Haberler
Zeynep Altıok: Dinci Yobazlar Madımak’ta Alevileri Hedef Aldı
“”Doğrudan Alevileri, etnik kökenleri yüzünden hedef alarak ayaklanan bir güruhun kıydığı 35 candan bahsediyoruz. Bu olay siyasi İslam odaklı kökten dinci bir kalkışmaydı ama bununla sınırlı değildi, devlet eliyle yapılmış bir katliamdı. “
Dersimnews.com – 33 aydının, dinci yobazlar tarafından yakılarak katledildiği Madımak Katliamı‘nın üzerinden tam 21 yıl geçti.
Madımak Katliamı’nda hayatını kaybedenlerden biri de şair Metin Altıok‘tu. Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok, Habertürk’ten Kübra Par‘a konuştu.
Kübra Par, Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok ile Madımak katliamı ve albümünü konuştu.
İşte o söyleşi:
Sezen Aksu, Fazıl Say, Candan Erçetin, Çiğdem Erken, Selda Bağcan, Vedat Sakman, Grup Gündoğarken, Kardeş Türküler… Türkiye’nin en iyi besteci ve yorumcuları Madımak Katliamı’nda hayatını kaybeden şair Metin Altıok’un şiirlerini besteledi, ortaya 23 parçalık bir albüm çıktı. Metin Altıok’un kızı Zeynep Altıok ile Madımak Katliamı’nın yıldönümünde buluştuk, hem albümü hem de kapanmayan yarasını konuştuk.
Madımak katliamı, dinci yobaz bir güruhun aydınları katletmesi olarak anılıyor. Olay bu basitlikte miydi?
Doğrudan Alevileri, etnik kökenleri yüzünden hedef alarak ayaklanan bir güruhun kıydığı 35 candan bahsediyoruz. Bu olay siyasi İslam odaklı kökten dinci bir kalkışmaydı ama bununla sınırlı değildi, devlet eliyle yapılmış bir katliamdı. Güvenlik güçlerinin 8 saat boyunca müdahale etmediği, canlı yayından insanlara izlettirilen bir vahşetten söz ediyoruz. Aydınlanma hareketine karşı Cumhuriyet’in yıkılmasını arzu eden laiklik karşıtı grupların bir kalkışmasıydı. 11 yaşında, tek suçları sema dönmek, tiyatro oynamak, şiir okumak olan çocukların öldürüldüğü bir katliamdı. Unutmayalım, devlet eliyle yapılması siyasi ideolojiyi aklamaz. Tahrik asla kabul edilebilir bir gerekçe değil…
Madımak’ın intikamı iddiası aynı hafta içinde yapılan Başbağlar katliamının da aslında aynı karanlık güçler tarafından tezgâhlandığı iddiasına ne diyorsunuz?
Bu iddialar iktidar ideolojisini aklamak için iktidarın yayın organları tarafından gündeme getiriliyor. Bu iddiayı destekleyen herhangi bir belge ortaya çıkmadı. 8 saat boyunca bir katliamın izlettirilmesi ve sonrasında hiçbir kamu görevlisinin sorgulanmaması devlet elini net olarak gösteriyor. Dönemin sanık avukatları bugün AKP’nin üst düzey yöneticileri… Dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan, sanıkları cezaevinde ziyaret edip koşullarını iyileştirdi. Dava zamanaşımına uğradığında Başbakan “Hayırlı olsun” dedi. Sanıkların ailelerini tebrik etti ve katliamı meşrulaştırdı. Bu siyasi ideolojinin o günden bugüne nereye evrildiğini gösteriyor.
‘BAŞBAĞLAR KATLİAMI DA SAHİPSİZ BIRAKILDI’
Ergenekon dosyasında da Başbağlar ile Madımak olayları ilişkilendiriliyordu. Her iki olayın Alevi-Sünni çatışması çıkarmaya yönelik bir tezgâh olması olası mı?
