Dersim
Dersim’in antik kenti: Hierapolis
Tarihte ilk kez Çemişgezek adına Hierapolis adıyla 600-610 yılları arasında Türkçeye Roma Dünyası’nın Tasviri olarak çevrilen Descriptio Orbani Romani adlı eserde rastlanıyor.
Bu eser, Bizanslı coğrafyacı Georgius Cyprius tarafından kaleme alınmış. Georgius Cyprius, Çemişgezek’den “kutsal kent” anlamına gelen Hierapolis adıyla söz ediyor. Hierapolis adı, Çemişgezek’in tarihinin çok tanrılı bir dönemde bu ismi aldığına işaret ediyor. Hristiyanlığı benimsemiş Bizans İmparatorluğu öncesinde çok tanrılı Roma İmparatorluğu egemenliğinde olan Çemişgezek, Roma Döneminde ya da Hellenistik Dönemde bu isimle biliniyordu.
Nesli tükenmekte olan vaşak, benekli semender gibi canlıların yaşadığı Tağar Vadisindeki bir kayalık üzerine kurulu olan Çemişgezek’in çevresinde pek çok kaya yerleşimi ve mezarlık bulunuyor.
Bunların en önemlilerinden biri İn Delikleri adındaki, Hierapolis Tapınağı olduğu tahmin edilen bölge. Doğal sit alanı niteliğindeki Tağar Vadisi ise bozulmamış bir ekolojik yapıya sahip. Vadide dağ keçilerinden su samurlarına pek çok canlının doğal yaşamı devam ediyor.
Kale Mahallesindeki Tekne Kayalığı Kaya Mezarı, tarihi en eskiye dayanan kültür varlıklarından biri. MÖ 800-650 yılları arasında bölgede hüküm sürmüş olan Urartu Krallığı Döneminde ya da hemen sonrasında MÖ 600-331 arasında bölgede egemen olmuş Med-Pers Döneminde yapıldığı tahmin ediliyor. Mezarlara ulaşılamadığı için arkeolojik özellikleri henüz bilinmiyor. Çemişgezek’in bu en eski mimari kalıntısının bir çevre düzenlemesiyle ziyarete açılması planlanıyor.
Sivil mimarlık örnekleri
Çoğunluğu 19. yüzyıla ait taş ve kerpiç yapıların büyük bölümü orijinal dokusunu hâlâ koruyor. Yöreye ait “örtme” diye nitelendiren yapı örnekleri de varlığını sürdürüyor. Sivil mimarinin en yoğun görüldüğü köy ise Cihangir Köyü.
Kentin önemli ibadet yapılarından biri ise Yelmaniye (Medrese) Camisi. Tepebaşı Mahallesindeki cami, kente hâkim bir tepede inşa edilmiş. Timur’un hükümdarlığı döneminde, Emir Taceddin Yelman bin Keykubat bin Halit el-Kürdi tarafından, 1404’te inşa edildiği tahmin edilen eser, bölgedeki İslam Dönemine ait en eski yapılardan. Cami, Selçuklu ve Osmanlı mimari tarzları arasında bir geçiş yapısı özelliği taşıyor.
Kale Cami, Eski Hamam, Yeni Hamam, Uzun Hasan Türbesi, Ferruh-Şad Bey Kümbeti, Yusuf Ziya Paşa Köprüsü, Dicle Nehri üzerindeki Aşağı Levendik ve Yukarı Levendik köprüleri, Karar Deresi üzerindeki Sivdin Köprüsü, çok sayıda tarihi çeşme, kilise gibi eserler Çemişgezek’in zengin mimari mirasından bazı örnekler.
Koruma yolculuğunun başında bir kent
ÇEKÜL Evi Çarşamba Kent Toplantılarının Temmuz ayında misafiri olan Çemişgezek Belediye Başkanı Ahmet Şadan Ersoy, Bitlis Eren Üniversitesi Araştırma Görevlisi, arkeolog Serkan Erdoğan, Cihangir Köyü Dernek Başkanı İbrahim Türkyılmaz, Çemişgezek Cemevi Başkanı Ali Hadi Yıldız, bir toplantıya sığamayacak yoğunluktaki eserlerini, ÇEKÜL uzmanlarıyla paylaştı. Koruma yolculuğunun başında olan Çemişgezek, uzmanların görüşleri doğrultusunda bir yol haritası düzenleyecek. Kentte restore edilmesi gereken yapıların tespiti, tarihi sokaklarda sağlıklaştırma, kentlilerin ihtiyaçları doğrultusunda yapılacak işlevlendirme çalışmaları, rekreasyon alanları, kentsel tasarım planları gibi farklı başlıklarda hazırlık yapmaya başlayacak. Tarihi Kentler Birliğinin hibe programları dâhil olmak üzere, bölgedeki kamu-yerel-sivil-özel işbirliklerini geliştirerek insan kaynağı ve maddi kaynak yaratmak için projeler hazırlayacak. Fırat Kalkınma Ajansıyla çalışmaya başlayan kentte öncelikle envanter çalışmasının tamamlanması planlanıyor.
Kaynak: https://www.cekulvakfi.org.tr