Haberler
Erzincan İliç’te maden faciası: 9 işçi kayıp
Erzincan İliç’te faaliyet gösteren Anagold Altın Madencilik şirketine ait madende facia meydana geldi.
Erzincan’ın İliç ilçesinde faaliyet gösteren Çöpler Altın Madeninde facia yaşandı.
Anagold Madencilik’in 2010 yılı Aralık ayından itibaren altın üretimi yaptığı Çöpler Madeni’nde 13 Şubat Salı günü 14.30 sıralarında toprak kayması meydana geldi.
Meydana gelen faciada 9 işçi siyanürlü liç toprağı altında kaldı.
Madenin sahibi ve işletmecisi kim?
Çöpler Altın Madeni, Türkiye’deki en büyük altın madenleri arasında yer alıyor.
Anagold Madencilik’in internet sitesindeki bilgiye göre Çöpler Altın Madeni’ni bu şirket işletiyor.
Sitede, 2000 yılında kurulan şirketin Kanada merkezli SSR Madencilik ve Türkiye merkezli Lidya Madencilik şirketlerinin ortaklığında faaliyetlerine devam ettiği belirtiliyor.
Çöpler Altın Madeni’nin yüzde 80’i SSR Madencilik’e ve yüzde 20’si Lidya Madencilik’e ait.
Lidya Madencilik’in, Çalık Grubu ve Alacer Gold ile iş birliğinde 2010 yılında faaliyetlerine başladığı da şirketlerin sitesinde yer alan bir diğer bilgi.
Anagold Çöpler Altın Madeni’nden yapılan açıklamada, “yığın liç alanında” meydana gelen toprak kaymasından sonra bölgedeki çalışanlarla “ivedilikle” iletişime geçildiği, acil durum planının devreye sokulduğu ve kamu kurumlarına bilgi verildiği belirtildi.
‘Bu bir cinayet çünkü bilerek yapıldı’
BBC Türkçe’ye olayın ilk günü konuşan Maden Mühendisleri Odası’nın eski başkanı Mehmet Torun, bu maden ocağıyla ilgili yıllardır pek çok uyarı yaptıklarını ancak dikkate alınmadığını belirtiyor:
“Erzincan’da aktif bir fay hattı üzerinde olan ve Fırat Nehri’ne kuş uçuşu 300 metre mesafede bulunan bir altın işletmesinin çok tehlikeli olduğunu söylemiştik.
“Bu felaket göz göre göre gerçekleşti. Bu bir cinayet çünkü bilerek yapıldı. Birileri para kazanacak diye bu ülkenin baştan aşağı zehirlenmesine izin verildi. İki yıl önce de siyanür sızıntısı olduğunda bir ceza kesildi ancak cezadan sonra şirket hemen iki kat kapasite artışına gitti.”
Torun, Fırat Nehri’ne doğru kayan devasa toprak yığınının, siyanür ve sülfürik asit ile yıkanmış malzemelerden oluştuğunu anlatıyor:
“Yıllardır o dağ patlatıldı, içinden altın çıkarıldı, üst üste yığıldı ve atıklar, aynı çöp dağı gibi bir kenara yığıldı. Şimdi siyanürle yıkanmış bu devasa kütle Fırat Nehri’ne doğru akıyor.
“Korkunç bir çevre felaketi. Binlerce yıldır Mezopotamya’yı sulayan nehri resmen zehirliyoruz. Sızıntı olmamasına inanmak isterim ama ne kadar güvenebiliriz bilemiyorum.”
BBC Türkçe’ye konuşan Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Ahmet Dursun Kahraman ise “Sabırlı deresini kapattıklarına göre demek ki dereye, toprağa ve yeraltı sularına da bulaştı. Peki, bu alanın temizliği nasıl yapılacak? Orada tarım yapılıyor, sulama yapılıyor, vatandaşlar yeraltı kuyularını kullanıyor” diyor.
BBC Türkçe’ye konuşan Maden Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Yüksel, “İlk bilgilere göre toprak ne yazık ki ocağın içine doğru kayıyor. Kaybolan kişilerin toprak altında kaldığını düşünüyoruz. Dokuz kişinin kaybolduğu söyleniyor ama biz artmasından korkuyoruz” dedi.
Yüksel, bölgeden paylaşılan videoya bakıldığında ya madenin projesinde ya da uygulanmasında bir hata olduğunu, bunun basit bir doğa olayıyla açıklanamayacağını söyledi:
“Bilim ve teknik yapılması gerekenleri çözmüştür ama bunun kâr hırsıyla uygulanmaması kabul edilemez.
“İnsan hayatına rağmen bir ekonomik faaliyet yapılmaz.”
Kayan yığının içinde siyanür olduğunu aktaran Yüksel, bunun çevreye bir risk oluşturduğunu, bu riskin boyutlarını anlamak için çalışma yapılması gerektiğini aktardı ve “Umarım oradaki santrale veya havzaya gitmez” dedi.
Olay yerine giden CHP Erzincan Milletvekili Mustafa Sarıgül de, “Bu madenle ilgili defalarca uyarılarımız oldu” dedi.