Haberler
Demirtaş, Dersim, Lazkiye ve Aleviler
Daha dün Lazkiye’ye ilhak etmeyi hayal eden Selahattin Demirtaş’ın bugün “YPG, Suriye Alevilerini korur” sözlerini nasıl yorumlamalıyız?
Ferhat Aktaş
BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş 14 Şubat 2014 tarihinde Dersim Belediyesi adaylarının tanıtım mitinginde yaptığı konuşmada sözü Suriye’deki Alevi katliamlarına getirerek; ” Aleviler sahipsiz değil, YPG onları korur” demiş. Gerçekten böyle bir cümle kullanmış mı acaba diyerek haber ajanslarına bakındım evet söylemiş…
Demirtaş bu açıklamayı Dersim’de Alevi Kızılbaş hassasiyetini göz önünde bulundurarak dile getiriyor. Seçim öncesi benzer cümleleri Alevi yerleşim alanlarında duymak şaşırtıcı gelmiyor. Lakin ifade ettiği ‘Alevileri koruma’ esprisinin nesnel ve öznel anlamda Suriye’de bir karşılığı yok. Ülke gerçeklerinden bihaber olan üzerinde sempatik etkiler bırakır mı bilemem velhasıl Suriyeli Alevilerin YPG güçlerinin korumasına ihtiyacının olmadığını bilmek gerekiyor. Hamaset kokan ‘koruma’ mealindeki ifadeler ile oradaki rasyonel durum apayrıdır.
Demirtaş’ın lafızda ‘sahip çıkar-korur’ dediği YPG Arap Alevilerini nasıl koruyacak doğrusu cevap yazarken hem Suriye tablosunu yakından gözlemleyen biri olarak, hem açıklamanın sahibi Demirtaş’ın emperyalist işgal projesinden esinlenerek ”Lazkiye’yi ilhak etmeye” vardırdığı fantastik görüşlerini bildiğimiz için faydası olur mu diyerek tereddüt yaşasam da meseleye eleştirel yaklaşanların daha net görmesi açısından bazı hususların altını çizmem gerekiyor.
Yukarıdaki harita 900 Km.lik sınır hattını gösteriyor. Suriye kriziyle birlikte AKP’nin yürüttüğü Yeni Osmanlıcı siyaset özgülünde cihatçı çetelerin insafına terk edilen sınır hattına yakın bölgelerin görüldüğü haritada mavi renkle işaretlenmiş yerleşim alanları Suriyeli Kürtlerin nüfus yoğunluğunun bulunduğu yerlerdir. Daha anlaşılır olmak kaydıyla şöyle diyelim; Rojava olarak tanımlanan bölgede üç ayrı ‘kantonu’ görüyoruz. Cizîrê, Kobani ve Efrin kantonları… Peki, bu kanton olarak tanımlanan sınır bölgelerinin etnik ve demografik yapısı salt Kürtlerden mi oluşuyor? Birbirlerinden yalıtık üç ‘kanton’ ve çevresinde hatırı sayılır oranda Sünni Arap nüfusu barınmaktadır. Cizîrê’nin bağlaşık bölgelerinde Kürtler demografik yapının %60’ı oluştururken Kobani ve Efrin için bunu söylemeyiz. Türkiye- Suriye sınır kapılarının (Yayladağı kapısı ayrı tutuyorum, Suriye devletinin denetiminde olduğu için Türkiye tarafından tek taraflı kapatıldı) tamamını kanton olarak işaretlenen bölgelerin bulunduğu alanlara yakın ancak kapıları ve kuzey Halep’in içlerine uzanan otoyolları selefi cihatçı çeteler kontrol ediyor.
Selefi çeteler YPG güçlerinin örgütlü olduğu alanlara geçen yıl boyunca aralıklarla saldırılar düzenledi, üç ayrı ‘kantonu’ kuşattı, bağlantı noktaları üzerinde denetimini sıklaştırdı. YPG’nin dışarıya açılabildiği en önemli ‘kapısı’ ise Haseki ilidir. Bu ilin idaresi Suriye yönetiminin kontrolündedir. Size de ilginç gelmiyor mu? Türkiye’de Kürt medyası ve sol siyasetlerin üçüncü yol çıkarımlarıyla ”Esad diktatörlüğüne karşı gerçekleşen Rojava devrimi” şeklinde gördüğü, politik değerlendirmeler yaptığı en büyük ‘kanton’ Suriye merkezi yönetiminin kontrol ettiği Haseki sınırları içinde. Neyse yazının devamında kısaca Rojava konusuna alışılmış ezberlerin dışında değineceğim.
