplumu ile neredeyse sadece katliamlar üzerinden ilişki kurmuştur demek yanlış olmayacaktır. Bir diğer ifadeyle Türkiye Cumhuriyeti’nin, Aleviler söz konusu olunca cömertlikte sınır tanımadığı tek yaklaşım biçimi olmuştur; o da katliamlardır.

Yüzleşememek
Devlet katliamlar konusundaki cömertliğine karşın yüzleşme konusunda ise son derece cimri davranmaktadır. Aslında sadece Alevi katliamları konusunda değil hiçbir günahı ile yüzleşmeme konusundaki genel tavrı, Türkiye Cumhuriyeti’nin en karakteristik özelliği olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dün böyleydi, bugün de değişmedi.
İktidarın büyüsüne kapılmış olan siyasi otoritenin hesaplaşma gibi bir niyetinin olmadığı çok açık görünüyor. Meclis İnsan Hakları Komisyonu’nun alt komisyon kurma girişimlerinden birisi olarak Dersim Katliamı hakkındaki alt komisyonu ise medyaya ilgi çekici birkaç haber sağlama dışında anlamlı bir çalışma yapmış değildir.
Meclis çatısı altında kurulan komisyonlar iyi niyetli, önemli çalışmalar yapmış olsalar da, bu çalışmaların sonuç verici bir yapıdan yoksun olduğunu deneyimlerden biliyoruz. O nedenle Dersim katliamı için kurulan komisyondan da sonuç beklemek beyhude.
Dersim katliamı yanında, Cumhuriyet döneminin diğer önemli Alevi katliamları olan Çorum, Maraş ve Sivas için de adalet temelli bir hesaplaşma ve yüzleşme yapılmış değildir. Bütün Alevi katliamlarına ilişkin hakikatin ortaya çıkarılması için bir tür “hakikat komisyonu” kurulması bugün elzemdir.

Şemsiye komisyon
Ancak öte yandan mevcut siyasi iktidardan yasal zemini sağlamasını beklemek de gerçekçi görünmemektedir.  Şu halde, bu komisyon ancak Alevi sivil toplum örgütlerinin bir girişimi olarak başlatılabilir. Komisyonun yapacağı ilk çalışmalar ilerde kurulacak yasal komisyona bilgi ve zemin sağlayabilir. Şemsiye niteliğindeki bu tür bir komisyon, kendi içinde her bir Alevi katliamı için kurulacak bağımsız komisyonlar arasındaki koordinasyonu sağlamalıdır.
Her bir katliamın bağımsız olarak incelenmesi ve hakikatin tespit edilerek kamusal alanda duyurulması gerekmektedir. Şemsiye komisyonda ulusal ve uluslararası güvenilir ve saygın isimlerin yer alması ve yöntem konusunda uluslararası deneyimlerden yararlanılması yol gösterici olacaktır.

Dersim katliamı
İlk adım olarak Dersim katliamı için her türlü belgenin toplanması iyi bir başlangıç olacaktır. Bu doğrultuda özellikle Çorum, Maraş ve Sivas katliamlarının araştırılmasında mahkeme tutanakları en temel kaynaklardandır. Zira yapılacak çalışmada en değerli verilerin önemli bir kısmı mahkeme tutanaklarındadır.
Bu nedenle, öncelikli olarak mahkeme tutanaklarının düzenlenmesi ve adalet temelli bir anlayışın kullanımına sunulması gerekir. Hakikatin saptanması, hem hakikati bilme hakkı için olmazsa olmazdır, hem de yapılacak her türlü hesaplaşma ve yüzleşme için önkoşuldur; bunu her iki tarafın da içselleştirmesi gerekir.
Sonuç olarak, Alevi katliamları ile yüzleşme olmadan, devletin Alevi toplumu ile barışçıl ve yurttaş temelli bir ilişki kurması imkânsızdır. Bu yüzleşmeyi merkezi bir talebe dönüştürmeden de Alevi kimliğinden ve taleplerinden söz edilemez.

 

Doç. Dr. Bedriye Poyraz
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğretim üyesi. Medya çalışmaları, kadın çalışmaları, bellek ve geçmişle yüzleşme, sosyolojik olarak Alevilik, ayrımcılık, Alevi katliamları ile yüzleşme gibi çeşitli konularda dersler vermekte ve çalışmalar yapmaktadır

Sosyal medyada paylaşın
        
   
1 Comment

1 Comment

  1. memed degirmenci

    04/01/2013 at 12:13

    bildigim kadariyla Dersim soykirimi Maras,sivas ve corum katliamlariyla ayri konulardir,kaldiki Bektasi-Alevilerin Dersim soykirimi diye bir sorunlari yoktur bunlar birbirine karistirilmalidir.

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

5 × 1 =

More in Alevilik

To Top