21 yıl önce Sivas’ta Türkiye Cumhuriyeti’nin reforma uğratılması üzerine bir gelecek planı yapıldı. Bu planın tetikleticileri, derin devletin içine yerleşmiş durumda ve şimdi hedef saptırmaya çalışıyorlar. Ancak şunu da belirtmek isterim, Başbağlar katliamı da Sivas katliamı kadar sahipsiz bırakıldı çünkü işlerine öyle geliyor. Onların bir davası bile yok. Zamanaşımı onlar için de geçerli olacak. Katliamı ve ölüleri yarıştıran, siyasete malzeme eden zihniyet kabul edilemez. Başbağlar katliamından kurtulanlar ile temastayım. Onların uğradığı haksızlığın da sesi olmak için elimden geleni yapıyorum. Fakat Sivas katliamı ile Başbağlar katliamı arasında organik bir bağ olduğundan şüphelenmedim.
‘EN ÖNEMLİ FİRARİ SANIK EVİNDE YAŞLANIP ÖLDÜ’
Dava süreci ne durumda?
Hiçbir dava 20 yıl sürmez. ÖYM’ler kaldırıldığı için el altından Sivas’a nakledilmeye çalışıldı. Avukatlarımız fark etti, Ankara’ya geri aldık. Firari sanıklarla ilgili akıl almaz şeyler yaşandı… İnterpol tarafından kırmızı bültenle aranan davanın kilit ismi sanık İhsan Çakmak aldı, askere gitti, belediye de iş buldu, memleketinde evlendi, çocuğunu nüfusa kaydetti. O yakalanıp sorgulanabilseydi bu davanın seyriyle ilgili birçok şey değişecekti. İki yıl önce emniyet müdürlüğünün karşısında yaşayan kızının evinde huzur içerisinde sessiz sedasız öldüğü ortaya çıktı!
Abdullah Gül Devlet Denetleme Kurumu’na Sivas olaylarını araştırma görevi vermişti.
O rapor yeniden yargılama yolunu açma arzusunun sonucu… Henüz bir rapor çıkmadı. Hüküm giymiş kaç kişinin cezaevinde olduğunu bile hâlâ tam olarak bilmiyoruz.
Meclis’ten özel yetkileri olan bir komisyon istemiştiniz ne oldu?
Taleplerimiz Meclis’te salt AKP oylarıyla tam 18 kez reddedildi.
Madımak Oteli müze oldu mu?
Bilim ve kültür merkezi olduğu iddia edilen bir yer açıldı ama duvarlarında Keloğlan, Pamuk Prenses resimleri var. Kapısında da polis kuşunu ile ölen iki saldırganın ismi bizim kayıplarımızın isimleri ile birlikte onurlandırılıyor! “Ya silin ya biz isimlerimizi kaldıralım” istiyoruz, kabul edilmiyor.
‘27 şarkılık neşeli bir albüm’
Sadece Metin Altıok şiirlerinden bestelenmiş şarkılardan oluşan albüm çıkardınız. Adı “Anka”…
Benim için çok kıymetli bir proje. Albümde 27 tane şarkımız var, 21’i yeni beste. Sadece iki tanesi Metin Altıok şiiri değil, biri Ataol Behramoğlu’nun babam için yazdığı “Yangın Yeri şiiri, Zülfü Livaneli bestesi; diğeri de benim babamın ardından yazdığım bir yazı üzerine Murat Evgin’in bestesi… Çok sürpriz isimler var. Sezen Aksu, Fazıl Say, Candan Erçetin, Çiğdem Erken, Selda Bağcan, Vedat Sakman, Grup Gündoğarken, Kardeş Türküler ve daha niceleri… İki tane de Kürtçe şarkımız var. Çok ağır bir albüm değil, oldukça neşeli. Umarım bütün bu nefret söylemi içerisinde birleştirici bir unsur olur…