DEMİRTAŞ’IN LAZKİYE’Yİ İLHAK ETME HAYALİ
Yeniden BDP Eşbaşkanı Demirtaş’ın sözlerine dönüp şunları söyleyelim; YPG’nin silahlı güçleri Alevilerin yaşadığı şehir ve ilçelerde bulunmuyor. Mevcut coğrafi-demografik koşulları ölçü aldığımızda (ki bilimsel yaklaşım bunu gerektirir) Kürt savunma gücü YPG’nin denetlediği hattı genişletme imkânı söz konusu olamaz. Çetelerin özelikle Türkiye’den aldıkları maddi destekle sürdürdüğü kuşatma ve operasyonal saldırılar karşısında YPG güçlerinin kimi zaman kendi bölgelerini korumakta sıkıntı yaşadığını biliyoruz. Lazkiye’ye neredeyse 750 Km.lik uzaklıktaki Cizîrê’den YPG militanları Alevi yerleşim alanlarına nasıl yetişecek acaba Demirtaş’ın bilmediğimiz bir formülü mü var? Hamaset dili ve ‘koruma’ lafızlı faydacı mantıkla ajitasyonu bırakıp Suriyeli Alevilerle ilgili varsa ciddiye alınabilecek önerisi izah etsin. Yoksa Dersim ‘Palavra Meydanındaki’ sözleri ‘palavradan’ öte anlam taşımaz. Kendisi ”Lazkiye’yi ilhak etme” hayalinden dolayı meseleyle ilgili çevreler tarafından pek samimi görülmüyor.
Hama iline bağlı Maan köyünde yaşanan Alevi katliamının yansımalarının tartışıldığı güne denk gelen ‘Dersim Belediye Başkan Adayı mitinginde’ konuşan Demirtaş ya şunun farkında değil ya da dar bölgeci algısı sebebiyle dillendirmekten kaçınıyor; Suriye’de insanlar Arap, Kürt, Türkmen vb. oldukları için selefi tekfirci çetelerin saldırılarına uğramıyor ancak Alevi ve Şii olmak öldürülmeniz için yeterli görülür. ”Suriye’yi Alevilere mezar edeceklerini” Vahabi ulemalardan aldıkları sözde fetvalarla alenen dillendiren ve artık tüm dünyanın gördüğü gibi ‘Alevi soykırımı’ esaslı son iki yıl içinde 11 kez kitlesel Alevi katliamı yapan selefi çeteler Alevi köylere fırsat bulduklarında baskın gerçekleştir ve aralıksız havanlı-grand füzeli saldırılar yapılır.
ALEVİ KATLİAMLARINI SİYASET MALZEMESİ YAPMAK
Türkiye kamuoyunun pek gündemine girmeyen kritik bir konudur havanlı-grand füzeli saldırılar. Son bir sene içinde Lazkiye- İdlip sınırının kesiştiği kırsal alanlarda, Türkiye üzerinden gelen taşınabilir füzelerle onlarca kez Alevi köylerine hedef gözetmeksizin füze atışları yapıldı. Burada can ve mal kaybına yol açan füze saldırılarıyla cihatçı çeteler kendi zihinsel algılarına göre Alevilere ölüm mesajı veriyor. Suriye güvenlik güçleriyle sıcak çatışmadan kaçındıkları bu bölgelerde uzaktan köylere füze atıp cihat motivasyonlarını sürdürüyorlar. Türkiye sınırı cihatçı çetelere kapatılmadan, lojistik kanalları engellenmeden anılan saldırıların bir müddet daha süreceğini konuyla ilgili herkes kabul eder. Doğallığında BDP Eşbaşkanı Demirtaş’ın ”Aleviler sahipsiz değil, YPG onları korur” mealindeki bu söylemi seçim kaybetme riski taşıdıkları Dersim’de iç siyaset malzemesi olarak Alevi seçmenin gözünü boyama anlamı taşır. Suriye’ye yansıması gülümseten, afakî, önemsiz bir beyan olur…
Suriyeli Alevilerin hepten korunmasız olduğunu iddia etmekte sorunlu bir bakış açısıdır. Suriyeli Aleviler tıpkı ülke bileşeni diğer toplumsal dinamikler gibi öncelikle Suriye ordusunu gözeten anlayışa sahiptir. Ayrıca nüfus yoğunluğu olan bölgelerde Halk Savunma Komiteleri, Mukaveme Suriyyi, Ebu Fadıl Abbas Tugayı, Zülfikar Taburu vb. isimler alan bölgesel direnme dinamikleri faaliyet yürütmektedir. Ordu ile direnme dinamikleri üç yıllık çatışmalı dönem içinde sayısız katliam girişimini boşa çıkarmış, soykırım amaçlı örülen cihatçı terörün Akdeniz sahil hattına sirayet etmesinin önüne geçmiştir.
