Alevilik
Alevi Derneklerinden Meclis Fetvasına Tepki
Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Engin Gündük; “Meclisin Alevilerin inancını ibadetini sorgulamak tarif etmek ve ibadethanelerini belirlemek ne haddidir ne de hakkıdır.”
Dersimnews.com/İzmir – Dersimnews‘in dün yaptığı özel haberle ortaya çıkan Meclis’in “Cemevi ve benzeri yerler ibadet yeri kapsamında değerlendirilemez. Alevilerin ibadet yeri cemevi değil camidir” savunmasına Aleviler sert tepki gösterdi.
MECLİS: CEMEVİ İBADETHANE DEĞİLDİR CAMİYE GİDİN! haberini okumak için tıklayınız!
Meclisin “Cemevi ve benzeri yerler ibadet yeri kapsamında değerlendirilemez. Alevilerin ibadet yeri cemevi değil camidir” şeklindeki savunma yapmasına Alevi kurumlarından sert tepki geldi. Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Engin Gündük; “Meclisin Alevilerin inancını ibadetini sorgulamak tarif etmek ve ibadethanelerini belirlemek ne haddidir ne de hakkıdır.”
TBMM, Meclis’te cemevi açılamayacağına ilişkin mahkemeye gönderdiği savunmaya ilişkin görüşlerini aldığımız Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Engin Gündük meclisin savunduğu gerekçelerin kabul edilemez olduğunu söyledi.
Türkiye’deki en büyük örgütlü Alevi kurumu olan Alevi Kültür Dernekleri’nin Genel Başkanı Engin Gündük’ün konuyla ilgili Dersimnews.com‘a yaptığı açıklamalar şöyle:
MECLİS BAŞKANI DİYANETİN AĞZIYLA KONUŞUYOR
Daha önceki süreçte olduğu gibi meclis yine ve yeniden diyanetin ağzından diyanetin savunuculuğunu yapmıştır.Türkiye Büyük Millet Meclisi Alevileri ve Aleviliği kabul etmediğini bir kez daha ortaya net bir şekilde koymuştur.Resmi devlet anlayışındaki tek tipçi mantığın ne denli derinlerde olduğunu ve bu derinliklerin içerisinde biricik olarak kabul ettikleri çıkarlarına dini inancı alet etmekten hiç geri durmayacakları bir kez daha ortaya çıkmıştır. Sosyal hukuk devletinin en önemli organlarından olan yasama organı maalesef ki din ile yönetilen bir rejimin temsilciliğine soyunmuştur bu kabul edilebilir bir durum değildir. Meclisin Alevilerin inancını ibadetini sorgulamak tarif etmek ve ibadethanelerini belirlemek ne haddidir ne de hakkıdır. Kendilerini sosyal hukuk devletinde dinin temsilcisi sananlar yarınları bütün toplum adına karanlığa sürüklediklerinin farkında olmalıdırlar. Tarihsel süreç boyunca Alevilere ve inançlarına yapılan baskı zulüm ve asimilasyon politikalarının çöktüğünü hepimiz bilmekteyiz.
ÜÇ MAYMUNU OYNUYORLAR
Ayrıca konuya dair yapmış oldukları savunmada dile getirdikleri bazı örnekler tarihi bilmediklerini ya da üç maymunu ne kadar iyi oynadıklarının ve tarihi ne kadar çarpıttıklarının bir göstergesidir. Bahse konu olan Hacı Bektaş Veli Dergahındaki cami 2. Mahmud döneminde dergahlarımıza el koyup nakşibendi şeyhlerinin atanmasından sonra 1834 yılında yapılmış Alevilik ve dergahla uzaktan yakından alakası olmayan bir yapıdır.
HACI BEKTAŞ’TAKİ CAMİYE DIŞARIDAN İNSAN TAŞINIYOR
Ayrıca bugün de cumadan cumaya dışarıdan cemaat taşındığı da bir gerçektir. Alevilerin yerleşim yerlerinde camilerin olduğu bir doğrudur. Ama unutulmaması gereken bir gerçek daha vardır ki o da bugünkü meclis ile aynı zihniyet içerisinde olan resmi devlet ideolojisi bu camileri Alevileri asimile etmek adına yapmıştır ve bu camilerde Alevilerden oluşan topluluklar asla yoktur.
TÜRKİYE AİHM’DE MAHKUM OLDU
Bahse konu olan Nüfus Hüviyet Cüzdanının din bölümüne İslam ibaresinin kaldırılarak Alevi ibaresi yazdırılması talebiyle İzmir 11. Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan davanın sonucunda iç hukuk yollarının tükenmesiyle AİHM’de açılan davada Türkiye’nin mahkum olduğu unutulmamalı ve uygulanmayan bu kararı unuttuğumuz zannedilmemelidir.
