Haberler
Taksim Dayanışması: 31 Mayıs’ta Taksim Meydanı’ndayız
Taksim Dayanışması Gezi Parkı direnişinin 1. Yıldönümü 31 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda olacaklarını açıkladı.
Mimarlar Odası Büyükkent Şubesi’nde yapılan basın toplantısına mimar Mücella Yapıcı, avukat Can Atalay, Şehir Plancılar Odası İstanbul Şube Sekreteri Akif Burak Atlar ve İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu ve Mehmet Ayvalıtaş’ın ağabeyi Muharrem Ayvalıtaş katıldı.
Yapılan ortak basın açıklamasında, “Taleplerimizden vazgeçmediğimizi göstermek için 31 Mayıs’ta meydandayız. Taksim’de ve diğer tüm meyndalardayız” dendi.
Mücella Yapıcı, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın 2011 genel seçimlerden sonra tüm Taksim’i insansızlaştıran, Taksim’i otopark çatısına benzeten ve kamusal alan Gezi Parkı’nı Topçu Kışlası yapmak isteyen Taksim Yayalaştırma Projesi’ni açıkladığını hatırlattı.
“150 bileşen olduk”
70’i aşkın örgütle 15 Şubat 2012’de Taksim Dayanışması’nın kurulduğunu hatırlatan Yapıcı, bugün “suç örgütü” olarak adlandırılan dayanışmanın birleşen sayısının 150’ye yükseldiğini belirtti.
Yapıcı, ilk günden bugüne kadar Yayalaştırma Projesi ve Topçu Kışlası’nın yapılmasını engellemek için hukuki ve toplumsal tüm yolları kullandıklarını hatırlattı.
“27 Mayıs 2013 gecesi Divan Oteli’nin oraya buldozerin gelip ağaçları kesmek istediği haberini aldık. Hukuksuz projede dahi yer almayan bu işlem için hiçbir izin yoktu. Bize hiçbir belge göstermediler. Ertesi gün yine izin yokken çevik polis inanılmaz bir şiddetle üzerimize geldi. O ağaçları tekrardan diktik. Her türlü hukuki yollara yine başvurduk. Taksim’de başka bir hayat başladı. Başka bir hayatın mümkün olduğunu gören bir yerden son derece barışçıl bir ortam vardı. Ancak binlerce insana yeniden binlerce kez polis şiddeti uygulandı.”
“Sorumlular yargılanmalı”
Yapıcı taleplerini şöyle sıraladı:
“Gezi Parkı’nın park olarak kalmasını kazandık bu ciddi bir kazanımdır. Ancak hala son derece kapalı bir kamusal alan. Ali İsmail’in annesi bile parka sokulmak istenmedi. Park ve meydanların tamamen halka açılmalı. Gençlerin ölmesinde sorumlu olanlar cezalandırılmalı. Bu şiddete neden olan Başbakan başta herkes yargılanmalı. Biber gazı yasaklanmalı. Gezi döneminde tutuklananlar hiçbir şekilde yargılanmamalı. Bütün kamusal alanlarda toplantı ve gösteri yasaklamaları, fiili engellemelere son verilmeli.”
1,5 ayda 6 kişi öldü
Ali Çerkezoğlu, sadece 1,5 ayda altı kişinin öldüğünü, 11 kişinin gözünü kaybettiğini, 60 kişinin kafa travması ve yüzlerce kişinin çeşitli şekillerde yaralandığını bu sayının gün geçtikçe arttığını hatırlattı.
“Görevimiz polis şiddetiyle haksız bir şekilde yaralan yurttaşları tedavi etmek değil. Böyle bir ülkede hekimlik yapmak istemiyoruz. Polisin yaraladıklarını tedavi eden doktorlar da yargılanıyor. Onlara sahip çıkan Tabip Odası da cezaevine konmak isteniyor. Parkımızı da derelerimizi de sağlık hakkımızı da istiyoruz.”
Avukat Can Atalay, polis şiddetiyle ilgili sorumluların yargılanması gerektiğini belirterek hukuki başvurularına rağmen Gezi sürecinde ne kadar insanın yaralandığı ne kadar insanın suç duyurusunda bulunduğuna dair tam ve eksiksiz bilgiye ulaşmanın devletin engellemesi nedeniyle mümkün olmadığını belirtti. (NV)
bianet