Siyaset
Erdoğan ve AKP’den CHP bildirisi için suç duyurusu
AKP ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 6 Kasım’da yayımlanan bildiri için başsavcılığa başvurdu.
Dersimnews.com – Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve CHP Parti Meclisi üyeleri hakkında, bildiride kullanılan ifadeler nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına ‘Cumhurbaşkanına hakaret’ten suç duyurusunda bulundu.
AKP de söz konusu bildiriyle ilgili suç duyurusunda bulundu. Açıklamayı, AKP Genel Sekreteri Gaziantep Milletvekili Abdulhamit Gül yaptı. Konuyla ilgili Twitter hesabından açıklama yapan Gül, CHP Parti Meclisi bildirisinin ‘hakaret ve iftiralarla dolu’ olduğunu söyledi. Gül, “PM bildirisine karşı AKP olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmuştur” dedi.
CHP’NİN BİLDİRİSİNDE NE VARDI?
CHP Parti Meclisi bildirisi yayınlandı. Bildiride, “Cumhuriyet gazetesine yönelik dava sona erdirilmeli, basına, okullara, üniversitelere yönelik her türlü baskıya son verilmeli” denildi. HDP’li 9 milletvekilinin tutuklanması için de, “Milletvekillerinin tutuklanması Anayasa’ya aykırıdır” ifadeleri kullanıldı.
HDP’li vekiller ile Cumhuriyet gazetesinin yazar ve yöneticilerinin tutuklanmasının ardından Merkez Yönetim Kurulu ve Parti Meclisi’ni toplayan CHP bir bildiri yayınladı. Bildiride şu ifadeler kullanıldı:
“Türkiye iyi yönetilmemektedir. Ülkemizi 14 yıldır yöneten AKP iktidarı, devlet yönetiminin her kademesine yerleştirdiği FETÖ elemanlarıyla Türkiye’yi bilinçli ve planlı bir şekilde darbe ortamına sürüklemiştir. Halkımız, Gazi Meclis’imiz ve darbeye karşı duran medyanın aldığı ortak tavır sonucunda darbe girişimi başarısız kılınmıştır. Parlamenter rejimimiz Türkiye’nin demokrasi güçleri tarafından başarıyla korunmuştur. Ancak AKP iktidarı 15 Temmuz’da yaşananlardan hiçbir ders almamıştır. Toplumsal uzlaşıyı dışlamış, demokratik, laik, sosyal hukuk devleti ilkeleri ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerine dönük saldırılarını arttırarak sürdürmüştür. Yargı siyasetin güdümü altına alınmıştır. Gelinen noktada Türkiye, FETÖ ile mücadele bahanesiyle ortaya konan karanlık ve otoriter Saray darbesini yaşamaktadır. Mevcut siyasi durum halkımızın özgürlüğüne ve ülkemizin bekasına yönelik büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
‘CUMHURİYET’E YÖNELİK HUKUKSUZ VE AKIL DIŞI DAVA BİR AN ÖNCE SONA ERMELİ’
Bu kapsamda,
1. FETÖ üyesi olmak suçlamasıyla yargılanan bir savcı tarafından başlatılan Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik hukuksuz ve akıl dışı dava bir an önce sona ermelidir. Bu dava, hükümetin yönlendirmesi ve desteğiyle açılan siyasi bir davadır. Siyasi iktidar yalnızca gazetecilik faaliyetleri nedeniyle Cumhuriyet’le yaşıt ve basınımızın simgesi olan Cumhuriyet Gazetesi’nden adeta öç almaktadır. Basına yönelik her türlü baskıya son verilmelidir. Düşünce, ifade ve haber alma özgürlüğünün kullanılmasını engelleyen tüm baskılar ortadan kaldırılmalıdır. Tutuklu gazetecilerin tamamı serbest bırakılmalıdır. 2. Darbe girişiminde yer alan, destek veren askeri, siyasi ve bürokratik tüm unsurlar en kısa sürede ortaya çıkartılmalı ve hukuk çerçevesinde yargılanmalıdır. Öte yandan, OHAL kapsamında tutuklanan, görevden uzaklaştırılan ve ihraç edilen tüm yurttaşlarımıza adil yargılanma hakkı tanınmalıdır. İnsan haklarına aykırı muamelede bulunan ve buna meşruiyet katan tüm sorumlular yargı önünde hesap vermelidir.
