Gündem
Ethem’i Vuran Polisin “Meşru Müdafa” Savunmasını Çökerten Rapor
Bilirkişi raporu, Ethem Sarısülük’ü silahla vuran polis memuru Ahmet Şahbaz’ın mahkemede verdiği ifadesini çürütüyor.
Dersimnews.com – Gazeteci Kemal Göktaş, bilirkişi raporunda polis memuru Ahmet Şahbaz’ın meşru müdafa savunmasının çürütüldüğünü yazdı. Rapor, Ethem’i vuran polisin ifadesindeki çelişkileri ve yalanları da ortaya koyuyor.
NE YERE DÜŞME, NE LİNÇ GİRİŞİMİ NE DE BİLEĞİNE GELEN TAŞ VAR
1 – SANIK POLİS AHMET Ş. “YERE DÜŞTÜM” DEMİŞTİ, RAPORA GÖRE YERE DÜŞMEMİŞ
2- “BİLEĞİME TAŞ GELDİ, NAMLUNUN POZİSYONU DEĞİŞTİ” DEMİŞTİ AMA RAPORDA BİLEĞE TAŞ GELDİĞİNE İLİŞKİN TESPİT YER ALMADI
3- “LİNÇ EDİLECEKTİM” DEDİ AMA GÖRÜNTÜLERE GÖRE POLİS ARKADAŞLARI GERİ ÇEKİLİRKEN AHMET Ş. ONLARDAN AYRILARAK İLERİ FIRLADI VE ATEŞ ETTİ
4- AHMET Ş.’YE 37 TAŞ GELDİĞİ SÖYLENMİŞTİ. RAPORA GÖRE, AHMET Ş’NİN GÖSTERİCİLERİN ÜZERİNE YÜRÜMESİNDEN ATEŞ EDİP DÖNENE KADAR 10’UN ÜZERİNDE TAŞ FIRLATILDI
Haber: Kemal GÖKTAŞ
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Gezi eylemleri sırasında göstericilerden Ethem Sarısülük’ün Çevik Kuvvet polisi Ahmet Ş.’nin tabancasından çıkan kurşunla ölmesiyle ilgili soruşturmada hazırlattığı bilirkişi raporunda, olayla ilgili çarpıcı bilgiler yer aldı.
Rapordaki ayrıntılar, “meşru müdafa olasılığı” nedeniyle serbest bırakılan Ahmet Ş.’nin “Yere düştüm, linç edilecektim” savunmasının aksine, polis arkadaşlarının geri çekildiği sırada Ahmet Ş.’nin ileriye fırlayarak ateş ettiğini ve yere düşmediğini ortaya koydu. Ahmet Ş.’nin “Havaya ateş ederken bileğime taş geldi, namlunun pozisyonu değişti” demesine rağmen görüntülerde bileğine taş geldiğine ilişkin bulgu da yer almadı.
Olayla ilgili olarak medya kuruluşlarından, MOBESE kameralarından ve çevredeki işyerlerinden alınan 28 ayrı kamera görüntüsü incelendi. Bunlardan 3’ünde Sarısülük’ün vurulma anının görüntüsü yer aldı. Raporu hazırlayan iki uzman bilirkişi, görüntülerden çıkardıkları fotoğraflarla vurulma anını ve öncesini kare kare anlattı.
POLİSİN SAVUNMASIYLA ÇELİŞTİ
Ahmet Ş.’nin tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldığı 24 Haziran’dan bir gün sonranın tarihini taşıyan rapor, Ahmet Ş.’nin “meşru müdafa” yaptığını ileri sürdüğü savunmasındaki çelişkileri ortaya koydu:
* Ahmet Ş., göstericilerin kendisini yere düşürdüğünü ve yerde iken taş atmaya devam ettiklerini, linç edilme korkusu yaşadığını ileri sürmüştü. İncelenen görüntülerin hiçbirinde Ahmet Ş.’nin yere düştüğünden bahsedilmedi.
* Ahmet Ş., göstericilerin kendilerinin üzerine geldiğini ileri sürmüştü. Ancak görüntülere göre, polis ilk etapta sıkışmıştı ve taş atışına maruz kalıyordu. Ancak daha sonra atılan gaz bombası nedeniyle göstericiler ve polisler bulundukları yerden geriye çekildi. Polis arkadaşları geri çekilirken Ahmet Ş. onlarla birlikte gitmek yerine onlardan ayrılarak tek başına göstericilerin üzerine doğru ileri fırladı ve önce tekme savurup sonra ateş açtı.
