Dersim 38
Devlet Dersim 38’in Yaralarını Sarmalı
Dersim halkının kendi topraklarında kendi dilleri, inançları ve kültürleri ile güven içerisinde yaşayabilmesinin güvence altına alınmasını ve bu güne kadar uğradıkları zararların tazmin edilmesini talep ediyoruz…
4 Mayıs 1937’de, Bakanlar Kurulun’da, Dersim’in yok edilmesi karara bağlanıyor ve kimsenin gıkı çıkmadan Türkiye’nin gözü önünde bir halk yok ediliyor.
Evlere doldurulup yakılarak, süngülenerek, anne rahminden süngüyle çıkarılıp fırlatılarak, mağaralarda zehirlenerek, kayalardan atılarak, kurşuna dizilerek.. Yaşananları düşünmek bile travmatize ediyor insanı.. Peki ya, yaralı abisiyle beraber ölülerin arasından kurtulup, günlerce yol gittikten sonra ölen abisinin kan kokusunu 75 yıl boyunca burnunda taşıyan Emoş teyzeye ne demeli?
Resmi rakamlara göre 13.806 (oysa 50.000 cıvarında tahmin ediliyor) insan öldürülüyor.
14.000 cıvarında insan zorunlu göç ettiriliyor ve
300 ile 500 cıvarında kız çocuğu alıp götürülüyor.
Bize yaşatılan bu korkunç vahşetin telafisi için:
• 4 Mayıs’ın resmen Dersim’in acılarını paylaşma günü olarak ilan edilmesini,
• 15 Kasım 1937 tarihinde Elazığ Buğday Meydanın’da idam edilen Dersim Seyitlerinin mezar yerlerinin açıklanmasını,
• 1938 senesinde, Erzincan il sınırları içindeki köylerden toplanarak Zini Gediği’nde katledilenlerin kemiklerinin, tek tek DNA Testi ile tesbit edilip, dini törenle defnedilmesini,
• bütün öldürülenlerin isimlerinin tespit edilmesini ve adlarına anıt dikilmesini,
• başta Genelkurmay arşivleri olmak üzere, Dersim katliamı üzerine, bütün arşivlerin açılmasını,
• 1938 tarihinde evlatlık ve çocuk esirgeme yurtlarına verilen, yada dönemin yetkililerince kendi üzerine kaydedilen, Dersim’li yetim çocukların tam listesinin açıklanmasını,
• Dersim 1937/38 Tertelesi için Dersim’lilerin de içinde olduğu bir Dersim 1937/38 hakikatleri araştırma Komisyonu’nun görevlendirilmesini,
• bugünkü “Tunceli” il sınırları Dersim’in tarihi sınırları ile değiştirilerek, yeni vilayetin isminin tekrar Dersim olarak belirlenmesini,
• Dersim halkının kendi topraklarında kendi dilleri, inançları ve kültürleri ile güven içerisinde yaşayabilmesinin güvence altına alınmasını ve bu güne kadar uğradıkları zararların tazmin edilmesini,
talep ediyoruz.
Leyla Gündüzkanat
FDG Eş Genelbaşkanı