“Acılar çeken insanlara ‘yalnız değilsiniz’ demek için siyasetteyim”

CHP’nin yeni Parti Meclisi üyesi Zeynep Altıok, siyasete kendisi gibi acılar yaşayan bu coğrafyanın her kesiminden insanlara ‘yalnız değilsiniz’ diyebilmek için girdiğini söyledi.

Zeynep Altıok, “Şair Metin Altıok’un kızı olarak değil failleri cezalandırılmamış bir katliamda öldürülen babanın kızı olarak siyasetteyim” dedi.

CHP’nin 18. Olağanüstü kurultayında 444 oy alarak Parti Meclisi’ne giren Zeynep Altıok, Sivas davası için mücadelelerinin de eksilmeden devam edeceğini ifade etti.

Madımak katliamında öldürülen 35 kişi arasında bulunan şair Metin Altıok ile eleştirmen- yazar Füsun Akatlı’nın kızı olan Zeynep Altıok kurultay boyunca öne çıkmamaya, ilgi odağı olmamaya özen gösterdi. Salondan hiç ayrılmayan Altıok, bu ülkedeki faili meçhullere karşı yüksek sesle verdiği mücadelenin aksine adaylık başvurusunu da, sabaha karşı açıklanan oy sonuçlarını bir kenarda oturarak bekledi.

Zeynep Altıok, adalet arayışını bundan sonra siyasetin tam merkezinden yapacak. Altıok, Madımak katliamı davasında yılları birlikte tükettikleri Avukat Şenal Sarıhan’la da PM masasında buluştu.

Zeynep Altıok, kurultay sonrası zete’nin sorularını yanıtladı.

CHP’nin 18. olağanüstü kurultayında, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun listesinden 444 oy alarak Parti Meclisi’ne girdiniz. Nasıl bir duygu?

Siyaset hayatında eşitlik adalet ve insan hakları alanında sürdürdüğüm mücadele ile olağan siyasi haline geldim. Ülkemizde yaşanan insan hakları ihlalleri ve hukuk arayışının yanı sıra değişim yaratabilmek, topluma faydalı olmak adına siyasete katkı sunmak istedim. CHP’ye katıldığım zamandan beri bu alanda ve kültür sanat alanında etkin çalışıyorum. Parti Meclisi’ne seçilmek bu anlamda bir üst sorumluluk. Aydınlık bir gelecek için ihtiyacımız olan siyasetin dilini değiştirmek, günümüz koşullarına uygun yeni ve diri aktif çalışmalar yapmak. Bu yolda çalışmalarımı görerek bana inanan başta Genel Başkanımız Sayın Kemal Kılıçdaroğlu olmak üzere tüm parti yöneticilerimize, örgütümüze, delegelerimize ve seçilmemden mutluluk duyan herkese teşekkür borçluyum.

“ÜNLÜ BİR ŞAİR YA DA EVLADI ÖLDÜRÜLEN ANNE FARKSIZDIR”

Şair Metin Altıok’un kızı olarak değil failleri cezalandırılmamış bir katliamda öldürülen babanın kızı olarak siyasetteyim. Bu anlamda ünlü bir şair ya da evladı öldürülmüş bir anne birbirinden farksızdır. Babamın ve onun gibi topluma mâl olmuş diğer aydınlarımızın isminin getirdiği bilinirliğin hukuk arayışında bir farkındalık için zaman zaman öne çıkması kaçınılmaz.

Ancak ben siyasete girmeden önce de Metin Altıok’u sadece Sivas Katliamı ile değil onun edebi ve devrimci kimliği ile yaşatmak için özel özen gösteren biriyim. Bu nedenle adına bir ödül, şiirlerinden şarkılar hazırladım. Siyasete girdikten sonra da bu özeni göstereceğim elbet. Metin Altıok şiiriyle yaşıyor ama birlikte yok edildiği tüm arkadaşlarıyla birlikte bu katliamın ve tüm faili meçhullerin hesabının sorulmasını hak ediyor.