Suriye resmi anlamda Sünni inancına sahip bir devlet olduğu halde Cumhurbaşkanı Beşar Esad’ın Alevi aidiyetini gerekçe göstererek üretilen yapay ”Alevi azınlık rejimi” devlet ve din işlerini birbirinden ayıran seküler hukukunu hedef alan dezenformatik kampanyadır. Suriye devleti tüm inançsal formlara, etnik yapılara eşit mesafede yaklaşır. Alevi, Şii, Sünni, Dürzî, Hıristiyan tüm Suriyelileri 83 ülkeden devşirilerek getirilen 75.000 bin cihatçının teröründen korumaya çalışmaktadır. Sıcak çatışma hatlarını yakından takip eden biri olarak somut gözlemlerime dayanarak ifade etmeliyim ki; sahada ordunun kurduğu üstünlük tüm Suriyelileri koruyan halkanın sağlamlaşması demektir. Soyut, sınır aşırı teorilere göre okuma yapanlar mevcut tabloyu göremez.
BDP DERSİM İL ÖRGÜTÜNÜN ALEVİ KATLİAMLARI KARŞISINDAKİ DUYARSIZLIĞI!
YPG güçlerini bir kenarda tutup Dersim özgülüne bakalım. BDP il örgütü Lazkiye, Adra ve son olarak Maan katliamlarıyla ilgili ne yaptı? Cevap; kaskatı bir duyarsızlık. Rojava Serikaniye bölgesinde karşılıklı çatışmaların yoğunlaştığı dönemde ‘katliam riskine’ karşı haklı olarak sokağa çıkıp bir kaç kez kitlesel protesto eylemleri düzenleyen Dersim il örgütü konu Alevi katliamları olunca hassasiyet kırılması yaşamış, etnik temelli katliam riskini yaşanan mezhebi katliamlardan önde tutan dar bölgeci anlayışla hareket etmiştir. Dersim’de Lazkiye için yapılan basın açıklamasına ‘Rojava önceliğini’ dile getirerek destek vermemiştir. Alevi Kızılbaş şehrinde sergiledikleri malum pratik siyasetlerinin ‘duyarlılığı’ dolaysız şekilde yansıtmaktadır. Anadolu Alevilerinin, Akdeniz Alevileriyle eylemli dayanışması pek hoşlarına gitmiyor herhalde…
“ROJAVA DEVRİMİ”
Rojava konusunda görüşlerimin bilinmesi açısından özetle bazı noktalara değinmenin doğru olacağı kanısındayım. Enformatik gözle okuma yapanlar Türkiye’den dolayı oraya bakarak sürrealizmle eşdeğer teoriler sıralamaktadır. ”Rojava Devrimi” tanımlaması bunların başında gelir. Kavramsallaştığı koşulları bakarsak ”Suriye Devrimi” angajmanlı, medyatik kampanyaların yoğunlaştığı aşamada Kürt politik hareketinin gündemine girdi. Suriyeli Kürtlerin kavrama yüklediği politik anlamla Türkiye’deki politik eksenin empoze ettiği anlam kendi içinde tutarlılığa yaslanmıyor.
Rojava’da bölgelerini cihatçı çetelere karşı savunan Kürtlerden ziyade Türkiye’deki Kürt hareketinin sözcülerinin negatif tutumları sorgulanmalı.