* Ahmet Ş. havaya ateş ettiğini ancak 3. atışta bileğine gelen taş nedeniyle namlusunun pozisyonunun değiştiğini iddia etmişti. İncelenen görüntülerin hiçbirinde Ahmet Ş’nin bileğine gelen taşa rastlanmadı.
* Daha önce polis memuruna 37 taş geldiği belirtilmişti. Oysa bilirkişi raporuna göre, Ahmet Ş.’nin arkadaşlarından ayrılıp ileri fırlamasından ateş etmesine kadar kendisine “10’dan fazla” taş fırlatıldı, bunların kaçının isabet ettiği belirtilmedi.
ÖNCE GÖSTERİCİLER SONRA POLİS SIKIŞTI
Rapor özetle şöyle:
“Eylemciler Metro girişi ile havuz arasındaki polislere taş atmaya başladı. O sırada Ethem Sarısülük taş toplarken görüldü. Eylemciler metro girişi – havuz arasında kaldı. Arkalarında taş banklar ve telefon kulübeleri olduğu için arkaya gidemediler. Eylemciler taş atarak polislerin üzerine ilerledi. Taş bankların arasına sıkışarak yere düşen polise eylemciler çok yakın mesafeden taş attı. Eylemciler daha da kalabalıklaşarak yere düşen ve sıkıştıkları yerden çıkmaya çalışan polislere taş atmaya devam etti. Sıkışan polisler telefon kulübesinin üzerinden atlayarak diğer tarafa geçmeye çalıştı.
GERİYE GİDECEKKEN İLERİ FIRLADI
Eylemciler, polisin attığı gazın etkisi ile geri çekildi. Polisler bu sırada sıkıştıkları yerden çıkarak başka bir yöne doğru ilerledi. Sarısülük’ün de bulunduğu eylemciler, çekilen polislerin üzerine doğru ellerinde taşlar ile ilerledi. Bir polis memuru (Ahmet Ş.), kalabalıktan ayrılıp üzerlerine gelen eylemciyi uzaklaştırdı ve eylemcinin üzerine doğru yürümeye devam etti. Polis memuru yere düşen eylemciye tekme savurdu. O sırada eylemciler ellerindeki taşları atmaya hazırlandı. Polis silahını havaya doğrultarak ateş etti. Sarısülük polise taş attığı sırada polis ateş ediyordu.
10 TAŞ FIRLATILDI
Polisin silahı ilk iki ateşlemesinde silahın namlusunun ucu havaya yönelikti. Ancak namlu çok hareketliydi. Son ateşleme öncesinde namlu bir an yere paralel oldu. Polisin eylemcilere yaklaşmasından, silahını 3. kez ataşlemesine kadar 10’dan fazla taş polise atıldı.”
“YERE DÜŞTÜM, LİNÇTEN KORKTUM” DEMİŞTİ
Ahmet Ş. olaylar sırasında bir göstericinin kendisine tekme attığını ve yere düştüğünü ileri sürerek “Bana taş atıyorlardı. Sırt üstü düştüm. Solumdaki bir göstericinin bana yöneldiğini gördüm…Beni öldüreceklerini düşündüm. Parkın içerisinden gelen ve üzerime taş atan göstericileri görünce ‘işim bitti’ dedim. Kaçmak için bana hamle yapan göstericiyi uzaklaştırıp fırsat yaratmak istedim. Doğrulup öne hamle yaparak tekme ile vurdum. Hızlı davranıp tekme ile vurmasam, yanıma gelip kalkmamı engelleyerek linç edilmemi sağlayabilirdi.Ona tekme atınca diğer gösterici grubu gördüm. Cephemde duruyorlardı ve taşla geliyorlardı. Tekmeyle vurduğum gösterici yakın mesafeden taş attı. Yerden kalkarken biraz önce bahsettiğim korkularla silahımı çektim. Linç edileceğimi düşündüm. Daha sonra namluyu omuz hizamın üzerine kaldırdım ve havaya ateş etmeye başladım. Bir taraftan ateş ederken, bir taraftan geri doğru adım atarak uzaklaşmaya çalışıyordum. Ateş ederken taşlar vücuduma isabet ediyordu. 3 el ateş ettim” demişti. Ahmet Ş. havaya eteş ettiği halde Sarısülük’ün nasıl vurulduğu sorusuna ise “Bİleğime taş geldi, tabancanın namlusunun pozisyonu değişti” diye yanıtlamıştı.