Haydar Karataş: Aleviler Demirtaş’tan Ne İster?

Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçim sloganı: Kürtler olarak bu cumhuriyeti yönetmeye talibiz olmalıdır, Aleviler ve solcuları müttefik görüyoruz olmalıdır. Hatta Türklere de seslenmek, korkmayın yeni bir demorkasi kültürü getirelim demek lazım..

Haydar Karataş – BirGün Pazar

Selahattin Demirtaş ile ilgili yazdığım yazı vesilesiyle yorum yapan arkadaşların bir kısmı akıl ve izanı bir tarafa bırakmış.

Ben Alevilerin yönünü Ortadoğuya çevirmenin büyük bir bela olduğunu yazıyorum.
Ve bunun neden böyle olduğunu belirtiyorum. Doğrudur yanlıştır bilmem, benim algı sürecim belki bazı şeyleri görmemi engelliyor. Ancak isterimki bana: “hayır, şu şu nedenlerden dolayı yanılıyorsun” demenizdir.
İkincisi, Belediye seçimlerinde İstanbul’da yaşayan Kürtlere gelecek vaadinde bulunmak yerine Sarıgül bilmem ne kadar kötüdür sloganı kullanıldı. Sonuç ortada, Sırrı Süreyya iyi bir siyasetçi o oyun üç katını hak ederdi. Bunu konuşmak gerekmez mi?

Üç, İstanbul’a göç etmiş Kürdün oradaki yaşam hakkı neden siyasetin temel sloganı değil diyorum. Bugün Diyarbakır’da Kürt olmak kolaydır, ancak Bolu, Manisa, İzmir, İstanbul gibi yerlerde Kürt olmak zordur. Oraya göç etmiş Kürtlerin ana dillerinde okul hakkını savunmak toplumun derin travmalarını tamir etmede son derece önemlidir. Diliniz belediyelerde olacak demek lazım.

Dört, Demirtaş’ın Alevi ve Solculara sesleneceğiz söylemini bu nedenle, başarılı bir siyasetçi olan Demirtaş’ı başarısız kılacağını düşünüyorum.

Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçim sloganı: Kürtler olarak bu cumhuriyeti yönetmeye talibiz olmalıdır, Aleviler ve solcuları müttefik görüyoruz olmalıdır. Hatta Türklere de seslenmek, korkmayın yeni bir demorkasi kültürü getirelim demek lazım..

Ve ekliyorum, ki bu benim önyargım olabilir. Diyorum: Türkiye’deki Kürt siyasetinin yönü Orta Doğu’ya dönüktür. Bu batıda Kürte yaşam hakkını savunmayı engelliyor.
Bunu konuşabiliriz, mesela Barzani hareketi Türkiyedeki kürt siyasetinin aksine batı değelerini savunuyor. Eğer Kürdistan ve Türkistan derseniz, ve Orta Doğu Konfederalizmi (büyük orta doğu projesi gibi) bu Avelerin MHP’ye kadar dahi gitmesine neden olabilir diyorum.Buna Dersim alevileri dahildir.
Ki, Dersim Kızılbaş alevilerinde gözlediğim gençlerin Kemalizm’i faşizm gören Kaypakkaya geleneği yerine, daha ulusalcı illegal grupları tercih etmeleridir. Bu yönelimi de buna bağlıyorum.
Kürt siyaseti, bakın biz İstanbul’u yönetmeye talibiz, İslam fanatizminden bizler de rahatsızız demenin Alevileri rahatlatacağını düşünüyorum.

Beşincisi CHP meselesidir. CHP yıllarca Alevileri ve solcuları, sosyal demokratları oylar bölünmesin (Alevilere İslam sopasını göstererek, bakın biz laikliğin garantisiyiz derlerdi. şimdi ise eğer bizi desteklemezseniz radikal islam gelir sizi keser demeektedirler) oylar bölünmesin diye ilerici kesimleri rehin almaktadır.
Dolayısıyla da dediğim şudur: Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlığı seçim siyaseti Aleviler neden CHP’yi destekliyor üzerine kurulmamalı. Sağır sultan dahi biliyor Alevilerin neden CHP’yi destekledikleri, İslam korkusu. öyleyse buna vurgu yapmalıdır, sizi İslam fanatizminden koruyacak olan CHP değil, biziz demelidir!

yazdığım makalenin sözlük açıklaması budur: Bu makalede CHP bilmem başka bir parti yoktur, aksine Kürtler için yazılmış bir makaledir.
Jahn Poul Sarte’nin o sözüyle bitireyim: Düşünce özgürlüğü düşündüğünü söylememe değil, düşünememektir. Bizler düşündüklerimizi söylemeye bu linç ortamı nedeniyle korkuyoruz, ancak bunda haksız mıyız? Şu yorumlara bakın, şöyle olsa ne olur dendiği zaman ciyak ciyak bağırıyorlar. Bizde filozof deli manasında kullanılır. Sanırım düşünmemeyi en güzel o ifade ediyor.
Erdoğan için kefen giyen, ama Aziz Nesin ve Alevi aydınları yakmak için toplanan yüzbinlerle aynı fanatizme doğru gidiyoruz.

Din düşmanları, Türk düşmanı yerine yeni bir ulus tapıcılığı..