Suriye’ye ilişkin gerçekçi tutum kendini reforme etme iradesini ortaya koyan yönetimle istişare halinde ülkenin geleceğine dönük demokratik yapılanmayı güçlendiren adımlara destek verilmelidir. Zaten Suriyeli Kürtlerin büyük çoğunluğu ortak vatan bilinciyle bağımsız öz örgütlülüklerini oluşturup ayrıştırıcı bir siyasal yönelim yerine ülkeyi yıkıma götürmeye gayret eden selefi teröre karşı Suriye kimliğiyle ortak direnme hattının parçası olmuştur. Bu bağlamda değişik zamanlarda Türkiye’deki kimi politik şahsiyetlerin ‘dış destekli muhalefetle’ ortak hareket edilmeyi salık veren görüşleri kayda değer alınmamış, Rojava savunması özgünlüğünü konuşturarak emperyal merkezlerden kotarılan masa başı projelere rağbet etmemiştir. Suriye Kürtlerinin neredeyse yarıya yakının Şam ve Halep gibi ülkenin iki ayrı merkezinde toplumsal yaşama kanalize olduğunu, farklı politik aidiyetler taşıdıklarını akılda tutarak eğilimleri somutlaştırmak daha doğru bir tutum olur.
Suriye Kürtlerinin Rojava eksenli inşa ettiği yerel meclisler programatik anlamda ayrımcılığı koşullayan meclisler değildir; devletin süren savaş şartlarında hizmet götüremediği alanlarda halkın kendi imkânlarıyla oluşturduğu sorunlarını çözme meclisidir. Hemen burada dikkat çekici bir hususu da vurgulamak durumundayız. Merkezi yönetim pratik bağlamda buralara hizmet götüremiyorsa da ülke bütçesinden bölgenin payına düşen geliri kesintisiz aktarmaktadır. Yerel meclisler bir siyasi organ işlevi görmekten ziyade idaridir. Bölgelerin belediye meclisi gibi bir özelliğe sahiptir diyebiliriz.
Rojava’da çatışmalı süreçten kaynaklanan defacto durumu ‘devrim’ olarak tanımlamak belki politik düzlemde tabanda duyarlılığı büyüten sinerji yaratabilir lakin nesnel koşullara, iktidar ilişkilerine, devrime tekabül eden öznel programatik araçlara göre rasyonel okumalar yapanlar açısından gelişmenin yönü Kürtlerin hak ve özgürlüklerini yasal-anayasal hükümlere bağlayacakları ortak vatanda, bir arada yaşama iradesine işaret etmeyi koşullar.
Somut verilere göre söylersem ülkenin yeniden inşa sürecinin Kürtlerin lehine önemli kazanımlara dönüşeceğini ifade etmeliyim. Suriye’nin temel bileşkesi Kürtler politik nüfuzlarıyla orantılı yeniden inşa süreçlerinde bağımsız iradeleriyle demokratik- çoğulcu ve farklılıkların eşit şartlarda temsilini içeren geleceğin Suriye’sinde arzu edilen ülkeyi birlikte kuracaktır. Tamda bu noktada Suriye’den değerli bir dostumuzun ifade ettiği gibi; ‘‘Kimilerinin sandığının aksine, Kürtlerle, Esad yönetimi zaferden sonra çok daha iyi bir biçim alacak ve Suriye halkları tüm bölgeye örnek bir dayanışma, hak kazanımı ve siyasal sistem modeli sunmaya muktedir olacaktır.”
Roze Yena
18/02/2014 at 21:19
Tunceli BDP İl Başkanı Ergin Doğru demiş ki: “Dêrsim tarihsel bir hesaplaşmayı tamamlayacak”. Peki, o zaman ver bunun hesabını.
Dersim’de bu köylüleri kim öldürdü? Kimine ajan dediniz, kimine hain dediniz, kimine ihanetci dediniz ve öldürdünüz. Siz idama ve ölüm cezasına karşımısınız değilmisini?
NOT: Alttaki isimler sadece 1986-88 yıllar arasında, öldürülenlerin listesidir. Kaynak biligi PKK’nın kendi yayın organı Serxwebun. Kendi ağızlarıyla kabul ettikleri cinayetlerdir.