‘AKP, MECLİS’TEKİ MİLLETVEKİLLERİNİ TUTUKLATARAK TERÖRE HİZMET ETMEKTEDİR’
3. AKP, TBMM zemininde ve seçimle gelen temsilciler ile yürütülmesi gereken çözüm sürecini, TBMM’yi hiçe sayarak doğrudan PKK ile pazarlığa girerek yürütmüştür. Ülkemizin karşı karşıya getirildiği terör ve şiddet ortamı, parlamentoyu yok sayan bu yöntemin ne kadar yanlış olduğunu kanıtlamıştır
Aynı hatayı tekrarlayan AKP, bugün de Meclis’teki milletvekillerini tutuklatarak teröre hizmet etmektedir. Hukuki süreçler tamamlanıp hüküm kesinleşmeden milletvekillerinin tutuklanması anayasaya ve Anayasa Mahkemesi’nin içtihatlarına aykırıdır. Bu hukuk dışı uygulamaya son verilmelidir.
4. Otoriter rejim; yurttaşların ifade, toplantı, örgütlenme ve girişim özgürlüklerini kısıtlamakta, tüm toplum kesimlerini yoğun bir baskı altına almaktadır. Okullara, üniversitelere, emekçilere, kadınlara, sivil toplum kuruluşlarına, iş dünyasına ve yurttaşlarımızın can güvenliğine yönelik tehditler, saldırılar, baskılar derhal son bulmalıdır. FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık eden Saray ve AKP yöneticileri, demokrasimize ve ülkemizin bekasına yönelik en büyük tehdittir. Bu tehdit yurttaşlarımıza demokratik direnme hakkını da vermektedir. Demokrasimize, birliğimize, huzur ve barış ortamına karşı yapılan bu tehdidi önlemek için yapılması gerekenler bellidir. Vatanını seven, demokrasiye inanan, temel ve hak ve özgürlükleri savunan her yurttaşımız Cumhuriyetimize yönelen bu büyük tehdidi bertaraf etmek için bir araya gelmelidir. CHP bu yaşamsal özgürlük, demokrasi, birlik ve bağımsızlık hareketinin öncülüğünü yapmaya hazırdır. Hiçbir yurttaşımızın kuşkusu olmasın ki CHP bu mücadelenin bütün gereklerini yerine getirecektir.
‘HER YURTTAŞIMIZ BU BÜYÜK TEHDİDİ BERTARAF ETMEK İÇİN BİR ARAYA GELMELİDİR’
FETÖ, PKK ve IŞİD terör örgütlerine yardım ve yataklık eden Saray ve AKP yöneticileri, demokrasimize ve ülkemizin bekasına yönelik en büyük tehdittir. Bu tehdit yurttaşlarımıza demokratik direnme hakkını da vermektedir. Demokrasimize, birliğimize, huzur ve barış ortamına karşı yapılan bu tehdidi önlemek için yapılması gerekenler bellidir. Vatanını seven, demokrasiye inanan, temel ve hak ve özgürlükleri savunan her yurttaşımız Cumhuriyetimize yönelen bu büyük tehdidi bertaraf etmek için bir araya gelmelidir. CHP bu yaşamsal özgürlük, demokrasi, birlik ve bağımsızlık hareketinin öncülüğünü yapmaya hazırdır. Hiçbir yurttaşımızın kuşkusu olmasın ki CHP bu mücadelenin bütün gereklerini yerine getirecektir. Diktatörlük kurma çabaları, çok geçmeden özgürlük, hukuk ve demokrasi sevdalısı halkımızın iradesi tarafından yenilgiye uğratılacaktır. Türkiye’yi uçuruma sürükleyenler mutlaka yargıya hesap verecektir.
Ne darbe, ne dikta, yaşasın tam demokrasi… Güven ve umut, karanlık ve korkuyu yenecektir.
Türkiye Cumhuriyeti, daima ileriye gidecektir. Türkiye’yi böldürmeyeceğiz, Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti sonsuza kadar yaşatacağız.
Vatansever halkımıza saygıyla duyurulur…”