Haberler
Diyanet Başkanı Görmez’e Göre Cemevi İbadethane Değil
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, ‘cemevleri Allah’ın adının anıldığı yerlerdir ancak Cami’nin karşısında gösterilmemelidir.’
Dersimnews.com – Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, kendisine sorulan cemevlerinin statüsü konusundaki soruya net cevap vermekten kaçındı.
Görmez “Cemevini bir Mevlevihane gibi, Bektaşi dergâhları gibi birer niyaz evi içinde Allah’ın zikredildiği, anıldığı mekânlar olarak biliyorum. Cemevlerini caminin karşısında camiye alternatif farklı bir dinin mabedi gibi görmek Aleviliği farklı bir din gibi göstermenin çabası olarak ortaya çıkmıştır” dedi.
Al Jazeera Türk ‘ten Ömer Bulut’a röportajı şöyle:
Diyanet inisiyatif alıyor
İslam dünyasında çıkan mezhep kökenli çatışmaları durdurmak için, Diyanet İşleri Başkanlığı bölgedeki önemli din adamlarını İstanbul’a davet etti. Diyanet, 17-19 Temmuz’da İstanbul’a gelen alimlerden akiller heyeti kurup, müzakere başlatma hedefinde.
Özellikle son dönemde Türkiye içinde ve dışında sosyal meselelerde inisiyatif alan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez Al Jazeera’nin sorularını yanıtladı. Aleviler için, tanımlayıcı değil anlayıcı olmaya çalıştık diyen Görmez, Cemevleri Allah’ın adının anıldığı yerlerdir ancak Cami’nin karşısında gösterilmemelidir diyor. Diyanet’in yaptığı çalışmalarla ‘toplumsal zemin, atılacak her türlü hukuki ve siyasi adıma hazır hale gelmiştir’ diyor.
Ortadoğu’daki çatışmaları, Avrupa’da yaşanan yüzyıl savaşlarına benzeten Diyanet İşleri Başkanı, “İslam dünyasında Alimler mehabetini kaybetti. Her bir alim bir siyasetin gölgesinde taraf oldu. Onlara meşruiyet üretmeye çalıştılar” dedi. Türk Diyaneti’nin inisiyatifiyle bölgeden geniş katılımlı, farklı mezhep ve görüşlerin temsilcilerini bir araya getirerek akan kanı durdurmak adına bir inisiyatif başlatıldığını da sözlerine ekledi.
Diyanet İşleri Başkanlığı’nı toplumsal meselelerle ilgili daha aktif bir rolde görüyoruz. Din hayatta daha görünür kılındığından mı bu ihtiyaç?
Din milletimizin en derin aidiyetidir. Kimliğini oluşturan en önemli unsurdur. Milletin fertleri arasında da barışı kardeşliği sağlamak için de dinin toplumsal boyutlarını öne çıkarmaya ihtiyaç var. Sosyal sorunları çözmek için de bunlara ihtiyacınız var. Bütün bu sebeplerle biz hem İslam’ın tabiatından kaynaklanan önemli ilke ve prensipleri dikkate alarak, hem çağımızda yaşanan değişiklikleri dikkate alarak Diyanet İşleri Başkanlığı olarak dinin bu toplumsal kısımlarına önem verdik.
Diyanetin Alevilik tanımı nedir?
Diyanet Aleviliği tanımlamaz. Alevilik hakkında araştırmaları vardır, değerlendirmeleri vardır. Önemli neticelere ulaşmıştır. Bu konuda tanımlayıcı olmak yerine, anlayıcı olmayı tercih eder. Aleviliği teolojik bir tartışmaya çekmek yerine, memleketimizin önemli bir meselesi olduğu için daha çok inanç özgürlüğü çerçevesinde ele alıyoruz.
Nasıl anlıyorsunuz?
Ortak tarihimizin önemli bir fenomeni. 1000 yıl birlikte yaşamışız. Tarih içerisinde yazılı kaynaklardan mahrum bırakıldığı için kendi referanslarını kaybetmek ile karşı karşıya kalmış, dergâhlar kapandığı için de pratiklerini uygulama imkânından mahrum kalmışlar. Bundan dolayı bir kafa karışıklığı meydana gelmiş. Kendi içinde farklı gruplar, farklı anlayışlar, farklı yorumlar ortaya çıkmış. Bütün bu farklılıkların farkında olarak, bu dini bir tartışma haline getirmeden tanımlayıcı olmadan anlayıcı olmak istiyoruz. Tabii kırmızı çizgilerimiz de var.
Nedir o kırmızı çizgiler?
Hiç kimse Aleviliği İslam’ın dışında farklı bir din olarak tanımlamaya kalkışmamalı. Son zamanlarda Aleviliği İslam dışında, hatta İslam’a karşı bir dini kimlik olarak tanımlama yoluna gittiler. Alevi kardeşlerimiz ehlibeyt yolunun tasavvufi bir yorumu üzerinde yoğunlaşırlar. İnançların yorumlarına bağlı hikmetlerinin izahında farklılıklar olabilir. Ama inanç esaslarında birleştikten sonra hiçbir insanı İslam dairesi dışında gösterme hak ve salahiyetinde değiliz. Hem Alevileri Türkiye’de azınlık göstermek de yanlıştır. Bu coğrafyayı birlikte inşa ettiğimiz, bu vatanın asıl sahibi kardeşlerimizdir. Bu da kırmızı çizgimizdir.
Diyanet ne yapıyor bu anlamda?
Tarihte ortaya çıkan eksiklerini telafi etme noktasında yardımcı olmak hem de pratiklerini yaşama konusunda ihtiyaçları vardır. İnanç özgürlüğü kapsamında düşünüyoruz. Şunu çok rahat söyleyebilirim. Toplumsal zemin, atılacak her türlü hukuki ve siyasi adıma hazır hale gelmiştir. Bu zemini hazırlamada Diyanet İşleri Başkanlığı çalışmalarının önemli katkısı olmuştur.
Cemevleri ibadethane midir?
Biz tanımlayıcı değil anlayıcıyız. Cemevi cemevidir. Ben bir akademisyen olarak cemevini bir Mevlevihane gibi, Bektaşi dergâhları gibi birer niyaz evi içinde Allah’ın zikredildiği anıldığı mekânlar olarak biliyorum. Cemevlerini caminin karşısında camiye alternatif farklı bir dinin mabedi gibi görmek Aleviliği farklı bir din gibi göstermenin çabası olarak ortaya çıkmıştır. Alevilik 1000 yıllık geçmişi var. Bunu yok sayarak yapılan tanımlar yanlış olur.