1) TUNCELİ: merkezine bağlı bir köyde 2 ajan ile Tesnêk köyü muhtarı ölümle cezalandırıldı. (Serxwebun, sayı 45, Eylül 1985)
2) DURSUN İNCE, NAZIMİYE: Dokuzkaya köyünde ajan-muhbir olarak ölümle cezalandirildi. (Serxwebun, sayı 49, Ocak 1986)
3) KAMER YILDIZ, TUNCELİ: Rojna köyü muhtarı ajan-muhbir ölümle cezalandırıldı. (Serxwebun, sayı 49, Ocak 1986)
4) NURI GÜL, OVACIK: Agaçpınar köyü muhtarı ajan-muhbir ölümle cezalandırıldı. (Serxwebun, sayı 49, Ocak 1986)
5) ALİ TAŞ, OVACIK: Yeni Söğüt köyünde ajan-muhbir ölümle cezalandirildi. (Serxwebun, sayı 49, Ocak 1986)
6) HASAN CELIKDEMİR, MAZGIRT: Pules köyü muhtarı ajan-muhbir ölümle cezalandırıldı. (Serxwebun, sayi 49, Ocak 1986)
7) ALI MERKİT, TUNCELI: Harçik köyünde Yıldırım Merkit’in babasi Ali Merkit ajanlik yaptiği için ölümle cezalandırıldı. Yıldırım Merkit, PKK’nın yöneticilerinden biriydi. (Serxwebun sayı 52, Nisan 1986)
8) YÜCEL AKIN, PÜLÜMÜR : Altunhüseyin köyünde tefeci ajan ölümle cezalandirildi.(Serxwebun sayi 57, Eylül 1986)
9) ALI TEMIZ, MAZGİRT: Alaçinar köyüne basan militanlar AT öldürdüler.: Alaçinar köyünde Ali Temiz adli hain ölümle cezalandirilmistir. (Tercüman 06.09.86),(Serxwebun, özel sayi 12, Agustos 1987)
10) ALI RIZA POLAT, OVACIK: Torunaga köyü Degirmendere mezrasina giren militanlar ARP öldürdüler: Yenisögüt köyünde Ali Riza Polat adli ajan ölümle cezalandirildi. (Tercüman 06.09.86),(Serxwebun, özel sayi 12, Agustos 1987)
11) İBRAHİM PAPAĞAN, TUNCELI: Güleç köyü muhtari hain ölümle cezalandirildi. (Serxwebun sayi 65, Mayis 1987)
12) ISIMSIZ 1, PÜLÜMÜR: Fem köyüne düzenlenen baskinda 2 hain cezasini gördü. (Serxwebun, özel sayi 12, Agustos 1987)
13) : 5 yoldasimizin öldürülmesinde rolu olan ajan Binali Gönültas Erzincan’a kaçtigi için görevini sürdüren karisi ve enistesi Dursun Bektas ölümle cezalandirildi.(Serxwebun sayi 65, Mayis 1987)
14) AHMET KARATAŞ, TUNCELI: Geyiksu bucaginin Borzan mezrasina düzenlenen baskinda bir hain cezasini buldu. (Serxwebun, özel sayi 12, Agustos 1987)
15) İSA KARAASLAN, MAZGIRT: Uzunköy’e düzenlenen baskinda özel timden Isa Karaaslan kursuna dizildi. (Serxwebun sayi 65, Mayis 1987): görünürde ögretmenlik yapip aslinda özel harp dairesi nezdinde çalisan hain Gümüüsgün köyünde cezasini buldu. (Serxwebun, özel sayi 12, Agustos 1987)
16) GÜLABİ ÖZDEMİR, MAZGİRT: Alibeyi köyünde bir hain cezalandirildi. (Serxwebun sayi 67, Temmuz 1987): Yapilan toplantida ölüm cezasina çaptirilan Gülabi Özdemir adli hain köyün disinda kursuna dizildi. (Serxwebun, özel sayi 12, Agustos 1987), (Serxwebun sayi 67, Temmuz 1987)
17) İSİMSİZ, PÜLÜMÜR: Kayabal köyü muhtari halki önünde yargilanarak kursuna dizildi. (Serxwebun, özel sayi 12, Agustos 1987)
18) İSİMSİZ 1, PÜLÜMÜR: Sampasa köyünde muhtar ölümle cezalandirildi. (Serxwebun, özel sayi 12, Agustos 1987)
19) HIDIR KILICASLAN, HOZAT: Akören köyü Kuyubasi mezrasinda hain HK cezasini gördü.(Serxwebun, özel sayi 12, Agustos 1987)
20) İSİMSİZ 3, TUNCELI: merkeze bagli Halbari köyünde 3 ajan ölümle cezalandirildi. (Serxwebun, özel sayi 13, Agustos 1988)
DERSIM HIZIRA SAHIP CIKACAK !