T.C’NİN HİÇ BİR KURUMU LAİK DEĞİLDİR!
Asırlardır ibadetlerini Cemevi’nde yapan Aleviler bundan sonra da bütün zorluklara, zorbalıklara, asimilasyon politikalarına karşın ibadethanelerini Cemevi olarak kabul edip birer dergah olarak gördükleri bu mekanlarda cem olmaya devam edeceklerdir. 80 yılı aşkın süredir laiklikten dem vuran Türkiye Cumhuriyeti tüm kurumlarıyla meclis başkanından tutun da en alt yerel mahkemesine kadar bu süreçte ortaya koydukları pratikle kendilerinin ne kadar laik olduklarını gözler önüne sermişlerdir. Bir toplumun ibadethanesinin ne olacağı, ibadet şeklinin nasıl olacağını ifade etmek hiçbir devlet ve bu devlet ideolojisiyle şekillenmiş zihinlerin haddine değildir. Hiçbir hukuk yoktur ki seküler devlet yapılanmasını ön koşul olarak kabul etsin, laik toplum tasavvuru yapsın sonra da kalkıp toplum inanç ve ritüellerine şekil vermeye kalksın.
ALEVİLİĞİ TANIMLAMAK DİYANET VE MECLİSİN HADDİNE DEĞİLDİR!
Ortaya çıkan tablo gösteriyor ki meclis başkanı diyanetten icazet alıp bu ülkenin inançları hakkında özellikle de Alevilere dair beyanatta bulunuyor ve bunu sanki işin erbabıymış gibi kesin bir dille ifade ediyor. Bugünün gerçekliğinde Aleviler çok iyi biliyor ki Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri laik ve sosyal hukuk devleti kavramlarını sadece söylemde toplumu ve bu toplumu oluşturan farklılıkları tek bir potada eritmek için birer manipülasyon araçları olarak kullanmış ve ısrarla da kullanmaya devam etmektedirler. Araçsallaştırdığı bu kavramlarla asimilasyonuna devam eden bu devlet zihniyeti her alanda deşifre olmaktadır, vereceğimiz mücadelelerle de deşifre etmeye devam edeceğiz.
Biz Aleviler laik olmayan bu devlet yapısına karşı demokrasi ve insan hakları alanındaki haklı mücadelemizi sürdüreceğimizi, davasında Dersim milletvekili Hüseyin Aygün’ün yanında olduğumuzu ve tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de adına her ne kadar laik,sosyal hukuk devleti denilse de özünde tek tipçi olan bu anlayışla mücadelemize devam edeceğimizi bildirir saygılar sunarım.
ENGİN GÜNDÜK
ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ GENEL BAŞKANI
Suna TOKTAŞ
12/12/2012 at 14:56
BENİM ALLAHIMLA olan ilişkim ibadetime kimse yön veremez.Ben ibadetimi istediğim yerde istediğim zamanda yaparım istedigim şekilde yaparım. ,Biz diyanet işleri denen kurumu tanımıyoruz.Bizden alınan vergileri ve haklarımızı helal etmıyoruz,Zehir olsun içlerinde dert kanser olsun.LÜTFEN ALEVİ KURUM VE KURULUŞLARI ,DERNEKLERİ DAHA NET VE KARARLI BİR ŞEYLER YAPMALILAR.OKULLARDA ZÜLÜM ÜNİVERSTEDE ZÜLÜM İBADETTE ZÜLÜM AMA BİLİNMELİKİ ALEVİLER ASLA VE ASLA BU ZÜLÜMLÜKLERE BAŞ EĞMEYECEKTIR.BİZİM İŞİMİZ ÇOK ZOR AMA BUNU BİLSİNLER BİZE BUNLARI YAPANLARIN İŞİ DAHADA ZOR .BU ZALİM ZÜLİMLER KENDİLERİNİ MÜSLÜMAN ZANNEDİYOR BÖYLE MÜSLÜMANLIK OLMAZ ,BEN BOYLE ZÜLÜM YAPAN MÜSLÜMAN OLACAĞIMA HIRISTIYAN OLURUM DAHA İYİ HİÇ DEGİLSE O İNSANLAR DAHA DÜRÜST. UNUTMA YARADILANI SEVERİM YARADANDAN DOLAYI MÜSLÜMANIM DİYEWN ALLAHTAN KORKAN İNSANLARA HİTABENDİR. KAPAK OLSUN.SAYGILARIMLA.