Haberler
Zorla Kaybettirme Davasında Zamanaşımı Doluyor
Diyarbakırlı Bulut ailesinin beş üyesi bundan 20 yıl önce gözaltında kayboldu. Üçünün kemikleri bulundu, ikisinin nerede olduğu ise bilinmiyor. Zaman aşımı için yasal süre dolarken soruşturmada ilerleme yok.
Saliha Bayram 45 yaşında, dört çocuk annesi. 20 yıldır her kapı çalındığında umutla kapıya koşuyor; her telefona kocasından haber gelecek hissiyle cevap veriyor.
Ancak her seferinde hayal kırıklığına uğruyor.
20 yıldır kayıp olan kocası Fahri Bulut’tan tek bir iz bile yok.
Kayıp olansa sadece kocası değil. İki kayınbiraderi ve iki akrabası da 20 yıldır kayıp.
Birbirlerini ararken kayboldular
Bulut ailesinden beş kişinin gözaltında kaybolduğu olaylar 13 Mayıs 1994’te başladı.
Ailenin iddiasına göre, Lice’ye bağlı Kabakkaya köyüne baskın yapan askerler Mustafa Bulut’u gözaltına aldı. Ertesi gün bir yakınlarının cenazesi için başka köye giden aile üyelerinden Saliha Bulut’un eşi Fahri Bulut’un da gözaltına alınarak bilinmeyen bir yere götürüldüğü öne sürüldü.
Bulut ailesi, kaybolan iki aile üyesini aramak üzere yollara düşünce yeni kayıplar peşi sıra geldi.
Aile üyelerinin anlatımına göre; güvenlik güçleri tarafından durdurulan aile üyelerinden Ekrem, Ramazan ve Ali Bulut da gözaltına alındı.
Ailenin bilgi almak için resmi kurumlara yaptığı tüm başvurular sonuçsuz kaldı. Bazı görgü tanıkları Ekrem, Ramazan ve Ali Bulut’un, Kulp’un bir köyünde öldürülüp gömüldüklerini gördüklerini öne sürdü. Ancak bölgede yaşanan çatışmalar nedeniyle aile köye gidip araştırma yapamadı. Kayıplarını yıllarca arayan aile hiçbir ipucu bulamadı.
Ta ki 2007 yılına kadar… Kulp’ta bulunan 8 kişiye ait kemikler üzerinde yapılan DNA incelemesinde kemiklerin Ekrem, Ramazan ve Ali Bulut’a ait olduğu yine sancılı bir sürecin sonunda ortaya çıktı. Kemikler önce DNA testi için Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Ancak uzun süre haber gelmedi. İddiaya göre kemikler kayıptı. Aile, yetkililerin kendilerine, aralarında Bulut ailesine ait üç kişiye ait olanların da bulunduğu kemiklerin önce kaybolduğunu, sonra Lice Savcılığı’na gönderildiği bilgisini verdiklerini belirtti. Lice Savcılığı ise Kulp’a gönderildiğini söyledi. Sonunda sekiz kişinin kemiklerinin Kulp’ta tek bir mezara gömüldüğü ortaya çıktı.
Fahri ve Mustafa Bulut’tan ise haber yoktu. Ölü de olsa üç ferdini bulan aile diğer kayıplarının peşini bırakmadı. Kendi imkânlarıyla aramaları sürdüren aile, soruşturma sürecini de yakından takip etti. Ancak soruşturmada artık sona gelindi.
Yasalara göre, bir soruşturma dosyası hakkında, 20 yıl boyunca bir işlem yapılmazsa zaman aşımını nedeniyle takipsizlik kararı veriliyor. Bulut ailesinin dosyası da 13 Mayıs 2014 tarihinde zaman aşımına uğradı. Ancak soruşturmayı yürüten savcının kararı yazmaması nedeniyle zaman aşımı henüz resmiyet kazanmadı.
Aileler kemikleri bulunan üç yakınlarının mezarlarını ziyaret ederek teselli bulmaya çalışıyor.
“Adalet bekliyoruz”
Yıllardır kocasını bekleyen Saliha Bulut soruşturmanın zaman aşamına uğrama ihtimaline tepkili.
Faillerin kasten bulunmadığını savunan Bulut şunları söylüyor:
“Sivil insanlar katledilmiş, bu kabul edilebilir mi? İşlerine gelmiyor, eğer işlerine gelseydi 24 saatte çıkarırlardı. Bu dava kapanamaz. Bu davanın kapanmamasını istiyoruz. Adalet yerini bulsun istiyoruz. Bize hesap vermezlerse, çocuklarımıza hesap verirler; onlara vermezlerse, torunlarımıza verirler. Yetki devlettedir. Zaman aşımına uğrarsa da yapacak bir şeyimiz yok. Ellerini vicdanlarına koysunlar öyle karar versinler. Adalet bekliyoruz.”
“Zaman aşımı uygulanmayabilir”
Diyarbakır Baro Başkanı Tahir Elçi’ye göre yasal süre dolsa da zaman aşımı uygulanmayabilir:
“İki nedenden dolayı zaman aşımına uğramaz. Bir, bu suçları işleyenler güvenlik görevlileridir; yurttaşlarla ilgili suç işlendiğinde, failleri bulup yargıya teslim etmekle yükümlü kişilerdir; kendileri suç işlemiş, kendileri delilleri ortadan kaldırmış, 20 yıldır halen gizliyorlar. Bu soruşturmaların sürüncemede kalmasından kendileri sorumludur. Kendinizin sebep olduğunuz bir işlemin potizif sonuçlarından sizin yararlanmamanız gerekir. İki, bu cinayetlerin, gözaltında kayıpların sistematik işlendiği, resmi koruma gördüklerini, resmi siyasete dayandığını görüyoruz. Bunlar insanlığa karşı suç kategorisine giriyor. Uluslararası belgelere, mahkeme kararlarına göre zaman aşımına uğramaması gerekir.”
Elçi soruşturmanın zaman aşımı nedeniyle kapatılması halinde, Bulut ailesinin Anayasa Mahkemesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvurabileceğini söyledi. Elçi, AİHM’in, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin ihlal edildiği hükmüne varması halinde yeniden soruşturma açılabileceği görüşünde.
Başka zaman aşımları olabilir
Bulut ailesinin fertleriyle birlikte aynı dönemde kaybolan İkram İpek, Servet İpek, Seyithan Yolar, Mehmet Selim Örhan, Cezayir Örhan ve Hasan Örhan ile ilgili benzer sonuçlar bekleniyor.
Bu dosyaların yasal zaman aşımı süresi de mayıs ayı içinde doluyor.
Al Jazeera