20/02/2014 at 21:56
AKP NIN PARALELI DTP `LI DEMIRTAS ÖNCE KENDISINI PALAVRACI MEYDAN OKUMAKTAN KURTARSIN.
GEZI`DE KIZILBAS HALK BARIKATLARDAYKEN KIMSE „KINEM „MINEM YOKTU ALANLARDA .
AKP ILE ARAMIZ BOZULMASIN SAG DUYUYA CAGRI YAPIP CUMHURBASKANI MESAJLARI YAYINLADILAR.UNUTURSAK BEDELLERIMIZE INSANLIGIMIZA HAKARETTIR.
KENDI KENDILERI ILE SAMIMI OLMIYANLAR SECIMLERE BÖLÜCÜLÜK KATIYOR.KENDI SAFLARINDA VERILEN EMEGE BILE SAYGI GÖRMEK NERDEYSE ABES .KISANAK DIYARBAKIRA BILMEM ESKI BASKANI URFAYA BU TAKTIK ZORU SIDDETI GÖSTERIYOR. DEMIR CELIK KURMANC BÖLGESINDEN SAKIK ALEVI SECMEN BÖLGESINDEN KIMLIKSIZLESTIRMEK KÜCÜLTMEK ICIN LISTELENIYOR.
MIT YANI“ HAKAN FIDANI BIZ KURTARDIK „MESAJLARINI HATIRLAYIN MIT „ALEVILIK ÖRGÜT „DIYOR BIZ DE BILIYORUZ ALEVILER ÖRGÜTTEN ÖTE DEVLET. ALEVILERE BÖYLE SÖYLENILECEGIDE PEK IRAK GÖRÜNMÜYOR.NEDENI ACIK INANDIRAMADIKLARI ICIN INANCLARINI KAYBETMELERI FENA SAYILMAZ.MIRASI KIRLILER BOSA CIKAN IFTIRA VE YALANLARI MAHSET MAHSET ULUSLARARASILASMASI ALEVILERIN SAYESINDE OLUSUYOR.
SURIYE`DE YILLAR KIMLIK VERILMIYEN KÜRTLERE DOTLUK ELI VERIP HIC BIR ANTI DEMOKRATIK SORUNU GÜNDEME GETIRMEDEN 10 YIL ARAPLARA MÜLTECILIK BIR MARIFET OLARAK SAYILIYOR.
SURIYE KÜRTLERININ OSMANLIDAN KALAN TÜRKIYE KÜRTLERI VE TÜRK VATANDASLARI OLDUGUNU SÖYLIYEN KÜRTCÜLER VE ERKENEKONCULARDI.KIMLIKSIZ KÜRTLERDI KIMSE ICIN 30 YIL DIL KURUDU KURSAK YUTKUNDU KELIME YOKTU.
KÜRTCÜLERIN ROJAVA DEDIKLERI BOYDAN BOYA 900 KM DEN FAZLA TÜRKIYE SINIRLARININ YADA KÜRTLERIN YOGUN YASADIGI TÜRKIYE SINIRLARIDIR HARITALARA BAKIP BU COGRAFYA`YA GÖZ GEZDIRILDIGIN DE GÖRÜLECEKTIR KI ; SAHTE BIR YOL HARITASI HALKLARA PROPAGANDA EDILIYOR. BASTA RIZGARI,KÜRT HAREKETLERININ COGU BU OYUNLARA GELINMEMESI GEREKTIGINI IBRAHIM ÖNCÜNÜN DEFALARCA YAZDIGI GIBI KARSI CIKIYOR.IRAK KÜRT ÖZERK HÜKÜMET VE DEVLETIDE CIDDIYE ALMIYOR DERSIMLININ CIDDIYE ALMASI NEDEN OLSUN ?
SOLAGANLASTIRILAN 3 BÖLGE ALAN BIR KASABA BIRI IZMIT`TE DÜSÜNÜN BIR DIGER KASABA SIVAS`TA OLSUN BIR KASABA DA DAHADA UZAKTA YANI VAN SEHRI OLSUN. BIRBIRINDEN O KADAR UZAK VE HIC KIMSENIN TANIMADIGI KOMITELER ? HÜKÜMET SÖZCÜLERI ? ÖZERKLIK MECLISLERI ? KURUMLAR VS.KIMSEYE KARSI DEGILIZ ANCAK BUNUN ADI BÖLÜCÜLÜK DEGILSE DÜNYA KÜRTLERI BASTA OLMAK ÜZERE GIRIS VIZELERI VE KIMLIK DAGITSINLAR.
