Connect with us

Dersim News, Dersim Haber, Dersim

‘Alevi İşadamları Alevi Gazetesi Oniki’ye Reklam Vermeye Korkuyo’

Alevilik

‘Alevi İşadamları Alevi Gazetesi Oniki’ye Reklam Vermeye Korkuyo’

Yayın hayatına geçen aylarda merhaba diyen ve Alevi tandansıyla bilinen ONİKİ Gazetesi’nin yöneticisi Vedat Kara, “Baskılardan ötürü kumda patinaj çekiyoruz ama baskıları aşıp herkesin okuyacağı bir gazete çıkaracağız.” diyor. 

oniki-gazetesi

Türk medyası, demokrasi tarihimizin hiçbir dönemiyle kıyaslanamayacak derecede zor bir süreçten geçiyor. AKP iktidarının kendi yayın organı denebilecek mecralarda tepe yöneticiliği yapan gazeteciler bile işsiz kaldı. Son birkaç yılda meslekten atılan gazeteci sayısı artık üç haneli rakamlarla ifade ediliyor. Peki, böyle bir ortamda yeni bir gazete çıkarmak ne derece akla yatkın? Hele de çıkardığınız bu gazete Alevi tandanslıysa! “Zaten milyonlarca hazır bir okuyucu kitlesi var. Okuyucu sıkıntısı çekmezler.” şeklinde yorumlar yapılabilir. Ancak pratikte durum farklı. Türkiye gündeminin tozu dumanı arasında yayın hayatına merhaba diyen ONİKİ isimli haftalık gazete, üzerindeki tüm baskıları aşıp 15. haftasını geride bıraktı. Bu kadarlık kısa bir sürede bile gazete, muhalif bir çizgide durmanın bedelini fazlasıyla ödedi. Nasıl bir fatura mı bu? Gazetenin Yayın Kurulu Koordinatörü Vedat Kara’ya kulak verdik.

Kara, mesleğin her alanında çalışmış bir isim. Öğrencilik yıllarında Anadolu’nun farklı illerinde muhabirlik yapmaya başlamış, yerel gazete çıkarmış, hayatı boyunca Aleviliğin inanç ve kültürel kodları ile ilgilenmiş. Bugüne kadar entelektüel bir mücadele vermiş. Şu an Alevilik üzerine Yol TV’de program yapmaya devam ediyor. Aynı zamanda siyaset bilimi üzerine de yüksek lisans yapıyor. Kara, süreli bir Alevi gazetesi çıkarmanın zorluklarının farkında olarak taşın altına elini şokmuş. 2000’lerden sonra farklı Alevi grupları tarafından denenen ama uzun soluklu olmayan Turna ve Barış gazeteleri mesleki açıdan Vedat Kara ve ekibinin önünde birer örnek olarak duruyor. Bu manada 15 haftayı geride bırakmak, Kara’ya göre ‘stres testini’ başarıyla geçmek anlamına geliyor.

Gazete, 20 kişilik mütevazı bir yayın kadrosu tarafından çıkarılıyor. ONİKİ’nin en büyük avantajı, Alevi camiasının yakından tanıdığı akademisyen-yazar kadrosuna sahip olması. Ali Rıza Aydın, Hüseyin Dedekargınoğlu, Erdoğan Aydın, Rıza Kenanoğlu, Kemal Derin, Kenan Bülbül, Şenol Sırma, İrfan Açıkgöz, Sayat Tekir ve Yaşar Seyman gibi isimler, gazetede, gündeme dair konuları derinlemesine yorumluyor. Gazetenin ilk hedefi, 10 bin bandında tutunmak. Bunun için önümüzdeki günlerde abonelik sistemine ağırlık verilecek.

Vedat Kara, Aleviliği bir kenara koyup gazetecilik kriterleri açısından bugün mesleğin büyük bir bunalım sürecinden geçtiği tespitiyle mülakata başlıyor: “Türkiye’de eğer farklı bir şeyler söylüyorsanız, sürüden farklı bir yerde duruyorsanız sizin önünüze -yasal olmasa da- karanlık bir el çıkıyor ve bu el sizi sürekli engelliyor. Sürekli kumda patinaj yapmak zorunda kalıyorsunuz.”

‘Kumda patinaj yapma’ durumuna örnekler veren Kara’nın son birkaç ayda yaşadıkları Türkiye’de neden bir Alevi açılımının yapılamadığının, kısa bir süre içerisinde de yapılamayacağının bir cevabı aslında: “İlk başta hedefimiz günlük bir yayındı. Ancak günlük yayın yaparsanız işin içine emeğin yanında reklam kaygısıyla birlikte manipülasyon da girebiliyor. Ya buna razı olacaksınız ya da küçük bir yerlerden başlayacaksınız. Dolayısıyla biz tercihimizi bu yönde kullandık. Gazetenin sadece siyasete endekslenmesini, sadece Alevilerin bir kısmına hitap etmesini istemiyoruz. Biz 200 bin satan gazete çıkarsak bile reklam almamız çok zor. Alevi işadamları, ‘Size maddi yönden destek olalım fakat reklamlarımızı ne olur yayımlamayın’ diyor. Bu, inanılmaz bir baskı. Bir Alevi gazetesinde reklamı yayımlandığında iş yapamayacak hâle gelecek onlarca insanımız var, maalesef. Türkiye’de hâlâ Alevi kimliğinizi açık açık ifade ederek ticari bir atılım yapamazsınız. Ortak iş yapanlar bile ortaklarına Alevi olduğunu söylemiyor çoğu zaman.”

