Connect with us

Dersim News, Dersim Haber, Dersim

Bir Asimilasyon Modeli Olarak Makbul Alevilik

Alevilik

Bir Asimilasyon Modeli Olarak Makbul Alevilik

Özcan Öğüt’ün Makbul Alevilik kitabı  Türkiye’de geçmişten günümüze Alevi asimilasyonuna yönelik devlet politikasını ve bunun Aleviler üzerindeki sosyo-psikolojik etkilerini inceliyor.

Pazarcıklı Yazar Özcan Öğüt’ün, Türkiye’de geçmişten günümüze Alevi asimilasyonuna yönelik devlet politikasını ve bunun Aleviler üzerindeki sosyo-psikolojik etkilerini derinlemesine analiz edip “Makbul Alevilik” adı altında kavramsallaştırdığı kitabı Nika Yayınevi tarafından basıldı.
Bu kitabın ana konusu olan “Makbul Aleviliğin” kısa bir özeti, ilk olarak, “Aleviliğin Müslümanlıkla İmtihanı” başlığı ile Dersimnews’de yayınlandı. Ardından  “Aleviliğin Müslümanlıkla İmtihanı” ve “Aleviliğin Özgürlük Sorunsalı” başlıklarıyla iki sayılık bir yazı dizisi olarak bazı gazetelerde ve haber portallarında da yayınlandı. Bunun akabinde, teorik temellere oturtulup genişletilen bu çalışma, “Ulemanın Asimilasyon Modeli: Makbul Alevilik” (Assimilation Model of the Ulama: Acceptable Alevism) adı ile Londra’daki Türkiye Politika ve Araştırma Merkezi (Centre for Policy and Research on Turkey) için yeniden kaleme alındı. Aradan geçen süredeki gelişmeler doğrultusunda bu temel üzerine inşa edilen kitap çalışmasına farklı perspektifler katan, çeşitli Alevi kurumlarının asimilasyon tuzaklarına karşı yaklaşımları, geçmişten günümüze yaşanan asimilasyon örnekleri, Şiacı ve Sünnici sözde Alevilerin asimilasyon çalışmaları, Fethullah Gülen cemaatinin Alevi planları ve Cami-Cemevi projesi, Alevilerin Türkiye genelindeki yerleşim haritaları, Alevi nüfusu ile ilgili tartışmalar ve Alevi nüfusunun sürekli azalma eğiliminde olmasının nedenlerinin irdelendiği bölümlerle beraber, Alevi asimilasyonuna dair kapsamlı bir veri ve fikir sunmaktadır. Maraş Katliamı’nda hayatını kaybedenlere ve onların acısını yaşayanlara ithaf edilen kitap, bu katliamda yaşananlarla ilgili yazarın duygusal bir paylaşımı ile başlamakta.
Bir asimilasyon modeli olarak kavramsallaştırılan “Makbul Alevilik” adlı kitabın ilk bölümleri; Aleviliğin yeniden kurgulanma çabalarını Alevilik içerisinde rol alan aktörler ekseninde ele almakta. Buna göre yazar içeriden asimilasyonu şu şekilde izah etmekte; “Kentleşme sürecinin getirdiği modernleşmenin etkisi ile bazı Alevi örgütlenmelerinin Aleviliğin ayinsel ve ritüelistik yapısını yeniden kurgulama ve çeşitli standartlar geliştirme çabaları ile gerçekleşmektedir. Aleviliğin kendi iç dinamikleri ile içeriden yeniden kurgulanması, bir yandan modernleşme sürecinin bir sonucu olarak ihtiyaçlar doğrultusunda şekillenirken, bir yandan da bu dönüşüme model alınarak taklit edilen bazı örneklerle egemen inanca benzeştirilmeye çalışılan Aleviliğin içinin boşaltılma riski söz konusudur. Aleviliğin yeniden kurgulanması, Ortodoks İslam’ın ezberi kalıplarına veya Alevi kisvesine bürünüp içeriye sızan truva atlarının zihinleri bulandırma çabalarına kapılarak yapılması Aleviliğin sonu demektir.”
Kitabın, dış aktörler ekseninde verilerle asimilasyon öykülerinin aktarıldığı ve teorik tartışmalarının yapıldığı ikinci bölümünde ise ancak ulemanın bozulması gereken kronik ezberlerini reddetmek üzerine bir çözüm alternatifi sunan yazar, dışarıdan gerçekleştirilen asimilasyonun Aleviler üzerindeki etkisini şu sözlerle aktarmakta; “Alevilerin ramazan orucu tutup tutmamalarının, cemevlerinin ibadet yeri olup olmamasının ve camiye veya hacca gidip gitmemelerinin günümüzde halen tartışılıyor olmasının, Osmanlıdan bu yana halen devam eden baskılardan ötürü makbulleşen Alevilerin güçlü olana benzeme ya da öyleymiş gibi davranmalarından kaynaklanmaktadır. Yani buna göre geçmişte olduğu bugün de muktedir güç, özgün bir ibadet mekânının tanınması veya inancı yaşayış özgürlüğü beklenen en temel konularda bile mutlak gücüne asimile ettiği kendi ‘rol model’ Alevilerini yaratmıştır. Dolayısıyla ulemanın kendi ‘makbul’ modelini yaratıp damgaladığı ‘İyi Alevi – Kötü Alevi’ şeklindeki ayrımlarla, özgürlük beklenen en temel hakların varlığı dahi ulema referanslı bir teolojik varoluş sorunsalına bürünmüştür. Oysa meşruiyetini tamamen Aleviliğin yüzyıllardır katliamlara maruz kalmasına neden olan bir algıdan alan bu asimilasyon modeli, bugün de Alevilerin kendi dini ve kültürel özgünlüğü ile yaşayabilmesinin önündeki en büyük engeldir.”
Kitabın “İçindekiler ve Önsöz” bölümüne bu linkten ulaşabilirsiniz.
Sosyal medyada paylaşın
        
   
Continue Reading
You may also like...
Click to comment

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

four × five =

More in Alevilik

To Top