Haberler
Bir Aleviden Selahattin Demirtaş’a Sorular
Eşbaşkanlığını yaptığınız HDP Rojava’daki Kürt katliamlarını kınarken Lazkiye’deki Alevi katliamlarını neden kınamadı?
Ayfer Karakaya*
Selahattin Demirtaş bu ayın 19’unda Avrupa’daki Alevi örgütlerini ziyaret edecekmiş. Bu, Demirtaş’ın Alevi oylarını almak için sarfettiği azami çabanın emarelerinden yalnızca biri. Sırrı Süreyya da aynı şeyi denemişti, ama AKP’den çok CHP’yi hedef tahtasına oturtarak, “celladına aşıklar” gibi nefret söylemine giren, ileri geri laflar ederek bunu başaramamıştı.
Demirtaş hiç şüphesiz çok daha iyi bir siyasetçi: Cevapları kıvrak ve dikkatli, ayrıca Sırrı Süreyya’daki kendini dünyanın 8. harikası zannetme afra tafrası yok. Mesela Demirtaş, CNNTürk’teki mülakatında Alevilerden bahsederken iki konuda çok dikkatliydi: Bir, Alevilerin sorunlarının Cumhuriyetle başlamadığını teslim etti, hatta vurguladı; iki, CHP’ye oy veren Alevilerle dair bir soruya, “Alevilere haksızlık etmeyelim” diyerek mukabele etti. Bu iki nokta da HDP’nin Alevilere yönelik söylemiyle ilgili olarak benim de sosyal medyada ısrarla gündeme getirdiğim ve eleştirdiğim şeylerdi; demek ki bazı mesajlar, kısmen de olsa yerini bulmuş. Eleştirileri dikkate alıp düzeltmeler yapmak hiç şüphesiz olumlu bir tavır, bu tavrından dolayı Demirtaş’ı ve tabii Alevi danışmanlarını kutluyorum.
Demirtaş’ın bu yapıcı tavrından cesaret alarak kendisine bir Alevi olarak bir dizi soru sormak istiyorum. Her ne kadar içlerinde bazı eleştiriler barındırsa da bunlar esas itibariyle samimi sorulardır; amacım Demirtaş’ın adayı olduğu HDP’nin bana muğlak ve çelişkili gelen Alevilere yönelik kimi söylemlerini ve politikalarını daha iyi anlayabilmek ve fazlasıyla genel “herkese özgürlük ve demokrasi” retoriğinden daha somuta inebilmek. Belki Demirtaş bu soruların yanıtlarını Avrupa’da Alevi örgütlerine yaptığı ziyaretler esnasında verir ve o yanıtlar da Alevi kamuoyuyla, “Demirtaş, Aleviler için de eşitlik ve özgürlük istiyor” klişesinin ötesinde, ayrıntılı olarak paylaşılır.
Sorularım şunlar:
1) Laiklik olmadan demokrasi olabileceğine inanıyor musunuz? İnanıyorsanız bu nasıl bir demokrasi olacaktır? Mesela çoğunluk isterse hukuk sistemi kısmen veya tümüyle şeriata dayalı olabilecek midir veya sizce olabilmeli midir?
2) AKP anayasadan “laiklik” maddesini çıkarmak için bir yasa teklifi verse ve bu yasa teklifi meclisten geçse, cumhurbaşkanı olarak bu durumda nasıl bir tavır alırdınız?
3) Sizce devletin okullarından zorunlu ve seçmeli tüm din dersleri kaldırılmalı mıdır? Cumhurbaşkanı olursanız siyasilere bu yönde telkinleriniz olacak mı?
4) AKP iktidarı süresince Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bütçesi misliylen artarak devasa bir boyut kazandı. Bu bütçe artışlarına karşı Meclis’te siz veya partiniz hiç “hayır” oyu kullandı mı?
5) AKP cemevlerine “kültür merkezi” veya “tekke” olarak yasal statü vermek istese bunu destekler misiniz? Yoksa, “hayır, cemevlerine verilecekse Alevilerin istediği gibi ‘ibadethane’ olarak statü verilmelidir” der misiniz ve bu yönde çaba sarfeder misiniz?
6) Bazı insanların kamusal alanlarda din tebliğinde bulunmaları, bu meyanda mesela Alevi mahallelerinde şeriata davet eden bildiriler dağıtmaları, sahilde güneşlenen kadınlara kapanmayı telkin etmeleri vs. sizce Müslümanların inanç özgürlüğünün parçası mıdır? Eğer öyleyse, mesela ateistlerin dinsizlik propagandası yapmaları, başı açıkların başı kapalılara “başınızı açın” yönünde telkinde bulunmaları da aynı kategoride görülebilir mi?
7) Hangi noktada ve ne oldu da Gezi’nin artık darbeciler tarafından kullanılmayacağına karar verdiniz ve Gezicileri desteklemeye başladınız? Gezi’den darbe çıkarmaya çalışanlar kimlerdi? Mesela benim elinde Atatürk resimli bayrakla sokağa çıkan Kürt Alevisi annemi bu darbecilerden biri olarak görüyor musunuz?
8) Eşbaşkanlığını yaptığınız HDP Rojava’daki Kürt katliamlarını kınarken Lazkiye’deki Alevi katliamlarını neden kınamadı?
9) Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi bence de iyi bir fikir. Ancak bunun Kürtler gibi belli bir coğrafyada yoğunlaşmayan azınlıklar için handikapları olabileceğini düşünüyor musunuz? Mesela çoğunluğu oluşturan grubun aynı bölgedeki azınlıkların haklarını ve taleplerini görmezden gelmesi ihtimali var mıdır? Bu durumda hakem rolü oynayabilecek, en azından oynaması gereken bir merkezin yokluğu çoğulculuğu arttıran değil, ezen bir etki yaratabilir mi? Buna karşı ne tür kontrol ve dengeleme mekanizmaları öneriyorsunuz?
10) Dersim’de halihazırda bir doğa ve kutsal mekan tahribatı yaşanmaka. Bu tahribatı durdurmak için sizin veya partinizin ciddi bir çabası oldu mu? Ayrıca Dersim’de 130 adet cami bulunmakta; Alevi yerleşim bölgelerine zorla cami kurulmasına karşı herhangi bir beyanınız veya girişiminiz oldu mu? Cumhurbaşkanı olursanız bu konularda özel çaba sarfetmeyi düşünüyor musunuz?
11) Sizce Zazaca diye ayrı bir dil, Zazalar diye ayrı bir halk var mıdır? Yoksa bu MİT’in Kürt hareketini bölmek için uydurduğu birşey midir? İkincisi doğruysa, bu iddia ile Kürt hareketinin esas olarak emperyal bir proje olduğuna dair söylemler arasında bir paralellik görüyor musunuz?
12) Size Türk veya Kürt, tüm Sünni toplumuna sirayet etmiş Alevifobinin dini temelleri ifşa edilmeden, sırf derin devleti suçlayarak geçmişteki Alevi katliamları ile yüzleşmek ve gelecekte bu tür katliamların önüne geçmek mümkün müdür?
*akademisyen

ZEYNEL
16/07/2014 at 13:40
merhaba sevgılı ayfer
sizin sormuş oldugunuz soruları yerınde buluyorum eksıklerı ıle beraber. sanırım soarulacak cok daha fazla sooru vardır.
sunu da soylemelıyım selahattın beye bu soruların tamamını sordular ve benım aldıgım cevaplar benı tatmın ettı. saygılar