İktidarın örseleyici darbelerinden korkan bazı Alevi işadamları, söz vermelerine rağmen gazeteden desteğini çekmiş. Gazetenin önündeki en büyük engellerden bir değeri de şu: Anadolu’daki bazı bayiler, gazete paketini hiç açmıyor ve akşam olduğunda gazeteleri aynen iade ediyor.

Sünni de gazetemizi okuyabilmeli

Gazeteci Vedat Kara, nasıl bir yayın çizgisi belirlediklerini de şu şekilde özetliyor: “Aleviliğin genel bir fotoğrafını çekmek istiyoruz. İnsanları ötekileştiren, küçük düşüren bir yayın anlayışına karşıyız. Birbirimizi eleştiriyoruz ama bu hakaret edeceğimiz anlamına gelmiyor. 15 hafta boyunca bunu yapmaya çalıştık. Bir Sünni gazetemizi alıp ‘Aleviler ne düşünüyor?’ diye okuyabilmeli. Bunun hayalini kuruyoruz. Şu an, biraz fazla Aleviyiz. Bu ilk olmamızdan kaynaklanıyor olabilir. Henüz elimizin ayarı tam olarak oturmadı. Bu kendimize dönük bir özeleştiridir, aynı zamanda. Alevi entelektüelleri biraz daha ön planda olmalı. Entelektüeller, meseleye, ‘gidelim bir cemevinde panel yapalım, başkasına karışmayalım’ anlayışıyla yaklaşıyor. Alevi aydınları fikir belirtmeli, inisiyatif almalı. Bu konuda biraz ürkek davranılıyor.”

Konu, dönüp dolaşıp Alevi açılımına geliyor. Ahmet Davutoğlu’nun başbakan olmasıyla birlikte Alevi açılımının tekrar gündeme gelmesi, Hacıbektaş ve Dersim ziyaretleri acaba Alevi camiasında nasıl bir tesir uyandırdı? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Berkin Elvan’ı her fırsatta gündeme getirmesi ve onu bir ‘terörist’ olarak ifade etmeye çalışması, Davutoğlu’nun Alevilere yönelik atacağı olumlu adımları şüphesiz daha değerli kılıyor.

Gazeteci Vedat Kara, bu görüşe katılmıyor ve hükümeti samimiyetsiz buluyor: “Davutoğlu’ndan bir umut murat edenler olabilir. Ama genel olarak bakıldığında Alevilerde bir karşılığı yok. Bunun iki temel nedeni var: Birincisi ortada bir samimiyet yok. Dersim meselesi mesela. Dersim’e gidilmeden önce Davutoğlu ve çevresi beklentileri çok yüksek tuttu. Dersim adının değiştirileceği bile söylendi. Ama bir sonuç çıkmadı. Sorun sadece Alevilik meselesi değil. Sadece benim sorunum değil. Topyekûn bir inanç özgürlüğü sorunumuz var. Türkiye’de Alevilik sorunu yok, demokrasi sorunu var. Türkiye’de 81 ilin hangisinde Alevi vali var? Bir bütün olarak Alevi fotoğrafından rahatsız bir hükümet var karşımızda. 12 yıldır iktidarda. Bir mazereti yok. Çok ciddi bir Alevi fobisi var. Bunun toplumda da karşılığı var.”

Vedat Kara, bir soru ile sözlerine devam ediyor: “Davutoğlu, ‘Valileri liyakate göre atıyoruz’ dedi. Aleviler arasında bir tane de mi liyakat sahibi kimse yok? Aleviler bu kadar mı zekâ yoksunu insanlar, bu kadar mı beceriksiz?”

Hükümetin icraatlarının Alevi camiasında neden samimi karşılanmadığını anlatarak sözlerini tamamlıyor Kara: “Bir günde çözmelerini beklemiyoruz, samimi adım atmalarını bekliyoruz. Aleviler içerisindeki güç dengeleri kaşınarak adım atılmaya çalışılıyor. Buradan bir iyi niyet çıkar mı? Erdoğan’ın başkanlık hayalleri devam ediyor. Seçimlerde birkaç puan bile çok önemli. O yüzden Aleviler üzerine oynanıyor. Davutoğlu, Hacıbektaş’a gitti, Dersim’e gitti ve Aleviliği tarif etti. Biz Sünniliği tarif ediyor muyuz? Cumhuriyet tarihi boyunca devlet muhafazakârlara nasıl Müslüman olacağını tarif etti. Başını şöyle örtmelisin dedi, şöyle Müslüman olmalısın dedi. Size devlet bunları yaptı. Ben, yüzlerce Alevi köyü gezmiş, onlarca Alevi cemi görmüş bir insan olarak Davutoğlu’nun anlattığı Alevilikten bir şey anlamadım. İçinde elbette doğrular var. Ama tanımlama rahatsız edici…”

AKSİYON

Sosyal medyada paylaşın
        
   
Continue Reading
You may also like...
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

ten − eight =

More in Alevilik

To Top