Haberler
Pir Sultan Abdal
Pir Sultan’ın şiirleri Oniki İmamlara yöneliktir. Devrimci karaktere sahiptir. Halk ozanlarının piri yada üstadı olan Pir Sultan Osmanlının ilkel sömürü düzenine düşman, Oniki İmamın dostudur ve bu yüzden asılmıştır.
Taylan KAYA
Pir Sultanı anlatmak..Nasıl anlatılır ki inandıkları uğruna canını veren bir insan?
16. yüzyılda Anadolu’nun fikri ve siyasi yönden en karışık olduğu dönemlerde Sivas ve civarında yaşamış bir halk ozanıdır. Anadolu’da yaşayan bütün Aleviler yaşları ne olursa olsun Pir Sultan’ı severler.Onu diğer halk ozanlarımızın piri yapan gerçekler devrimci karekterinden, Oniki İmam yolunu yaymaya çalışmasından, Türkçe’yi çok güzel kullanmasından ve hayatının idam edilerek bitiş şeklinden kaynaklanmıştır.
Pir Sultan sözünü ve sazını çok güzel bir şekilde kullanarak tıpkı Şah İsmail’in yaptığı gibi Oniki İmam felsefesini Oniki İmamların isimlerinin anıldığı Duvaz-i İmam türünden şiirlerle anlatmaya çalışmış, bu yüzden de Osmanlı’nın halk ozanları arasındaki en büyük düşmanı olmuştur. Çünkü aynı dönem Osmanlı’nın Sünnileştirme çabasında olduğu bir dönemdir. Bu nedenle de Casusluk ile suçlanarak idam edilmiştir. Bilindiği gibi Osmanlı Sultanları valiliklerine gönderdikleri fermanlarda Erdebil Dergahıyla ilişkisi bulunan Alevilerin çeşitli gerekçeleri göstererek öldürülmelerini istemişlerdi.Halk ozanları geleneğinde sevilen ozanların isimleri diğer ozanlarca da kullanıldığı için Pir Sultan’ın vefatından sonra dahi onun ismiyle birçok eserler yazılmış ve söylenmiştir.
Pir Sultan Abdal, halk arasında Yedi Ulular olarak bilinen Yedi Ulu Ozan’dan biridir. Alevi gelenekleri ile dergâhın tarikat ortamında Türk dilini kullanarak yetişti. Şiirlerinde duru ve yalın bir Türkçe kullandı. Ana konuları, Deyişler, Nefesler, Hakk sevgisi, Ehl-i Beyt sevgisi, duvaz-i imam, ilahi aşk, tasavvuf ve sosyal uyarı niteliğindedir. Bazıları her ne kadar Pir Sultan’ı başkaldıran asi biri olarak gösterse de gerçekte Pir Sultan Abdal’ın yaşadığı Sivas bölgesinde o tarihte hiçbir halk ayaklanmasına rastlanmamaktadır. Dolayısıyla bir derviş olarak toplumu irşat (İlmiyle ve aklıyla toplumu bilgilendirmiştir) etmiştir. Tekke ve tasavvufun kalıplarını aşıp geniş bir halk kesimine seslenebildi. Medrese öğrenimini Erdebil’de görmesine rağmen, diğer bazı halk şairlerinin tersine, Divan Edebiyatı’ndan hiç etkilenmedi. Alevi olan Pir Sultan Abdal Türk diline sahip çıkmıştır.
Pir Sultan Erdebil şahları ve dervişleriyle kurduğu ilişki çerçevesinde Oniki İmamlar yolunda elde edindiği bilgileri Anadolu’ya Şah İsmail’in takip ettiği metoda göre aktarıyordu. Ancak bilgilerini herhangi bir eğitim kurumunda tahsil görerek değilde yüz yüze ilişkiler neticesinde elde ettiği için Pir Sultanın Oniki İmam yoluyla ilgili olarak herşeyi bilebilmesi ve bu çerçevede de aktarabilmesi mümkün değildi. Pir Sultan özellikle Oniki İmamların isimlerini yayma konusunda başarılı olmuştur.
Pir Sultan’ın birçok şiirinde bahsettiği ŞAH Erdebil şahıdır. Osmanlı’ya karşı Erdebil dergahından yana olduğunu açık açık ortaya koyan Pir Sultan Açılın kapılar şaha gidelim, katip Ahvalimi yaz şaha böyle. Ben de bu yayladan şaha giderim. derken Erdebil’e olan bağlılığını ifade etmektedir. Zaten o dönemlerde Erdebil Şahları’nın, Anadolu’da yaşayan Alevilerin gözünde kurtarıcı olduğu belirlenmişti. Fakat Anadolu’nun sünnileşmesi gerçekleştikten ve Aleviler baskı altına alındıktan sonra, Alevilerin Erdebil’le ilişkileri kesilmiş ve zamanla halk ozanlarının şiirlerinde gecen şah kelimesiyle İmam Ali Emir-el Mu’minin’i anlatılmaya başlanmıştır.
