Connect with us

Dersim News, Dersim Haber, Dersim

Adıyaman’ın Çözümü Faşizme Karşı Mücadele Etmektir

Gündem

Adıyaman’ın Çözümü Faşizme Karşı Mücadele Etmektir

Bu insan düşmanı gruplar Maraş, Çorum, Sivas, Madımak, Gazi katliamlarında,  çeşitli toplumsal olaylarda, Rahip Santoro, Zirve Yayınevi ve Hrant Dink’in katledilmesinde de hep yan yana durmuşlardır, iktidarı da, devleti de yanlarında bulmuşlardır.

AKP özellikle son yıllarda ırkçı-milliyetçi kesimi de yanına çekmek için ülkede bir dizi provokasyonun hazırlanıp uygulanmasına seyirci kalıyor, kimi zaman örgütleyicileri içersinde yer alıyor, kimi zaman destekliyor ve de sorumluları kollayıp koruyor..

Son günlerde Adıyaman’da Alevilerin oturduğu yaklaşık 45 evin kırmızı ve mavi renkli boyayla, anlaşılmaz şekillerle işaretlenmesi olayı da AKP’nin hem içte, hem de dışta yürüttüğü düşmanlık, kin ve nefret üreten politikalarının doğal bir yansımasıdır. Alevi evlerinin işaretlenmesi asla tesadüfen meydana gelmiş bir provokasyon değildir

Zira aylardır ABD’nin emirlerine uygun olarak Suriye’ye saldırı planları yapan, Suriye’deki olayları ve katliamları Alevi askerlerin gerçekleştirdiğini söyleyen, her gün düşmanlık tohumları serpen, “dindar ve kindar gençlik”  yetiştireceğiz söylemiyle iç dinamikleri tahrik eden AKP’dir. Onun Başbakanıdır, Dışişleri Bakanıdır, İçişleri Bakanıdır.

Kendi atadığı MİT Müsteşarı ve 4 görevlinin savcılar tarafından sorguya alınmasını engellemek için çok kısa sürede kanun yapıp, onu Cumhurbaşkanına birkaç dakikada onaylatan da AKP’dir.

Diğer yandan Madımak Otelinde devletin gözlerinin önünde televizyonlarda milyonlarca insana izlettirilerek katledilen 35 canın katilleri için zaman aşımının gerçekleşmesini sağlamak için verilmiş kanun teklifini aylardır parlamentoya getirmeyen de AKP’dir.

İktidar destekli provokasyonlardan birisi de, 20 yıl önce yapılmış olan Hocalı katliamını protest etme bahanesiyle Taksim’de sergilenmiştir. Günlerce duyuruları devlet ve çeşitli kamu kuruluşlarınca tertiplenen miting için Taksim’de birkaç yüz kişilik “tekbir” ve “bozkurt” işaretliler, Akıncılar, Alperenler ve Ülkücüler yan yana omuz omuzaydılar. Bu çok da hayret edilecek, şaşılacak bir durum değildir. Ülkemizde bu yapılar her zaman emek, demokrasi, insan hakları ve Halkların Kardeşliği mücadelesinin karşısında birlikte yer almışlardır. Bu insan düşmanı gruplar Maraş, Çorum, Sivas, Madımak, Gazi katliamlarında,  çeşitli toplumsal olaylarda, Rahip Santoro, Zirve Yayınevi ve Hrant Dink’in katledilmesinde de hep yan yana durmuşlardır, iktidarı da, devleti de yanlarında bulmuşlardır.

Taksim’de yan yana duranlardan birisi de İçişleri Bakanı İdris Naim Şahindir. Şahin insanlıktan nasibini almamış Hrant’ın katili faşist Samast’ın beyaz beresinden takmış güruha “bu kan o günden beri yerde kalmamıştır, kalmayacaktır” diye seslenmiş, onları saldırılar için adeta cesaretlendirmiştir. Hrant’ın katillerini koruyan, sorumluları kollayan ve ceza almamaları için her türlü oyunu oynayan AKP iktidarının bakanının bu teşvik edici sözler yerine ulaşmış ve 100-150 kişilik bir grup Agos Gazetesine yürümek istemişlerdir.

Bir başka yerde Sarıyer’de bir Ermeni vatandaş bahçesine komşusu tarafından tehdit içerikli mesaj içeren şapka atıldığı için tedirginliğini mahkemeye taşıma zorunda kalmıştır. Çeşitli üniversitelerde Hocalı katliamı bahane edilerek Kürt ve başka milliyetlerden kişilere karşı linç girişimleri organize edilmeye başlanmıştır.

Sözün özü bu yapılanlar ve yaşanılanlar kin kokmaktadır, nefret içermektedir. Düşmancadır ve açıkça faşizmdir. Hükümet ve yerel yönetimin bu faşizan ve düşmanca provokasyonun asıl sorumlularını ortaya çıkaracağını ve sorumluların adalet önünde hesap vereceği beklenmemelidir. AKP iktidarı bundan önceki icraatlarıyla bu son provokasyonun da üzerini örtme, sorumlularını koruma yolunu seçeceğini ispat etmiştir.

Yapılacak şey faşizme geçit vermemek, zulüm düzenine karşı durmak için ülkedeki tüm demokrasi güçlerinin, toplumsal-sosyal-ekonomik dinamiklerin, farklı etnik ve inanca sahip grupların her zamankinden daha sıkı bir şekilde kardeşçe ve birlikte yaşamayı, yani faşizme karşı mücadele etmeyi seçmeleridir.

Erdal YILDIRIM

2 Mart 2012

Sosyal medyada paylaşın
        
   
2 Comments

2 Comments

  1. mazlum dersimi

    03/03/2012 at 08:20

    münferit vaka olabilir

  2. fezalibaba Haci Cırık

    03/04/2012 at 19:41

    YÜREKTEN SELAM

    Calışan üreten bütün işciye
    Gerçeği görene yürekten selam
    Haykıran hakları al diye diye
    Gerçeği görene yürekten selam

    Çalışan çalışanı dostu bilince
    Özgürlük adına birlik olunca
    Paylaşım gerçeği eşit görünce
    Gerceği görene yürekten selam

    Sınıfsız toplumu için savaşan
    Birlikte üretim için barışan
    Birlikte paylaşım için yarışan
    Gerçeği görene yürekten selam

    Fezalim der haci tarihi kazar
    Zülmün iktidarı kendine mezar
    Hakikat kalemi doğrusun yazar
    Gerçeği görene yürekten selam

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

4 × one =

More in Gündem

To Top