Rehberlik yapan yapan Dersimli genç Dersim formasını Dünyanın en yüsek zirvesi Everest’in tepesine taşıdı.
Dersimnews.com– Dünyanın en yüksek zirvesi olan Everest’te Dersim formasının ne işi var demeyin. Rehber olarak olarak çalışan Dersimli bir genç Dersim formasını Everest’in zirvesine taşıdı. Dersim formasını Dünyanın en yüksek zirvesi olan Everest’e taşıyan Dersimli dağcı genç Dipnot Tablet’e konuştu. İşte Dipnot Tablet’in yeni sayısında yayınlanan o röportaj:
Dersim Spor formasını Everest’in zirvesine taşıma fikri nasıl doğdu?
Öncelikle bunu yapmamın en büyük sebebi Dersimspor’a , dağa ve meslegim olan fotoğrafa olan tutkumun bir kombinasyonu. Nepal ‘e iki yıldır geliyorum buraya tur getiriyorum , rehberlik yapıyorum, normalde de Türkiye’de egitmenlik ve fotograf gezi rehberliği yapıyorum. Daha once hic dağa cıkma firsatım olmamıştı Nepal’de…. Ancak Türkiye’de ve hatta Tayvan’da tırmanıslarım bulunmakta. Bu sezon bir fırsatını bulup bunu basarmak istedim.
Ne zaman yola çıktınız?
Yolculuguma 9 martta baslayıp 20 Martta sonlandırdım. Bunu Everest ana kampta acmamın gelismesi ise gecen yaza dayanmaktadır. Dersim’de Ovacıkta Düzgün Baba adında bır dağ bulunmakta. Geçen yaz Dersim formasını oraya cıkıp actım ve arkadaslarım Dersim’in formasını Dersim’de açacagına baska yerlere taşı da biz de görelim şeklinde söylemleri oldu ve ben de Nepal’ e gidebiliyor olmamdan dolayı bunun planını bu sezon icin yaptım… Türkiye’den gelen turist grubunu İstanbuL’a uğurlarken bende aynı gün hiç dinlenmeden bende Lukla’ya geçtim..
Burada lojistik destegimi Base Camp Adventure adında bir treking sirketi sagladı… Harcamalarım ve masraflarımın hepsi kendime aitti…. Base Camp bu bölgedeki bu işi en iyi yapanlar diyebilirim. Olur da tırmanmak isterseniz http://www.basecamptreks.com/ adreslerinden ulaşabilirsiniz.
Everest’e çıkış nasıl başladı?
Yolculuğuma 9 Mart ‘ta Himalayalar’da 2850 metrede bulunan Lukla’dan basladım… Buraya ulasım Kathmandu’dan havayolu ile 40 dakikalık bir ucuşla oluyor… Aksi düsünülemiyor çünkü Himalayalar’da yürüme dışında herhangi bir ulaşım bulunmuyor… Lukla’dan 11 km yürüyüşle Phakding diye bir yere gelip ilk konaklamamı yaptım… Phakding Lukla’ya göre daha aşağılarda bir köy; 2600 metrelerde bunu yapmamın en büyük sebebi, yüksek irtifaya zamanla kendimi alıstırmak içindi…
Phakting’de bir gece konakladıktan sonra Namche Bazaar diye bir yere geldim, burası da oldukca popüler olan, herkesin ugrak yeri olan bir yer… Burada iki gece konakladım, ikinci gün 3900 metreye çıkıp tekrar Namche’ye indim, en büyük sebep yine yüksek irtifa içindi.. Buradan 4000 metre yükseklikteki Tengboche’ye geliyorum.
Tengboche’ de çok büyük bir Budist tapınağı var. Yılın belirli zamanlarda inzivaya çekilmek ve Budizm öğretisini öğrenmek isteyen binlerce Budist buraya geliyor. Buradan sonraki durağım ise Dengboche. Hava koşulları yükseldikçe zorlaşıyıor ve Dengboche’de tipi beni karşılıyor. Yapacak bir şey yok, zirvelere ulaşmam için iki gün burada kalmam ve tipiyi uğurlamam gerek.
Sanırım devamında hızlandınız zirveye doğru?
Evet, cok zor kosullar altında son konaklama yerim olan Gorak Shep ‘e geldim burası 5160 metrede… Gorak Shep’ e gelir gelmez bir saatlik bir molanın ardından hemen Himalayalar’daki diger bir zirve olan Kalapathar dağına tırmandım. Burası 5565 metrede. Daha sonra inip tekrardan Gorak Shep ‘e geldim.
Bir ertesi gün sanırım büyük gündü?
O geceyi Gorak Shep’te geçirip sabah formamı çantama koyup erzağımı suyumu alıp Everest Ana Kamp yolunu tuttum. Ve oldukca keyifli bir yolculugun sonunda Everest Ana Kampa ulastım. Mutluluktan aglayacaktım. Çünkü benim icin müthiş bir mutluluktu ve yolculuğa çıkmadan önce herkesin benim Everest Ana Kamp planımdan haberi vardı. Başaramayacağım varsayımı aklımın bir köşesinde sürekli beni rahatsız ediyor ve üzüyordu. Dağa tırmanmak demek başka bir şey. Koşullar inanılmaz zor. Elinizi yıkayacak su bulamıyorsunuz bırakın kirli olması bir yana ama icecek suyunuzu eğer iyi muhafaza etmezseniz donuyor ve içemiyorsunuz . Yatarken suyumu uyku tulumumda muhafaza ettim ve yol boyunca da kaz tüyü patiklerde.
Onca zorluğun içinde psikolojiniz nasıldı?
En büyük zorluklardan biri o; moralinizi ve kendinizi iyi tutmak zorundasınız. Mental olarak sağlığınız yerinde olsa bile psikoloji bozulursa başarıdan uzaklaşılıyor. Ben tırmanırken aklımda hep sevdiklerim vardı. Arkadaşım Demet Sağlam’ın hediye olan Sanlıurfa atkısı ile cıktım ona sarıldım, kendimi iyi hissettim. Geri dönüş yolunun en büyük keyfi ise günler sonra aldığınız duş.
Bu geziyle ilgili başka planlar var mı?
Türkiye’ye geldiğimde bir sergi açmak istiyorum. Himalaya’lı çocukların portrelerini çektim çokça. Toplamda 176 kilometre yol yürüdüm, asıl mesleğim fotoğraf eğitmenliği ve rehberliği, bunu bir şekilde herkesle paylaşmak istiyorum.