Pir Sultan Abdal “güzel şahım niye verdin bağdatı” derken 16. Yüzyıl başlarında yaşamış Şah Tahmasp’tan bahsetmektedir. Ayrıca “Urum (Anadolu) memleketine yürüdü” dediği şahta aynı şah olmalıdır. Zaten Pir Sultan Abdal Şah İsmail (Hayati) ve Şah Tahmasp dönemlerinde yaşamıştır.Pir Sultan öncülüğünü yaptığı ekol öylesine tutulmuştur ki kendisi halk ozanlarının PİR’i sayılmıştır. Anadolu tarihi çok dikkatle incelenirse Pir Sultan Abdal’dan önce yaşamış olan halk ozanlarının Oniki İmamları anlattıkları görülmemektedir. Gelenek Pir Sultan Abdal’la başlamıştır.Pir Sultan Halk ozanlığı’nın yanısıra Osmanlı’ya açıkca tavır alabilecek kadar DEVRİMCİ bir kişiliktir. Yaşadığı dönemin baskısı göz önüne alındığında bu tavrı almanın her ozanın harcı olmadığı da görülür. Aşağıdaki dörtlük Pir Sultan’ın bu konudaki duygularını çok güzel anlatır;
AÇILIN KAPILAR ŞAHA GİDELİM
Hızır Paşa bizi berdar etmeden,
Açılın kapılar Şah’a gidelim,
Siyaset günleri gelip çatmadan,
Açılın kapılar Şah’a gidelim.
Bunda bilmeyeni bildirirler mi
Eli bağlı namaz kıldırırlar mı
Yoksa Şah diyeni öldürürler mi
Açılın kapılar Şah’a gidelim.
Aslımız Muhammet kıyman cellatlar
Üstümüzde bite davacı otlar
Ölüm Allah emri ya yezitler.
Açılın kapılar Şah’a gidelim.
Her nereye baksam yolum dumandır
Pirim bana küfür etse imandır
Zincir boynum sıktı halim yamandır
Açılın kapılar Şah’a gidelim.
Sağlıklı mı ola dostun illeri
Karşıda görünen tozlu yolları
Şah’tan elçi gelmiş dem bülbülleri
Açılın kapılar Şah’a gidelim.
Güzel Şah’ım çıktı m’ola köşküne
Can dayanmaz gayretine müşkine
Seni beni Yaradan’ın aşkına
Açılın kapılar Şah’a gidelim.
Kapısı yok bacasından bakarım
Gözlerimden hasret yaşı dökerim
Şah’a giden bir bezirgan tutarım
Açılın kapılar Şah’a gidelim.
Pir Sultan Abdal’ım güzel şah canım
Ağlamaktır benim demim devranım
Arşta melek yerde çeşm-i efgânım
Açılın kapılar Şah’a gidelim.
Erdebil tarafını tutmuş, Osmanlı’ya karşı açıkca tavır almış ve bu uğurda can vermeyi göze almış bir halk ozanı’nın Osmanlı’nın kurdurduğu dergahı ve o dergaha ismini verdirdiği şahsı övmesi ve hatta anması mümkün değildir. Bu nedenle Hacı Bektaş’tan ve Bektaşilikten bahsedilen ve Pir Sultan’ın söylediği iddia edilen şiirler tamamen uydurmadır. Zaten çok az miktarda olan bu şiirler Pir Sultan adına onun yoluna ihanet eden köle zihniyetli halk ozanları tarafından söylenmiştir. Büyük ihtimallede bu tür şiirler Alevilerin, çaresizlikten dolayı Bektaşilik dergahına sığınmalarından sonra söylenmiş ve yayılmıştır.Pir Sultan’ın Bektaşiliği ve Hacı Bektaşı öven Osmanlı’yı öven hiçbir şiiri yoktur, söylenenlerde ona ait değildir. Pir Sultan’ın şiirleri Oniki İmamlara yöneliktir. Devrimci karaktere sahiptir. Halk ozanlarının piri yada üstadı olan Pir Sultan Osmanlının ilkel sömürü düzenine düşman, Oniki İmamın dostudur ve bu yüzden asılmıştır.Ama görüyoruz ki,ölmemiştir…