Dersim
Dersim’de Yeniden Köy Boşaltma Kararı
Dersim’de Valiliğin kararıyla girilmesi yasaklanan bölgedeki köylere giden asker “Boşaltın, gidin” dedi. 90’larda evlerinin yakıldığına da tanık olmuş köylüler sürgünü reddediyor: “Gidecek başka yerimiz yok.”
Dersim’in Hozat ilçesine bağlı Zankirek (Karaçavuş) köyü Esenevler mezrasına önceki gün giden Yenibaş Karakolundan askerler “Köyü boşaltın gidin, can güvenliğiniz yok” dedi. Köylüler de “Bizim başka gidecek yerimiz yok, hem gidersek köyü yakmayacağınızın garantisi de yok” diye cevap verdi.
Kentte altı ilçede 14 bölge Valilikçe “özel güvenlik bölgesi” ilan edildi, ardından askerler köylere ve mezralara giderek “Boşaltmazsanız can güvenliğinizden biz sorumlu değiliz” dedi.
Üzerinden savaş uçakları geçen köyün sakinleri 1994’te yaşadıklarının tekrarlanmasından endişe ediyor. Esenevler 1994’te de zorla boşaltılmış, evler yakılmış, köylüler sürgüne gönderilmişti.
Şimdi altı haneli mezrada 30 kişi yaşıyor, devlet onların da evini terk etmesini istiyor.
Asker: Güvenliğinizden sorumlu değiliz
Hozat’tan Zübeyde Kılavuz üç gündür yaşananları bianet’e anlattı:
“Önceki gün karakoldan gelen askerler, köyümüzün ‘güvenlik gerekçesiyle’ akşama kadar boşaltılmasını istiyor, köylüler kabul etmeyince de tutanak tutuyorlar.”
“Köylüler ise ‘Tarlamızı, ormanı, evimizi yeniden yakmayacağınızın garantisini vermiyorsunuz, gidecek başka yerimiz de yok’ diyor, tutanağa ‘Barınacağımız başka bir yer yok, gitmeyi de düşünmüyoruz’ diye şerh düşüyorlar.”
“Asker ‘terör olayları olduğunu’ ileri sürüp ‘Can güvenliğinizden biz sorumlu değiliz’ cevabını veriyor. Akşam 17:00’den sonra da bölgeye giriş-çıkış yapılmasını yasakladılar.”
“İki karakolun ortasındayız”
Kılavuz, “Hiçbir güvenlik sorunumuz yok” diyor:
“Bölgenin güvenli olmadığını söylüyorlar oysa bizim köyümüz iki karakolun ortasında ve karakollardan da net şekilde görünür durumda, kontrol altında.”
“Ayrıca burada altı aile var, her hanede hayvancılık yapılıyor, koyunları var. Hayvanları bırakıp gidemezler.”
Köyün üzerinden her uçak geçtiğinde köylüler korkuya kapılıyor.
Her hanede yaklaşık 300 küçükbaş hayvan var, tarla ve bostan eken köylüler, bu kararın tam hasat zamanı alınmasından da şikayetçi. Arıcılık yapanların ise kovanları terk etme ihtimali yok.
“Geçim kaynakları ne olacak?
Hozat Belediye Başkanı Celalettin Polat da bianet’e yaptığı açıklamada, Vali ile görüşmeye çalıştıklarını ancak telefonlarına çıkmadığını, bugün Cumhuriyet Halk Partisi’nden (CHP) vekillerin de içinde bulunduğu bir heyetle tekrar görüşme talebinde bulunacaklarını belirtti.
Polat, “Kararın neye istinaden alındığını bilmiyoruz. Ben de gittim kaldım, tehlikeli bir bölge değil” dedi. İnsanların yaşadıkları yerdeki geçim kaynaklarını da bırakamayacaklarını söyledi ve “Olan yine fakir fukaraya olacak” diye ekledi.
1994’te boşaltılmıştı
Zübeyde Kılavuz, köylerinin 1994’te de zorla boşaltıldığını anlattı:
“O zaman da ‘güvenlik gerekçesi’ diye boşaltıp insanlar çıkınca hemen evleri yaktılar. Geri dönemedik, köydekiler sürgün edildi, göç etmek, kaçmak zorunda bırakıldı. Çok fazla ekonomik zorluk da çekildi. O yıllarda 20 aile gidecek yeri olmadığı için bir süre düğün salonunda kalmıştı.”
Kılavuz, “Dersimi insansızlaştırmaya çalışıyorlar. Aslında burada zulüm 1938’den beri sürüyor” diye ekledi. (AS)
Ayça SÖYLEMEZ -Bianet.org
* Fotoğraflar: Hozat Belediyesi.