Dersim 38
Dersimli ne ister?
İstediğim tek bir şeydir: Aynı gün yok ettiğiniz sülalemin mezar yerlerini öğrenmek istiyorum.
Yavuz SEMERCİ*
MUSTAFA Ağa Koç, (1861-1938) 77 yaşındaydı…
Veli Selman Koç, (1897-1938) 41 yaşındaydı…
Nuri Selman Koç, (1899-1938) 39 yaşındaydı…
Hasan Koç, (1927-1938) 11 yaşındaydı…H
aydar Koç, (19301938) 8 yaşındaydı…
Fatma Koç, (19321938) 6 yaşındaydı…
Hatun Koç, (19271938) 11 yaşındaydı…
Yıldız Koç, (1930-1938) 8 yaşındaydı…
Veli Koç, (1927-1938) 11 yaşındaydı…
Halil Koç, (1925-1938) 1 3 yaşındaydı…
Rukiye Koç, (19001938) 38 yaşındaydı…
Mahmut Koç, (19281938) 10 yaşındaydı…
Zeynep Koç, (19301938) 8 yaşındaydı…
Bezar Koç, (1900-1938) 38 yaşındaydı…
Mikail Koç, (19061938) 32 yaşındaydı…
Hıdır Niyazi Koç, (1903-1838) 35 yaşındaydı…
Ördek Koç, (1910- 1938) 28 yaşındaydı…
Şirin Koç, (1933-1938) 5 yaşındaydı…
Zekiye Koç, (19351938) 3 yaşındaydı,
Bu isimlerin hepsi aynı tarihte, aynı günde öldü. Nüfus kayıtları yıllar sonra Tunceli Hozat Türktaner Köyü olarak düzenlendi. Ölüm tarihleri sadece 1938 olarak yazıldı.
Sadece bazılarının ismini yazdım. Bunların kimi amcamdı, kimisi halamdı. Kimi ninem, kimi dedemdi… Kimi konakta, kimi ise dağ başında öldürüldü… (Babamın hikâyesini bu köşede yazdığım için tekrar etmenin anlamı yok. İsteyen internetten kolayca bulur…)
Madem Dersim’i yine tartışmaya açtınız, bir Dersimli ne ister, kendi adıma söyleyeyim…
Ne bir özür bekliyorum, ne de bir jest…
Ne tazminat bekliyorum, ne de acıma…
Ne de kim suçlu, kim haklı tartışmalarını duymak…
Ben ne olduğunu, çocukları bile namlunun ucuna koymaktan çekinmeyenlerin emirleri kimden aldığını da biliyorum. Ama bir kez daha duymak istemiyorum.İstediğim tek bir şeydir: Aynı gün yok ettiğiniz sülalemin mezar yerlerini öğrenmek istiyorum.
Bunu da Başbakan Tayyip Erdoğan’dan bekliyorum… Devletten bekliyorum… Etrafını çevirip, saygıyla, örf ve âdetimizle dua edeceğimiz, çiçek bırakacağımız yerleri bilmek istiyoruz.
Ondan sonra vatanı kurtarmaya, işinize gelince geçmişle hesaplaşmaya devam edebilirsiniz. Bari kayıplarımızla baş başa kalma insanlığını bağışlayın bize..
*Bu yazı 22.11.2011 tarihinde Habertürk gazetesinde yayımlandı.