Haberler
Yeter Gültekin'den açıklama: Heykeli ve anıtı sökenler zalimdir!
Hasret Gültekin’in eşi Yeter Gültekin’in açıklaması şöyle:
Nazımiye Düzgün Baba Cemevi Yönetim Kurulu’na 2018 yılında Sivas Katliamı Şehitleri Anı Ormanı-Anıt Projesi anıtın çizilmiş resmi ile yazılı olarak sunulmuş ve Yönetim Kurulu’nun onayı alınmıştır.
Bugün Nazımiye Düzgün Baba Cemevi’nin Başkanı olan kişide 2018 yılında Anıt Projesine onay veren Yönetim Kurulu üyesidir, projeden ve 2018 yılından bugüne projenin gerçekleştirildiği her adımdan haberdardır.
Geçen hafta Hasret Gültekin Heykeli ve 33 Can’ımızın isimlerinin kaideye yerleştirilmesinde bizzat kendisi de fotoğraflarda görüldüğü gibi orada bulunmakta. Ayrıca 16.07.2020 Perşembe günü yapılacak açılış için program hazırlıyor ve açılışı duyuruyor.
Biz 16.07.2020 Perşembe günü Sivas Katliamı Şehitleri Anı Ormanı-Anıt’ın açılış yapılmasını beklerken 13.07.2020 Pazartesi günü telefon görüşmelerinde birilerinin bu Anıt Açılışına karşı olduklarını öğrendik.
14.07.2020 Salı günü saat 16:30 da Nazımiye Düzgün Baba Cemevi Başkanı ile yaptığımız telefon görüşmesinde kendisinin bu açılışı yapmak istediğini ama ismini vermediği bazı kurumların bu Anıta karşı olduğunu, görüşmelerin devam ettiğini ve sorunu çözmeye çalıştıklarını anlattı.
13.07.2020 Pazartesi günü saat 19:00 da DAD Eş Başkanı ile gerçekleştirdiğimiz telefon görüşmesinde bizim Aile olarak bu projeden haberimiz ve rızalığımız olup olmadığını bilmek istediklerini ve Anıt’ın açılışı ile ilgili sorundan haberdar olduklarını, görüşmeler yaptıklarını ve çözüm arayışı gayretinde olduklarını söyledi.
16.07.2020 Perşembe günü sabahı çözüm ve açılış yerine yıkım fotoğraflarıyla kahrolduk.
Eylemlerini ve gerekçelerini mert insanlar gibi savunamayacakları için 15.07.2020 gecesi karanlıkta Hasret Gültekin Heykelini yerinden indirenler, 33 CAN’ımızın isimlerini kaideden sökenler Madımak Otel’ini ateşe verenlerden daha da zalimdirler ve bu yıkımcılar 33 CAN’ımızı birkez daha katlettiler.
Bu yıkım kararını veren, bu kararı onaylayan, yıkım kararını uygulayan ve bu yıkıma susarak seyirci kalan vicdansızlar hiç unutmasınlar ki bu YOL bugüne kadar bu YOL’a canlarını veren PİR’lerimiz ve CAN’larımız sayesinde yaşatılabilmiştir ve onların isimleri sonsuza kadar tüm insanlığın vicdanına ve yüreklerine yazılmıştır, hiçbir zalimin zulmü ve onların mücadelesini, isimlerini unutturma çabası başarılı olamamıştır.
Bu yıkımı gerçekleştiren vicdansızlar kim olursa olsunlar insanlığa ve medeniyete hizmet etmiş ve canlarını vermiş insanların binlerce yıllık sosyal, kültürel ve inançsal mirasını bugüne aktaran isimlerini, eserlerini, heykellerini yok etmeye çalışan, yıkan insanlık düşmanı köktendinci zalimlerle aynı eylem içindedirler.
Bu yıkımı düşünsel ve eylemsel olarak onaylayanlar her kimse Aleviliğin, bu YOL’a canlarını vermiş PİR’lerimizin ve katledilen CAN’larımızın ödediği bedellerle bugüne kadar süregelen İnancımızın varlık ve insan hakları mücadelesinin düşmanlarıdır. Toplumsal vicdan ve tarihin vicdanı herkesi yaptıkları, yapmadıkları ve yıktıklarıyla hak ettiği yere yazar. Bu yıkımı yapanlarda tarihin sayfalarında Hınzır Paşa gibi zalimlerin yanına yazılırlar.
Toplumsal olarak şu sorulara hep birlikte yanıt aramak durumundayız:
1. Hangi akıl, hangi vicdan ve eylemini savunamayan hangi gizli güç PİR SULTAN ABDAL’a sahip çıkmak için Sivas’a gitmiş, Madımak Otel’inde savunmasızken kuşatılmış ve diri diri yakılmış çocuklarımızın, yaşlı bilgelerimizin, sanatçılarımızın ve aydınlarımızın Anıtını ve İsimlerini hoyratça imha edebilir, yıkabilir?
2. Bugünün Hınzır Paşa’ları ve zorba yıkıcıları istemiyor diye biz CAN’larımızı Düzgün Baba’ya teslim edemeyecek miyiz?..
Toplumsal vicdana inançla, haksızlığa karşı dirençle ve bu YOL’a canlarını ve emeklerini verenlere saygıyla…