“FÜSUN AKATLI DA AKLA GELMELİ”

Siyasette, babanızın adınızın önüne geçme olasılığı da var? Bunu kullanmaya kalkışan olabilir…

Az önce değindiğim gibi elbette karşı koyabileceğim zira bu mücadeleyi Zeynep Altıok veriyor. Onurla taşıdığım iki soyadım var. Annemi kaybettikten sonra bir evladın sadece babasının ismini değil annesinin ismini de yaşatabilmesi gerektiğini düşünerek annemin soyadını da aldım. Yazılarımı ve çalışmalarımı bu imza ile yürütüyorum. Erkek egemen toplumlarda evlat neslin ve ismin devamlılığı anlamına geliyor ve bu ayrıcalık da babaya tanınıyor. Buna karşıyım. Zeynep Altıok deyince akla Metin Altıok kadar Füsun Akatlı da gelmeli. Siyasette ya da herhangi bir alanda birey olarak öne çıktım diye soyadımı değiştirmem beklenemez herhalde.

“SİVAS DAVASINDA ADALET BEKLEMEK SAFDİLLİK OLUR”

Sivas davası için uzun soluklu mücadeleler verdiniz. Siyasi destek için çok kez Ankara’ya geldiniz. Şimdi tam da oradasınız…

Sivas davası için verdiğimiz mücadele eksilmeden devam edecek. Ancak 20 yıl sonra zaman aşımıyla yüz yüze bir davanın çözülmesini hak edilen adaletin gelmesini ummak safdillik olur. Asıl mücadele Sivas davasının hukuksuzlukları ve kabul edilemez yanlışlarını bilinir kılmak. Yeni katliamları önlemek ve güncel hukuksuzlukların yaşanmaması için baskı kurabilmek. Anayasamızda insanlık suçları ile ilgili ayrıntılı bir değişim ve yenilenme gerekli. Bunun için çalışıyoruz.

“YILLARCA ÇOK YALNIZ BIRAKILDIK HEPİMİZ”

Neden siyaset?

Yıllarca çok yalnız bırakıldık hepimiz. Ben ve benim gibi acılar yaşayan bu coğrafyanın her kesiminden insanlarımız. Öncelikle yalnız değilsiniz demek, diyebilmek için girdim siyasete. Mücadeleyi CHP gibi bir çok insana umut veren aydınlık Türkiye’nin ana muhalefet partisinin çatısı altında örgütlü şekilde sürdürmenin her anlamda sonuç alabilmek için daha etkin olacağını düşünerek partiye ve ülkeme inandığım dünyayı kazanabilmek için hizmet etmek üzere geldim.

Şenal Sarıhan’la PM’de buluştunuz. Nasıl bir şey bu?

Bunun benim için anlamını kelimelerle tarif etmem imkansız. Seçilmesem bile yıllarını adalet arayışımıza adamış, yılmadan emek vermiş değerli avukatımızla aynı listede yer almak bile umut verici. Çok onurluyum.

AKP’DEN İNCİTİCİ SORULAR

TBMM’de 25 Nisan 2012’de ‘Terörden Kaynaklanan Yaşam Hakkı İhlallerini Araştırma Komisyonu’na’ davet edilen Zeynep Altıok, AKP milletvekillerinin tartışma çıkaran yorum ve sorularıyla karşılaşmıştı. AKP Adıyaman Milletvekili Mehmet Metiner, Altıok’a, “Lütfen Sivas katliamını ‘şeriatçı kalkışma’ olarak adlandırmayın. Yargılanmayanlara ‘suçlu’ diyemeyiz” dedi. Diyarbakır Milletvekili Oya Eronat’ın “Hiç Aziz Nesin’i kendi kafanızda sorguladınız mı? ‘Keşke Aziz Nesin konuşmasaydı da babam ölmeseydi’ dediniz mi” sözleri çok tepki uyandırmıştı. Altıok, AKP’lilerin bu saldırılarına, “Bence siz de kendi adınıza bu kadar emin olmamalısınız. Burada birisini savunuyor olmamalısınız. Burada adaletin tecelli ettiğini söyleyebilir misiniz” karşılığını vermişti.

zete