HERSEY PALAVRA MEYDANINDA KONUSULDUGU VE DERSIM DHP LILERIN
INANDIRMAK ISTEDIGI GIBI DEGIL DEMIRSTAS`IN SÖYLEDIGI GIBI HICTE DEGIL KIMSE ALEVILERI SUIRIYE`DE KORUMUYOR. BIR KERE SURIYE ARAP „ALI ILAHI“ LER KÜRTLERLE AYNI COGRAFYA`DA YASAMADIGI GIBI ARALARIN DA 400 KM MESAFELI BIR COGRAF`YA UZAKLIGI VAR. AYNI COGRAFYADA YASIYORLAR.
SIRRI SÜREYYA MIT POSTACISI DURUMUNDA PARALEL DILERIZ KI SADECE GECMISI“ NURCU „SAID-I NURS-I SECME MESLEKLI PARALEL VE YAPAY GECISI PUAN SONUCLARINA GÖRE INISLI CIKISLI AMA SEKILSIZ VE ILKESIZ.
ANADOLU`DA ALEVILER BIR GÜC VE DE ZORLU BIR GÜC DIKILISI.DURUSU DESTANI FIKIRLERI VE EYLEMLRI POTANSIYEL HAKIKAT.
HER ZAMAN BEYIN`IN EN ÜST KATINDA KONAKLAR.YAZILMADAN OKUNAN RUH HALLERI INKAR ETTIRILEMEZ.CARPILMIYAYIM KORKUSU KENDINDEN OLMIYAN DA PANIK ATAK`TAN DA KÖTÜ IPLIGI CEKILMIS SINEDIR.YOKSA DERSIMLI`YE BU YALVARISLAR LOKMALAR NIYAZLAR BOSUNA DEGIL ….ASURE MILLI BAYRAMIMIZ OLACAK….
HALKINI FELSEFESINI INANCINI TECRIT TEHDIT EDECEKSIN SONRADA YÜZÜM YIKANDI BEN SIMDI FARKINA VARDIM YALVARISA GECECEKSINIZ KIME BU SIYASET ? BU MANTIK SÖKMEDI. MÜLKÜ TOPRAKLARINA GÖZ KOYACAKSIN ALEVI`YI ALEV`YE KISKIRTACAKSIN KIZILBAS HALK BUNU ANLAMIYACAK.HER TÜRDEN SAVASA VE HAKSIZLIGA KARSI OLURUZ ANCAK MANUPULE EDILMIS FIKIR VE FASIST PROPAGANDALARI BIZDEN IYI BILEN OLMADIGINI TARIHE KAZIYACAGIZ.LAZKIYE KÜRDE VERILSIN ALEVILER KÜRTLERE KATILSIN DIYEN DEMIRTAS SEN SÜR ESSEGINI NIGDE`YE…
HIZBULLAHI ÖVEN AHMET TÜRK SEN DIN PARTISI KURMALI DEMOKRATIK HAKTIR.KÜRTLERIN (HÜDA-PAR ) ALLAH PARTISI SERIYATI VE HALIFETI SAVUNDUGU ICIN HEPINIZ ISLAM SEMSIYESININ ALTINDA CINLENDIGINIZ ICIN KIZILBAS HALK CEVABINI VERECEKTIR.
SIZE GÜVENEN SIZIN GIBI OLSUN. DIYORUZ HALIS OLSUN, BIZDEN OLSUN „DERSIM BAHARI“ YAKINDA SIZ MÜLTECI BASVURULARINA BASVURMAK ISTERSENIZ BIR HIZIRA GÜVENMEKTE SÜPHE ETMEYIN IKI HALKIMIZIN BAHTIYAR „BE BECHT „OLMIYAN HUYU VAR ONU ILKE OLARAK KORUYACAK GÜCTE.HEPINIZE GECMIS OLSUN DERSIME IDOLOJI VE IRKCI MILLIYETCI BÖLÜCÜ SIYASET DAYATAN TÜM, BÜTÜN BITMISLERIN OYLARI ADAYLARI …..“BIR VARMIS BIR YOKMUS“…DINLEMENIN ZAMANI GELDI GECTI BILE..
…BIR VARMIS BIRYOKMUS…..
YA HIZIR